Endonezya içindeki alun-alun ne anlama geliyor?
Endonezya'deki alun-alun kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte alun-alun'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki alun-alun kelimesi meydan, alan, Kent meydanı, saha, pazar anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
alun-alun kelimesinin anlamı
meydan(piazza) |
alan(piazza) |
Kent meydanı(square) |
saha(field) |
pazar
|
Daha fazla örneğe bakın
Yang terbesar masih berdiri setinggi 32 meter di sebuah alun-alun di Roma dan beratnya sekitar 455 ton. Günümüze kadar ayakta kalan en büyük dikilitaş, Roma’daki bir meydanda bulunur ve 32 metre yüksekliğinde, yaklaşık 455 ton ağırlığındadır. |
Dan akhirnya, inilah alun-alun Rcif nanti ketika proyek usai. Son olarak bu da Rcif Plaza'nın proje bittiği zamanki görüntüsü olacak. |
Pada hari-hari selanjutnya, Alun-alun Tahrir terus menjadi destinasi utama bagi protes di Kairo. Takip eden günlerde de Tahrir Meydanı, Kahire'deki protesto gösterilerinin merkezi olmayı sürdürdü. |
Siapa yang akan diundang di alun-alun? Yaveri kim çağırdı yahu? |
Di alun-alun, dalam satu jam. Bir saate. |
sampai bertemu di alun-alun. Meydanda buluşalım. |
Di alun-alun. Meydanda. |
Seperti, kamu bisa lihat di alun-alun Rcif. Örneğin, burada Rcif Plaza'yı görebilirsiniz. |
Orang-orang yang mengunjungi Roma mungkin mengamati bahwa kebanyakan alun-alun terkenal di kota itu dihiasi oleh mereka. Roma’yı ziyaret edenler, onların şehrin en ünlü meydanlarının birçoğunu süslediğini görebilir. |
Kolega saya di Google memulai kampanye pencarian untuk menemukan saya, dan protestan di alun-alun menuntut pembebasan saya. Google'dan arkadaşlarım beni bulmak için bir arama kampanyası başlattılar, meydandaki eylemci kardeşlerim de özgürlüğüm için talepte bulundular. |
Hari ini, panggil dan kumpulkan rakyatmu untuk berkumpul di alun-alun kota. Bugün kasaba meydanında, halkınızın bir araya toplanmasını duyurun. |
Setelah gereja mengumumkan kemenangannya dalam perbantahan ini, sejumlah besar salinan Talmud dibakar di alun-alun. Kilise bu tartışmadaki zaferini ilan ettikten sonra, çok miktarda Talmud kopyası meydanlarda yakılmıştı. |
Alun-Alun Umum untuk Athena Atina Kent Meydanına Kavuşuyor |
Musketeers membantai satu sama lain di alun-alun publik? Silahsorlar halka açik meydanlarda birbirini katlediyor? |
Mereka meninggalkan Anda untuk mati kehabisan darah di alun-alun. Sokagin ortasinda kan kaybindan ölüme terk ettiler seni. |
Saat ini dua oblongs cahaya kuning muncul melalui pepohonan, dan alun- alun menara gereja menjulang melalui senja itu. Halen iki sarı ışık oblongs ağaçların arasından çıktı ve kare bir kilise kulesi, akşam karanlığı ile görülüyordu. |
Armando di alun-alun. Armando meydanda. |
Mengapa kita tidak di alun-alun sekarang? Neden şu an bir meydanda değiliz? |
Apakah ini alun-alun di mana saya mulai? Burası, ilk baştaki meydan mı? |
Mereka menemukan sebuah alun-alun yang berubin. Taş döşeli bir pazaryeri ortaya çıkardılar. |
Ia berbicara kepada mereka di rumah mereka, di alun-alun, di pasar, dan di tempat terbuka. Onlarla evlerinde, meydanlarda, çarşılarda ve açık alanlarda konuştu. |
Balai Kota Philadelphia Bersejarah: alun- alunnya, saya rasa, memerlukan sebuah material untuk patung yang lebih ringan daripada jaring. Tarihi Philedelphia Şehir Merkezi: Plazanın balık ağından daha hafif olan bir materyalden bir heykele ihtiyacı var diye hissettim. |
Bahwa jalan-jalan dan alun-alun kita akan menjadi sebuah bandar sains, seni, dan pengetahuan. Sokaklarımızın ve meydanlarımızın, bilim, sanat ve öğrenmenin limanı olmasına dair. |
Dalam bahasa Quechua, alun-alun ini disebut huacaypata, tempat untuk perayaan, relaksasi, dan minum-minum. Bu meydan Keçuva dilinde huacaypata olarak bilinir ve bir kutlama, dinlenme ve içki yeridir. |
Tumpukan penggalan kepala, tangan, dan kaki terlihat di jalan-jalan dan alun-alun kota.” Sokaklarda ve şehir meydanlarında kesik baş, el ve ayak yığınları görülebilirdi.” |
Endonezya öğrenelim
Artık alun-alun'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.