Endonezya içindeki bank ne anlama geliyor?
Endonezya'deki bank kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte bank'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki bank kelimesi banka, banki, bank, sıra, Banka anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
bank kelimesinin anlamı
bankanoun Pelaku utama yang menyebabkan terjadinya skandal finansial itu adalah direktur utama dari bank investasi ABC. O mali skandala neden olan asıl kişi ABC yatırım bankasının başkanıdır. |
bankinoun |
banknoun Di mana bank terdekat? En yakın banka nerede? |
sıranoun |
Banka
Ketika kau menyimpan uang di bank, itu artinya kau mendepositokannya. Bankaya para yatırdığında, onu biriktirirsin. |
Daha fazla örneğe bakın
Mereka nggak bilang mau merampok bank kok. Banka soymaktan bahsetmediler. |
Polisi salah menangkap investor bank, David Ershon. Polis yanlışlıkla yatırımcı bankacı David Ershon'u tutukladı. |
Dengan mencetak cek palsu itu dalam jumlah lusinan atau lebih sekaligus, ia dapat mencairkan cek-cek tersebut di salah satu dari cabang bank di kota mana pun. Bu çekten bir defada düzinelerle basıp bunları bankanın herhangi bir şehirdeki şubelerinde bozdurabilir. |
Kau mau aku dukung surat izin geledah dan sita 5 bank tapi kau tak mau beri tahu sasaran kita? Neyin peşinde olduğumuzu bile söylemeden, beş banka için arama ve haciz koyma emri çıkartmamı istiyorsun. |
Ia menambahkan, ”Publikasi Anda ada di mana-mana: di bus, di kalangan pelajar, dan bahkan di antara orang-orang yang sedang antre di bank. Öğretmen sözlerine şunları da ekliyor: “Yayınlarınızı her yerde görmek mümkün: otobüste, öğrencilerin ellerinde, hatta banka kuyruğunda bile. |
Pastikan Anda memasukkan detail bank yang benar. Banka bilgilerinizi doğru girdiğinizden emin olun. |
Gringotts, bank penyihir. Gringotts büyücü bankası. |
Dia menuju bank pribadi Swinsburg-Graigg. Swinsburg-Graigg özel bankasına giriyor. |
Gajiku langsung kumasukkan ke bank, dan aku hanya mengambil uang seperlunya untuk acara itu. Maaşım otomatik olarak banka hesabıma yatırılıyor ve ben de sadece o gün için ihtiyacım olan miktarı çekiyorum. |
Bangun, Bank... Uyan, Bank. |
dalam dokumen ini menjelaskan secara detail praktek yang terinstitutisi tentang pembuatan uang seperti yang diterapkan oleh federal reserve dan jaringan bank komersil global yang mendukungnya. Bu yayın, FED ve desteklediği küresel ticari bankalar ağı tarafından uygulanan paranın yaratım süreci, nasıl kurumsallaştırıldığını açıklamaktadır. |
Itu adalah panggilan pertama dari bank saya dalam tiga tahun Üç yıldır ilk defa banka tarafından aranıyordum. |
Pada tahun 1932, Bank Sentral Prancis meminta Amerika Serikat untuk mengubah kepemilikan mereka dari dolar ke emas. 1932'de, Fransız Bankası, Birleşik Devletler'den tahvillerini dolardan altına çevirmesini istedi. |
Dari bank. Bankanın. |
Dan apapun yang kulakukan, uangnya selalu cuma sekitar dua ratus dolar di bank. Ne kadar dikkat edersem edeyim bankada 200 dolardan fazla biriktiremiyorum. |
Larry Summers, ketika dia menjadi kepala ekonom di Bank Dunia, pernah berkata bahwa, " Kemungkinan, laba tertinggi atas investasi di negara berkembang adalah di bidang pendidikan anak perempuan. " Larry Summers, Dünya Bankasının baş ekonomistiyken, bir kere demişti ki, " Yatırımında en çok geri dönüş sağlayan, gelişmekte olan dünyada, kız çocuklarının eğitimidir. " |
Kuanggap bank-nya ada disini? Sanırım bankaya şuradan geçiliyor. |
[ pria di tv ]... perampokan bank sedang terjadi. ... bankasında bir soygun girişimi var. |
Bank-bank besar seperti yang kita kenal sekarang belum ada pada zaman Yesus. İsa’nın zamanında bugünkü gibi büyük bankalar yoktu. |
Hanya, Dr Apple, perampokan bank adalah sebuah tamparan. Yalnız bu defa doktor Elman, lastik bant kopmuş durumda. |
Bank tidak akan setuju untuk memperpanjang lagi. Banka daha fazla ertelemeyi onaylamayacak. |
Larry Summers, ketika dia menjadi kepala ekonom di Bank Dunia, pernah berkata bahwa, "Kemungkinan, laba tertinggi atas investasi di negara berkembang adalah di bidang pendidikan anak perempuan." Larry Summers, Dünya Bankasının baş ekonomistiyken, bir kere demişti ki, "Yatırımında en çok geri dönüş sağlayan, gelişmekte olan dünyada, kız çocuklarının eğitimidir." |
Mereka pergi ke bank, kan? Bankaya gittiler, öyle değil mi? |
Maksudmu mantan presiden Albania yang merampok bank? Arnavutluk'un eski başkanı banka mı soyuyor? |
Seperti itulah Iron Bank. Seperti kuil. Demir Bankası bu işte, bir tapınak. |
Endonezya öğrenelim
Artık bank'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.