Endonezya içindeki begadang ne anlama geliyor?
Endonezya'deki begadang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte begadang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki begadang kelimesi uyanık durmak, gece geç yatmak, dik oturmak, masada yerini almak, gözetlemek, hâkim olmak, uyanık kalmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
begadang kelimesinin anlamı
uyanık durmak
|
gece geç yatmak, dik oturmak, masada yerini almak(sit up) |
gözetlemek
|
hâkim olmak
|
uyanık kalmak
|
Daha fazla örneğe bakın
Waktu berakhirnya sudah di depan kita jadi kurasa aku harus begadang. Sonu tam karşımızda duruyor bu yüzden bütün gece çalışmak zorunda kalacağım. |
Alangkah bagusnya jika itu selesai saat kita kembali. Jadi kita tidak harus menyuruhnya begadang di hari minggu. Biz geri dönünceye kadar bitirse iyi olur. Böylece pazar gecesi geç saate kadar uykusuz kalması gerekmez. |
Katakan Anda berusia 65 tahun; ada riwayat Alzheimer di keluarga, jadi Anda mungkin mewarisi 1 atau 2 gen yang menggerakkan jungkat-jungkit sedikit, Anda suka begadang selama bertahun-tahun, Anda suka daging babi asap, Anda tidak pernah lari kecuali ada yang mengejar Anda Diyelim ki 65 yaşındasınız; ailenizde Alzheimer var yani terazinin bu tarafına gelen bir iki gen taşıma ihtimaliniz var; yıllarca uykusuz kaldınız, eti seviyorsunuz ve biri sizi kovalamadıkça koşmazsınız. |
Bokong pembunuhmu sudah beristirahat sementara semua orang baik harus begadang semalaman. Bütün iyi çocuklar ayaktayken katilimizin biraz kestirmesi lazımdı tabi. |
Aku sering begadang dan obrolanku hanya seputar game. Fakat benim yaşımdaki gençlere göre aslında çok az mesajlaşıyorum. |
Jangan begadang. Gece geç kalmak yok... |
Dia mungkin tak ingin dimakamkan... Tapi dia tak menyinggung soal begadang. Jadi, semuanya, minum. Bir cenaze merasimi istememiş olabilir onun için burada toplanmamız hakkında hiçbir şey söylemedi bu yüzden, kaldırın içkileri millet. |
Aku begadang semalaman. Gece geç yattım. |
dan begadang, menonton film, makan pizza dan memasang ribuan baut. ve gece geç saatte film seyretmek, pizza yemek ve binlerce vidayı sıkmak için de. |
Kau suka begadang juga? Sen de mi gececisin? |
Dan dia dan Mama Jeanne Begadang sepanjang malam membicarakannya. O ve Jeanne Anne gece geç saatlere kadar defter hakkında konuştu. |
Aku begadang semalam. Tüm gece ayaktaydım. |
Dan jika anda mau memiliki sebuah objek simetrikal menurut anda, saya sedang menjalankan sebuah projek untuk menggalang dana di Guatemala, di mana saya akan begadang dan merancang sebuah objek untuk anda, untuk digunakan sebagai donasi untuk membantu anak- anak mendapatkan pendidikan di Guatemala. Eğer simetrik şeklinizi sevdiyseniz, bir projem var Guatemala'ya yardım için para topluyorum, orada çocukların eğitim görmesine katkı sağlayacak bir bağış için sabahlayıp size bir simetrik şekil yaratacağım. |
Apakah kau begadang semalam ataukah kau baru saja menemukan mengganti pakaian terlalu klise? Bütün gün ayakta mıydın yoksa elbise değişimini çok klişe mi buldun? |
Ya, tapi begadang semalaman,... untuk menemukan tempat sempurna untuk keranjang cucianmu, adalah tanda untuk sesuatu yg lain dalam bukuku. Ama benim lugatımda, çamaşır sepetine uygun bir yer bulmak için bütün gece ayakta kalmak da başka bir şeyin göstergesidir. |
Kupikir aku akan begadang, melihatnya tidur. Sanırım uyumayacağım onu uyurken izlerim. |
Jangan begadang terlalu larut, oke? Geç saate kadar uyanık kalma, tamam mı? |
Begadang tiap malam, hadir di acara-acara, semau kita. Bütün gece dışarıda kalacağız, konserlere gideceğiz, istediğimizi yapacağız. |
Jadi sudah berapa kali kamu begadang bulan ini? Kaç gece böyle kaldın? |
Saya siap begadang sepanjang malam untuk belajar tidak kehilangan atas saya kepada Anda. Sana olan üstünlüğümü kaybetmemek için bütün gece burada kalıp çalışmaya hazırım. |
Saya pecandu video game, dan itu bukanlah karena jumlah jam yang saya habiskan untuk bermain, atau malam- malam saya begadang untuk menyelesaikan level berikutnya. Ben bir bilgisayar oyunu bağımlısıyım ve bunun nedeni oyun oynayarak geçirdiğim bunca saat ya da bir sonraki bölümü geçmek için uykusuz kaldığım geceler değil. |
begadang nonton bola lagi? Yine bütün gece televizyon mu seyrettin? |
Bila orang di daerah bakal begadang, ada baiknya waktu untuk pertemuan dinas lapangan disesuaikan. Bu günlerde, sahadaki çoğu insan normalden daha geç saatlere kadar uyuyorsa, tarla hizmeti buluşmalarının zamanını buna göre ayarlamak iyi olur. |
Permainan baru akan segera diedarkan maka dia selalu begadang, maka dia benar- benar lelah. Yeni bir oyun çıkacak bu yüzden çok fazla sabahlıyor ve çok yorgun. |
Saya pecandu video game, dan itu bukanlah karena jumlah jam yang saya habiskan untuk bermain, atau malam-malam saya begadang untuk menyelesaikan level berikutnya. Ben bir bilgisayar oyunu bağımlısıyım ve bunun nedeni oyun oynayarak geçirdiğim bunca saat ya da bir sonraki bölümü geçmek için uykusuz kaldığım geceler değil. |
Endonezya öğrenelim
Artık begadang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.