Endonezya içindeki benang ne anlama geliyor?

Endonezya'deki benang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte benang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki benang kelimesi iplik, tire, İplik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

benang kelimesinin anlamı

iplik

noun

Ketika mencoba mengambilnya, ia melihat bahwa terdapat benang sutra yang halus.
Kozayı çıkarmaya çalışırken kozanın çözüldükçe harika bir ipek iplik haline geldiğini görür.

tire

noun

İplik

Sudah waktunya perayaan suci Benang Brahmin untuk si bocah!
Brahman bir oğlanın " Kutsal İplik Töreni " için tam zamanı!

Daha fazla örneğe bakın

Dari situlah kami tahu kalau benang pancing di tasmu sama dengan benang yang kau gunakan untuk menggantung Daniel Santos.
Bu nedenle çantadaki telin Daniel Santos'u asmak için kullandığın telle aynı makaradan geldiğini anladık.
Anak-anak yang diajar menyikat gigi dan menggunakan benang gigi setelah makan akan lebih sehat semasa muda dan seumur hidup.
Çocuklar yemeklerden sonra dişlerini fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı öğrenirlerse tüm yaşamları boyunca daha sağlıklı olurlar.
Pada punggung dan sisi ia dibawa main dengan dia debu, benang, rambut, dan sisa- sisa makanan.
Sırtına ve onun taraf ona toz, iplik, saç ve kalıntıları carted yiyecek.
Semakin kecil kelompok serabut dalam sebuah satuan dan semakin banyak satuan motor untuk setiap otot, maka semakin terkoordinasi dan saksama gerakan yang dimungkinkan, seperti yang dibutuhkan untuk memasukkan benang ke jarum atau bermain piano.
Bir ünitede daha küçük bir lif grubunun olması ve bir kas için daha fazla motor ünitenin bulunması, iğneye iplik geçirmek veya piyano çalmak gibi daha çok uyum gerektiren ve daha hassas hareketlerin yapılmasını sağlar.
Dewasa ini, banyak sekali bekas ’hamba-hamba yang takut’ telah menyingkirkan jimat-jimat dari leher mereka dan benang-benang perlindungan dari anak-anak mereka.
Eskiden ‘korkunun kölesi’ olan pek çok kişi bugün boyunlarından muskalarını ve çocuklarından koruyucu gerdanlıkları kaldırıp attılar.
5 menit untuk mengambil benang itu.
Yumağın kasasını kırmak içinse 5 dakika.
Diperkirakan bahwa lebih dari empat juta pria, wanita, dan anak-anak menghasilkan lebih dari 300 juta bidi per hari, melinting serbuk tembakau dengan daun tendu dan mengikat gulungan kecil itu dengan benang.
Tahminlere göre, dört milyondan fazla erkek, kadın ve çocuk tütün tozlarını tendu yapraklarına sararak ve bu küçük ruloyu da iplerle bağlayarak hergün 300 milyondan fazla bidi üretmektedir.
Pada sore hari yang cerah itu, saya melihat salah seorang putri sang tuan rumah sedang duduk di pasir di depan tenda dengan pemintal di tangannya, dengan terampil mengubah bulu binatang menjadi benang yang tebal.
Güneşin ışıl ışıl parladığı öğle sonrasında, ev sahibinin kızlarından birinin çadırın önünde elinde bir iğle oturduğunu gördüm; hayvan kılını maharetle kalın bir ipliğe dönüştürüyordu.
Kelopak bunga sekering bersama-sama, membentuk suatu kasus pelindung terisolasi sekitar benang sari nya.
Bitki taç yapraklarını birleştirerek erkek organların etrafında yalıtkan bir kılıf oluşturuyor.
Setelah mengadakan satu kunjungan kembali, dia membuat satu simpul di benang merah.
Bir tekrar ziyaret yapınca da kırmızı ipe düğüm atardı.
Saya menggunakan p17 disterilkan benang nilon.
P17 naylon iplik kullanıyorum.
Namun, saat hujan turun, benangnya mengembang, merapatkan tenunan dan membuat kain tersebut kedap air.
Bununla birlikte yağmur yağdığında iplikler şişiyor ve örgüyü sıkılaştırarak kumaşın su geçirmemesini sağlıyor.
Aku menenunnya dengan benang yang berkualitas.
En iyi pamuktan dokudum.
Selama puluhan tahun, para ilmuwan telah mempelajari benang yang dihasilkan oleh labah-labah pejaring.
Bilim insanları, ağ örücü örümceklerin ipeği nasıl ürettikleri üzerinde asırlardır araştırmalar yapıyor.
Ketika mencoba mengambilnya, ia melihat bahwa terdapat benang sutra yang halus.
Kozayı çıkarmaya çalışırken kozanın çözüldükçe harika bir ipek iplik haline geldiğini görür.
Seorang sejarawan Prancis sekaligus pakar kesusastraan Romawi dan Yunani bernama Serge Bardet berupaya untuk menemukan titik temu dalam perdebatan ini, yang telah menjadi bagaikan benang kusut selama empat abad belakangan.
Fransız tarihçi ve klasik edebiyat uzmanı Serge Bardet, son dört yüzyıl boyunca karmaşık bir düğüm haline gelen bu tartışmanın iplerini çözmeye çalıştı.
Benang untuk otot.
Kaslar için ince teller.
Seperti tahanan miskin di belenggu memutar nya, Dan dengan benang sutra mencomot kembali lagi,
Onun bükülmüş gyves fakir bir esir gibi, bir ipek iplik ile tekrar plucks
Tapi sekarang...... benang polyester
Fakat şimdi...... polyester ipler var
Ada benang biru muda tenun, yang memberikan karakter khusus.
Açık mavi dokuma iplik kumaşa özel bir karakter kazandırmış.
11 Setelah itu ia membuat sosok-sosok dari benang biru pada bagian pinggir satu helai kain kemah, di tempat kedua rangkaian itu akan disambung.
11 Takımlardan birinin son parçasına, diğeriyle birleşeceği kenara mavi ipten ilmekler yaptı.
27 Berikutnya mereka membuat jubah dari linen halus,+ yang dikerjakan oleh seorang tukang tenun, untuk Harun dan putra-putranya, 28 dan serban+ dari linen halus dan tutup-tutup kepala yang indah+ dari linen halus dan celana dalam linen+ dari linen yang dipintal halus, 29 dan sabuk+ dari linen yang dipintal halus dan benang biru dan wol yang diwarnai ungu kemerah-merahan dan bahan berwarna kirmizi, yang dikerjakan oleh seorang penenun, tepat seperti yang Yehuwa perintahkan kepada Musa.
27 Sonra Harun ve oğulları için has ketenden,+ dokumacı işi entariler yaptılar. 28 Ve has ketenden sarığı,+ has ketenden süslü başlıkları,+ bükümlü has ketenden donları;+ 29 bükümlü has keten, erguvani yün, mavi ve kırmızı ipliklerden kuşağı+ dokumacı işi olarak, tıpkı Yehova’nın Musa’ya emrettiği gibi yaptılar.
(Yesaya 40:26) Anak yang tertawa seraya ia memperhatikan anak anjing yang mengejar ekornya sendiri atau anak kucing yang sedang bermain dengan gulungan benang wol—tidakkah hal itu memperlihatkan secara tidak langsung bahwa Yehuwa, ”Allah yang bahagia”, memiliki rasa humor?
(İşaya 40:26) Bir yavru köpeğin kendi kuyruğunu yakalamaya çalışmasına veya minik bir kedinin yumakla oynamasına gülen bir çocuk gördüğümüzde, bu bize ‘mutlu Tanrı’ Yehova’nın mizah anlayışına sahip olduğu fikrini vermiyor mu?
Pertama-tama, seekor labah-labah membangun benang-benang utama jaringnya, kurang lebih mirip jari-jari sebuah roda.
Örümcek öncelikle ağına, bir bisiklet tekerleğinin çubuklarına benzer bir ana hat kurar.

Endonezya öğrenelim

Artık benang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.