Endonezya içindeki bernafas ne anlama geliyor?

Endonezya'deki bernafas kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte bernafas'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki bernafas kelimesi nefes almak, solumak, soluk almak nefes almak, soluk almak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

bernafas kelimesinin anlamı

nefes almak

verb

Membongkar dan memasang ini akan menjadi kebiasaan kedua, sama halnya dengan bernafas.
Silahları sökmek ve birleştirmek doğanızda olacak, nefes almak gibi olacak.

solumak

verb

Sekarang, aku bernafas api dan aku memakan mereka saat kabur.
Şu an ateş soludum ve akıp gidenleri yedim.

soluk almak nefes almak

verb

soluk almak

verb

Namun seekor laba-laba bernama Argyroneta aquatica sudah mempunyai suatu sistem yang sempurna untuk bernafas di bawah air.
Fakat Argyroneta Aquatica isimli bir örümcek türü, suyun altında soluk almak için bu sistemi zaten kullanmaktadır.

Daha fazla örneğe bakın

Diakhir nafasnya, Oenomaus melepaskan belenggu yang menjeratku.
Son nefesini verirken, Oenomaus zincirlerimi kırdı...
Bernafaslah. Bagus.
Sadece nefes al, böyle işte.
Nafas kehidupan.
Yaşam nefesidir.
Itu seperti memintaku berhenti bernafas.
Bu sanki nefes alma der gibi.
Hey, tarik nafas.
Derin nefes al.
Bernafas perlahan.
Nefes al.
Tidak jika pacarmu ingin tetap bernafas.
Sevgilim hayatta kalsın istiyorsam kapıyı açmazdım.
Kita akan mengingatnya sampai nafas terakhir kita.
Son nefesimize kadar unutmayacağız!
Jangan bernafas didekatnya, bahkan jangan dilihat.
Üzerine nefes verme, hatta bakma bile.
Baiklah, ambil nafas yang dalam
Pekâlâ, derin bir nefes al
Dia tak bernafas.
Nefes almıyor
Bila Searle dan Harvey tewas, kita kehilangan 2 org yg bernafas.
Searle'le Harvey ölünce, iki ciğer de kaybettik.
Sial, aku tak bisa bernafas.
Lanet olsun, nefes alamadım.
Ia mengeluarkan paru-parunya selagi masih bernafas.
Hala nefes alıyorken akciğerlerini söküp çıkarmış.
Kau menyuruhnya bernafas dalam-dalam dan menghitung mundur dari 50
Onu derin derin nefes almasını ve 50'den geriye saymasını sen söyledin.
Lebih baik ambil nafas yg dalam.
Derin bir nefes alsan iyi olur.
Tahan nafasmu.
Bence suya girip kafanı batır.
Nah — (Tepuk tangan) Saya tidak tahu berapa banyak orang yang Anda kenal yang akan mau masuk ke terusan air dalam tahu bahwa ada seekor buaya di dalamnya untuk datang dan menolong Anda, namun bagi Solly, tindakannya sama alaminya seperti bernafas.
Bakın, şimdi aranızdan kaç kişi içinde timsah olduğunu bildiği derin bir kanala size yardım etmek için gelebilecek birini tanıyor bilmiyorum, ama Solly için bu nefes almak kadar doğaldı.
Karena kami tidak bernafas
Çünkü biz nefes almayız
Tarik nafas dalam.
Derin nefes al.
Bernafas pun tidak!
Nefes aldığı da yok.
Hebat bisa ada yang bernafas menggunakan ini.
Bunun içinde birisinin nefes alması büyük bir mucize.
Yang Allah hembuskan ke dalam lubang hidungnya adalah ”nafas hidup”, yang bukan saja membuat paru2 itu jadi terisi hawa udara, melainkan juga daya hidup yang kemudian dipertahankan melalui pernapasan.
Tanrı’nın insanın burnuna üflemiş olduğu şey, “hayat nefesi” diye adlandırılmaktadır. Bu, ciğerleri hava ile doldurmakla kalmayıp aynı zamanda bedene, nefes almakla idame ettirilen hayat kuvvetini bahşetmiştir.
Manusia di negara maju menghabiskan lebih dari 90 persen hidupnya di dalam ruangan di mana mereka bernafas dan bersinggungan dengan triliunan bentuk kehidupan yang tidak kasat mata: mikroorganisme.
Gelişmiş dünyada insanlar hayatlarının% 90ını kapalı alanlarda geçiriyor ve buralarda gözle görülemeyen milyonlarca yaşam biçimine temas ediyor ve bunları soluyor: mikroorganizmalar.
ROMEO Bukan aku, kecuali nafas pilu mengeluh,
ROMEO değil; kederli nefes homurdanıyor sürece,

Endonezya öğrenelim

Artık bernafas'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.