Endonezya içindeki bukti ne anlama geliyor?

Endonezya'deki bukti kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte bukti'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki bukti kelimesi kanit anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

bukti kelimesinin anlamı

kanit

Tak ada jaksa penuntut yang akan mengejar orang ini tanpa mempunyai bukti yang solid.
Hiçbir savci bu adamin pesine düsmez saglam bir kanit olmadigi sürece.

Daha fazla örneğe bakın

7, 8. (a) Bukti apa yang ada bahwa umat Allah telah ’memanjangkan tali-tali kemah mereka’?
7, 8. (a) Tanrı’nın kavminin ‘çadırının iplerini uzattığına’ ilişkin hangi kanıt var?
(Matius 11:19, Bode) Sering kali, mereka yang pergi dari rumah ke rumah melihat bukti bahwa malaikat yang membimbing mereka kepada orang-orang yang lapar dan haus akan kebenaran.
(Matta 11:19) Evden eve gidenler, çok defa meleklerin kendilerini adalete acıkmış veya susamış kişilere doğru sevk ettiklerine dair kanıtlar gördüler.
Suami beriman yang senantiasa mengasihi istrinya, baik dalam masa senang maupun susah, membuktikan bahwa ia benar-benar mengikuti teladan Yesus yang mengasihi dan memperhatikan sidang.
İyi günde kötü günde eşlerini sevmeye devam eden imanlı kocalar, cemaati seven ve onunla ilgilenen Mesih’i tam olarak örnek aldıklarını gösteriyorlar.
Apakah Alkitab menganjurkan kita supaya menggantungkan harapan dan keyakinan kita kepada usaha2 manusia untuk mendatangkan perdamaian, padahal segala bukti justru menunjukkan ketidak-sanggupan manusia untuk mencapainya?
İnsanın, sulhu gerçekleştiremeyeceğini gösteren bütün deliller karşısında, ümit ve güvenimizi insanın çabalarına bağlamamızı tavsiye eder mi? Hayır.
Seluruh haluan hidup kita—tidak soal di mana kita berada, tidak soal apa yang kita lakukan—hendaknya membuktikan bahwa jalan pikiran kita dan motif kita berpusat pada Allah.—Ams.
Her nerede ve ne yapıyor olursak olalım, yaşamımızın her yönü, düşünce ve saiklerimizin Tanrı’nın bakış açısıyla uyumlu olduğuna tanıklık etmelidir.—Sül. Mes.
Tetapi, apakah memang pemikiran yang umum terbukti sebagai pembimbing yang terjamin untuk sampai kepada kebenaran?
Fakat bir inancın yaygın olup olmaması hakikati bulmak için emin bir rehber değildir.
Kami baru menyadarinya, dan untuk membuktikan lapisan coklat yang kita lihat saat ini bukan hasil karya Leonardo da Vinci, yang meninggalkan hanya gambar-gambar sebelumnya yang selama 5 abad belum dapat kita lihat, jadisemua hanya berkat teknologi.
Bizler anlamaya yaklaştık ve kanıtlamaya, ki bugün gördüğümüz o kahverengi katman Leonardo da Vinci tarafından yapılmadı, bu da bize yanlızca bir başka çizim bıraktı, ki onu 5 asırdır göremiyorduk işte, teknoloji sağolsun.
Mungkin dia hanya ingin membuktikan kalau dia yang memegang kendali, jadi dia bisa membunuh kami kapanpun dia mau.
Belki de kontrolün kendisinde olduğunu bizi ne zaman isterse öldürebileceğini kanıtlamak istiyordur.
Tapi ada sebuah model kedua untuk berdebat: argumen sebagai bukti.
Ama ikinci bir model var: Kanıtlarla tartışma.
(Matius 4:1-4) Terbatasnya harta yang ia miliki adalah bukti bahwa ia tidak mengambil keuntungan secara materi dari penggunaan kuasanya.
(Matta 4:1-4) Pek bir şeye sahip olmaması, gücünden maddi yarar sağlamadığının kanıtıydı.
Semua bukti yang harus menjadi sampaikan pada satu ukuran sesuai amplop Nolan.
Bütün kanıtlar uygun boyutlu bir Nolan zarfında teslim edilmeli.
Bukti apa yang ada mengenai kekanonikan buku Kidung Agung?
Ezgiler Ezgisi’nin Tanrı ilhamı olduğuna ilişkin hangi kanıtlar var?
(Kisah 1:13-15; 2:1-4) Hal ini membuktikan bahwa perjanjian baru telah mulai berlaku, menandai kelahiran sidang Kristen dan bangsa baru, yakni Israel rohani, ”Israel milik Allah”. —Galatia 6:16; Ibrani 9:15; 12:23, 24.
Bu olay yeni ahdin yürürlüğe girdiğinin kanıtıydı ve İsa’nın takipçilerinden oluşan cemaatin ve yeni, ruhi İsrail milletinin, yani “Tanrı’nın İsraili”nin doğuşu anlamına geliyordu (Galatyalılar 6:16; İbraniler 9:15; 12:23, 24).
Kau mau lihat seperti apa barang bukti, datanglah ke kantorku.
Kesin delil nasıl görünür görmek istiyorsan bir ara ofisime gelmelisin.
Penelitian telah membuktikan bahwa dengan menyerahkan kendali kepada pegawai atas pekerjaannya membuat mereka lebih bahagia dan lebih produktif.
Araştırma, çalışanlara işlerinde daha fazla denetimin verilmesinin onları daha mutlu ve daha üretken hale getirdiğini gösteriyor.
Paulus menulis, ”Hendaklah masing-masing membuktikan apa pekerjaannya sendiri, dan kemudian ia akan mempunyai alasan untuk sangat bersukacita sehubungan dengan dirinya sendiri saja, dan tidak dengan membandingkannya dengan orang lain.”—Galatia 6:4.
Pavlus şunları yazdı: “Herkes kendi işini temyiz etsin, ve o zaman başkası için değil, ancak kendisi için övünmesi olur.”—Galatyalılar 6:4.
Yesus membuktikan bahwa ia mengasihi kita sama seperti Bapaknya mengasihi kita.
İsa da bize Babasının duyduğu kadar büyük bir sevgi duyduğunu gösterdi.
Belakangan, setelah ada lebih banyak bukti, ia menulis, ”Saya sekarang percaya bahwa mariyuana adalah obat bius yang paling berbahaya yang harus kita lawan: 1.
Ancak, daha fazla kanıtın elde edilmesinden sonra, şunları söyledi: “Şimdi, esrarın mücadele etmemiz gereken en tehlikeli uyuşturucu olduğuna inanıyorum: 1.
Bukti-bukti dari hal ini dapat dilihat dalam setiap buku tafsiran yang jujur.”
Bunun kanıtları her dürüst yorum kitabında görülebilir.”
Bagi kebanyakan mereka, ini akan merupakan kesempatan pertama untuk membuktikan bagaimana kasih mereka kepada Allah bisa diuji.
Bu, onlardan birçoğunun, deneme altında, Tanrı’ya sevgilerini ispat etmek üzere ilk fırsatı olacak.
Bukti sedemikian harus cukup kuat untuk meyakinkan bukan hanya orang yang mempunyai iman itu tetapi juga orang-orang lain yang mungkin ’meminta pertanggungjawaban darinya tentang pengharapannya’ akan perdamaian.—1 Petrus 3:15.
Bu gibi deliller, sadece iman için değil, ‘ümit[i] hakkında sebep soranın’ inanmasına yetecek kadar güçlü olmalıdır.—I. Petrus 3:15.
MENURUT banyak orang, sains membuktikan bahwa kisah penciptaan dalam Alkitab itu keliru.
BİRÇOK kişi bilimin, Mukaddes Kitabın yaratılış kaydını çürüttüğünü iddia ediyor.
Dan aku berpikiran, dengan mengatakan hal itu ketika kamera hidup,..... sebagai pembuktian kepada dirimu.
Ve bunu kameralar önünde söyleyerek sana kanıtlamak istedim.
Aku perlu bukti.
Kanıta ihtiyacım var.
Orang-orang yang menyambut berita tersebut dapat menikmati kehidupan yang lebih baik sekarang, sebagaimana bisa dibuktikan oleh jutaan orang Kristen sejati.
Bu mesaja olumlu karşılık verenler İsa’nın milyonlarca takipçisi* gibi şimdiden daha iyi bir yaşama sahip olabilirler.

Endonezya öğrenelim

Artık bukti'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.