Endonezya içindeki celengan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki celengan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte celengan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki celengan kelimesi kumbara, Kumbara anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
celengan kelimesinin anlamı
kumbara
Cara kerjanya seperti celengan Bir kumbara gibi çalışıyor. |
Kumbara
Cara kerjanya seperti celengan Bir kumbara gibi çalışıyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Orang tua Hannah, yang ingin mengajarkan pentingnya menabung, kadang-kadang memberinya uang untuk disimpan di celengan. Hannah’nın ana babası ona para biriktirmenin önemini öğretmek için, ara ara verdikleri parayı bir kumbaraya atmasını istediler. |
Ini [$2 AS (sekitar Rp 16.000)] adalah seluruh uang di dalam celengan saya.” —Allison, usia empat tahun. Bu [2 Dolar] kumbaramdaki tüm paradır.”—Allison, dört yaşında. |
/ Bu, tolong jangan pecahkan celengannya. Anne lütfen bozma mevduat hesabını |
Masing- masing anak saya memiliki celengan. Çocuklarım ikisinin de iki kumbarası var. |
Michael, adik laki-laki Emmanuel yang berusia lima tahun, juga minta dibuatkan celengan. Emmanuel’in beş yaşındaki kardeşi Michael da bir kutu istedi. |
Tempat penginapan kami juga merupakan tempat kediaman beragam burung seperti bayan, kakaktua, parkit dan jabiru, serta beragam satwa lainnya seperti jaguar, celeng air, dan kijang merah. Kaldığımız çiftlik misafirhanesi aynı zamanda birçok hayvanın da yuvası. Ara’lar, papağanlar, muhabbetkuşları, jabirular, jaguarlar, kapibaralar ve kızıl geyikler. |
Tidak, celeng Hayır, boğa. |
Apa yg mau kau lakukan, celeng? Lanet olsun. |
Kenapa tidak dipecahkan saja celengannya? Neden mevduat hesabımı bozamıyorum? |
Namun, karena ada suatu kebutuhan darurat keluarga, mereka terpaksa menggunakan uang dalam celengan itu. Ancak ailenin acil bir ihtiyacı olunca oraya attığı parayı kullanmışlardı. |
Sewaktu sudah penuh, celengan-celengan itu dibuka. Kutular dolduğunda onları kesip açtılar. |
Ayah Emmanuel punya sebuah celengan di rumah untuk menabung uang guna menghadiri kebaktian distrik tahunan. Emmauel’in babasının da evde, yıllık bölge ibadetine katılabilmek için para biriktirdiği bir kutusu vardı. |
/ Hancurkan saja celenganku. Sabit mevduatımı hesabımı bozacağım. |
' Kuil yan terlupakan di barat, jam celeng. ' ' Batıdaki terk edilmiş tapınak, erkek domuzun saati. ' |
Bisakah kau nyetir lebih cepat lagi, celeng? Karı gibi dırdır etmesene! |
Ketika mengetahui tujuan kaleng itu, sang tukang las membuatkan Emmanuel sebuah celengan dari sisa potongan besi. Kaynakçı bu eski kutunun hangi amaçla kullanılacağını öğrenince Emmanuel’e hurda metalden bir kutu yaptı. |
”Karena saya tidak pergi ke Balai Kerajaan setiap hari,” jelasnya, ”saya memutuskan untuk membuat sebuah celengan agar kapan saja uang jajan saya tidak terpakai, saya bisa memasukkannya ke dalam celengan itu.” Şöyle dedi: “İbadet Salonuna her gün gitmediğimden, kullanmadığım harçlıklarımı biriktirebilmek için bir kutu yapmaya karar verdim.” |
Ketika kau masih tujuh, saya katakan bahwa seorang pencuri mencuri uang dari celengan Anda. Sen 7 yaşındayken, domuz kumbarandaki paranı hırsızın çaldığını söyledim. |
Crack celengan Anda. Kumbaranızı kırın. |
Merasa takjub melihat apa yang dilakukan anak-anaknya, Edwin bertanya kepada mereka alasan mereka membuat celengan. Edwin durum karşısında şaşkınlıkla, çocuklara bu kutuları neden yaptırdıklarını sordu. |
kau merusak celengan. Sen kumbaranı kırabilirsin. |
Tanpa sepengetahuan orang tua mereka, Emmanuel, Michael, dan Uchei, kakak perempuan mereka yang berusia sembilan tahun, telah menabung sebagian uang jajan mereka dan memasukkannya ke dalam celengan. Emmanuel, Michael ve dokuz yaşındaki abla Uchei, ana babalarının haberi olmadan, öğle yemeği harçlıklarının bir kısmını kutularına atıp biriktiriyorlardı. |
Kemudian, anak-anak mulai saling berbisik, lantas masing-masing mengambil celengan mereka dan menumpahkan isinya ke atas meja. Bunun üzerine çocuklar aralarında fısıldaşmaya başladılar ve sonra her biri kendi kumbarasını alıp masaya boşalttı. |
Cara kerjanya seperti celengan Bir kumbara gibi çalışıyor. |
Oh, Ini celengan! Oh, bu bir kumbara! |
Endonezya öğrenelim
Artık celengan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.