Endonezya içindeki curiga ne anlama geliyor?
Endonezya'deki curiga kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte curiga'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki curiga kelimesi şüpheli, sormak, kuşkulu, kuşkulanmak, şüphe anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
curiga kelimesinin anlamı
şüpheli(dubious) |
sormak(question) |
kuşkulu(dubious) |
kuşkulanmak(question) |
şüphe(question) |
Daha fazla örneğe bakın
Apakah Anda curiga Mr Bickersteth akan curiga apa- apa, Jeeves, jika saya membuat itu lima ratus? " Aku tidak mewah, Sir. Eğer bunu yaptıysanız Sayın Bickersteth şey, Jeeves, şüpheli olur şüpheli. beş yüz? " Ben, efendim değil fantezi. |
Jika Anda mendapatkan email mencurigakan yang meminta informasi pribadi atau keuangan, jangan dibalas atau mengeklik tautan apa pun dalam pesan. Kişisel veya finansal bilgilerinizin istendiği şüpheli bir e-posta alırsanız bu iletiyi yanıtlamayın veya içinde yer alan bağlantıları tıklamayın. |
Aku akan berpura2 menghubungi, shg tdk yg curiga di luar sana. Kimse orada olmamdan şüphelenmesin diye telefon edermiş gibi yaptım. |
Prasangka tersebut bisa jadi diperparah oleh gereja yang semakin mencurigai ketulusan mereka untuk pindah agama. Bu önyargının ardında muhtemelen onların din değiştirme konusundaki samimiyetinden şüphe duyan kilise vardı. |
Ada yang mencurigakan dari tingkah Tyler hari ini. Bugün Tyler'ın hareketlerinde bir gariplik vardı. |
Namun, pendirian mereka ini berlawanan dengan tradisi yang sudah berurat berakar dan menimbulkan kecurigaan dari komunitas kecil pedusunan itu. Ancak onların Yehova’nın Şahitleri olarak tavırlarını ortaya koyuşu, o küçük taşra toplumunun köklü geleneklerine ters geldi ve yeni olan her şeye karşı kuşkularını körükledi. |
Sebelum, selama, dan setelah Perang Dunia II, Duke dan Duchess Windsor dicurigai oleh banyak pemerintah dan masyarakat menjadi simpatisan Nazi. II. Dünya Savaşı'nın öncesinde, savaş sırasında ve sonrasında, hükümetteki ve halktaki çoğu kişi arasında Windsor Dükü ve Düşesinin Nazilere sempati duyduğuna yönelik şüpheler mevcuttu. |
Jika Anda menerima peringatan tentang aktivitas mencurigakan di akun, Anda mungkin juga melihat hingga 3 alamat IP tambahan yang diberi label mencurigakan. Hesabınızda şüpheli etkinlik olduğuna dair bir uyarı alırsanız, şüpheli olarak etiketlenmiş en çok 3 tane daha IP adresi görebilirsiniz. |
Kecurigaanku benar. Şüphelerimde haklıymışım. |
Catatan: Jika menurut Gmail ada pengirim atau pesan yang mencurigakan, Anda tidak akan melihat gambar secara otomatis. Not: Gmail, gönderenin veya iletinin şüpheli olduğuna karar verirse resimler otomatik olarak gösterilmez. |
Dia berkata bahwa dia mendengar tawa yang mencurigakan. Şüpheli gülüşmeler duyduğunu söylüyor. |
Pantau aktivitas admin dan lacak potensi risiko keamanan dengan menyiapkan notifikasi email admin untuk peristiwa tertentu, seperti upaya login yang mencurigakan, perangkat seluler yang disusupi, atau perubahan setelan oleh admin lain. Şüpheli oturum açma girişimleri, güvenliği ihlal edilen mobil cihazlar veya başka bir yönetici tarafından yapılan ayar değişiklikleri gibi belirli etkinlikler için yönetici e-posta uyarılarını ayarlayarak yönetici etkinliğini izleyebilir ve potansiyel güvenlik risklerini takip edebilirsiniz. |
Jika ada sesuatu yang mencurigakan di rumah Zhang, kami akan menangkapnya. Zhang'in evinde gizliliği ihlal eden bir şey varsa bizde demektir. |
Kita melaluinya dijalan tanpa melihatnya, tidak mencurigai, tidak pernah mengetahui. Onlara bakmadan yüyür gideriz, şüphelenmeksizin, bilmeksizin. |
Yang ku curigai yakni Jensen tak punya tulang di tubuhnya. Evet, çünkü Jensen'in vücudundaki emikler hiç şikayet etmiyor. |
Teknologi keamanan kami membantu mendeteksi kejadian yang mencurigakan untuk melindungi Akun Google Anda dengan lebih baik. Güvenlik teknolojimiz, Google Hesabınızı daha iyi koruyabilmek için şüpheli etkinliklerin tespit edilmesine yardımcı olur. |
Jika ada orang mencurigakan, lapor polisi. Eger süpheli bir durum görürseniz Hemen polisi arayin. |
Kau tetap dalam jangkauanku.. .. kulubangi kepalamu pake peluru Kalo ada gerakan mencurigakan. Menzilimde olacaksın en ufak şüpheli bir hareketinde kafana kurşunu yersin. |
Kita terlihat mencurigakan bukan? Biraz dikkat çekici görünüyoruz, öyle değil mi? |
bukan kau yg aku curigai Hakkında endişelerim olan kişi sen değilsin. |
Gmail memindai setiap pesan untuk mendeteksi konten yang mencurigakan. Gmail, her iletiyi şüpheli içeriğe karşı tarar. |
Itu tampak mencurigakan bagiku. O bana şüpheli görünüyor. |
Tes yang dicuri telah dihapus dan dicurigai dirusak. Çalınan testler, üzerlerinde oynama yapıldığı şüphesiyle iptal edilmişti. |
Kau mencurigai siapa? Peki neden şüpheleniyorsun? |
Mencurigakan sekali. Burada bir bit yeniği var. |
Endonezya öğrenelim
Artık curiga'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.