Endonezya içindeki dataran tinggi ne anlama geliyor?

Endonezya'deki dataran tinggi kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte dataran tinggi'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki dataran tinggi kelimesi Yayla, yayla anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

dataran tinggi kelimesinin anlamı

Yayla

noun (bagian permukaan bumi yang mendatar dan terletak pada ketinggian lebih dari 600 m dari permukaan laut)

yayla

noun

Daha fazla örneğe bakın

Dari tahun 1200, dataran tinggi Swiss terdiri atas dominion Wangsa Savoia, Zähringer, Habsburg dan Kyburg.
1200'lü yıllara gelindiğinde İsviçre platosu Savoie, Zähringer, Habsburg ve Kyburg hanedanları tarafından idare edilmekteydi.
Kami ditembaki sniper dari dataran tinggi, barat daya.
Güneybatıdaki katta keskin nişancıları var.
Banyak orang dataran tinggi juga menjual barang, jasa, dan kerajinan tangan tradisional untuk bisnis pariwisata yang berkembang.
Ayrıca birçok kabile halkı satıcılık yapıyor, işçi olarak çalışıyor ve sayısı artan turistler için geleneksel elişleri yapıyor.
Tempat di mana bendungan adalah adalah jenis murni terbesar dataran tinggi di Eropa.
Burası Avrupa'nın en yüksek eldeğmemiş bölgelerinden biri.
Iklim: Kebanyakan tropis, tapi lebih dingin di dataran tinggi
İklim: Çoğunlukla tropikal fakat yüksek yerler daha serin
Secara historis, "garis Dataran Tinggi" membagi kedua budaya Skotlandia.
Buna rağmen “Kore kültür” geleneği tarihsel olarak iki devlette ortakdır.
Negeri: Umumnya bergunung-gunung dengan dataran tinggi yang luas
Fiziki yapı: Çoğunlukla dağlıktır, merkezde bir ova bulunur
Ini adalah pendakian friksi, di Tuolumne Meadows, di dataran tinggi Yosemite.
Bu Tuolumne Meadows'daki Yosemite vadisinde bir sürtünme tırmanışı.
Tapi mahkota kemuliaan loess dari dataran tinggi ini.
Ama lös platosunun taçlandıran zaferi işte budur.
Saya mendengar bahwa mereka bermigrasi gelisah di sekitar dataran tinggi.
Duyduğuma göre, huzur bulamadıkları için etrafta dolaşıp dururlarmış.
Pada zaman Daud, dataran tingginya yang tidak digarap digunakan untuk tanah penggembalaan.
Davut’un günlerinde yaylalar muhtemelen otlak olarak kullanılırdı.
Ada 800 bahasa berbeda di dataran tinggi.
Dağlık bölgerinde 800 farklı dil konuşuluyor.
Para pelayan Kristen ini sangat sibuk di banyak kawasan dataran tinggi.
İsa’nın takipçisi bu vaizler birçok dağlık bölgede bu işle meşguldürler.
Tempat ini disebut Altiplano atau "dataran tinggi" -- tempat yang ekstrim dengan perbedaan yang ekstrim.
Buralar Altiplano, ya da "yüksek ovalar" olarak adlandırılır -- uç limitlerin yeri ve uç karşıtlıklar.
Dengar, keluarga Randolph tinggal dataran tinggi
Bakın Randolphlar şehirde yaşamışlar
Memilih biasanya sangat jarang dilakukan salamander tapi setiap tahun beberapa dari sungai dataran tinggi dunia dipenuhi jutaan pengunjung.
Semenderlerin yiyeceği az olabilir. Ama dünyanın yüksek nehirlerinden bazıları, her yıl milyonlarca ziyaretçinin kalabalığını yaşar.
Mengapa babi sangat penting bagi orang dataran tinggi?
Dağlık bölgelerde yaşayanlar için domuzlar neden bu kadar önemli?
Sebagian besar spesies dapat ditemukan di Lembah Amazon dan dataran tinggi Guyana.
Türlerin çoğu Amazon Havzasında ve Guyana'nın yüksek rakımlarında bulunur.
GUNUNG-GUNUNG DAN DATARAN-DATARAN TINGGI SEBELAH TIMUR SUNGAI YORDAN
ÜRDÜN IRMAĞI’NIN DOĞUSUNDAKİ DAĞLAR VE YAYLALAR
Sebagian besar wilayahnya terdiri dari dataran tinggi yang diselingi jurang-jurang, dengan hutan di sana-sini.
Bu küçük ülkenin neredeyse tamamı, seyrek ağaçların bulunduğu yüksek ovalardan ve onları birbirinden ayıran derin vadilerden oluşuyordu.
Aku punya sepupu di dataran tinggi.
Dağlık alanda kuzenim var.
Agar gembala bisa memisahkan induk dari anak domba yang disapih, kawanan digiring dari dataran tinggi.
Çobanların, koyunları sütten kesilmiş kuzularından ayırabilmesi için sürülerin yüksek yerlerden toplanması gerekir.
Di seluruh dataran tinggi pedalaman, suhu rata-rata 21 derajat Celsius, dan curah hujan setiap tahun cukup banyak.
İç kesimlerdeki dağlık bölgelerde ortalama sıcaklık 20 derecedir; ortalama yıllık yağış miktarı ise 115 santimetredir.
Kecamatan Pakem berada di dataran tinggi.
Rakımı yüksek yerlerde yapılır.
Pada 1532, panglima perang Spanyol Francisco Pizarro mengalahkan raja Inca ini di kota dataran tinggi Cajamarca di Peru.
1532 yılında İspanyol Fatih Francisco Pizarro bu İnka imparatorunu, Peru dağlarındaki Cajamarca şehrinde yenilgiye uğrattı.

Endonezya öğrenelim

Artık dataran tinggi'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.