Endonezya içindeki debu ne anlama geliyor?
Endonezya'deki debu kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte debu'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki debu kelimesi toz anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
debu kelimesinin anlamı
toznoun Dia alergi pada debu rumah. Onun, ev tozuna alerjisi var. |
Daha fazla örneğe bakın
”Aku mencabut perkataanku dan dengan menyesal aku duduk dalam debu dan abu.” —Ayub 42:3, 6. “Bundan ötürü kendimi hor görmekteyim, ve tozda ve külde tövbe eylemekteyim” dedi.—Eyub 42:3, 6. |
Banyak debu dan kotoran di mana-mana! Her yere toz pislik yayılıyor. |
Setiap badai yang melanda atmosfer membawa debu, jelaga, jejak bahan kimia, dan menyimpannya di dalam timbunan salju tahun demi tahun, selama ribuan tahun, menciptakan semacam tabel periodik unsur yang pada saat ini ketebalannya telah lebih dari 11.000 kaki. Her fırtına atmosferi baştan başa dolaşır, tozları, isleri, kimyasal izleri temizler ve bunları yıllarca, yüz yıllarca kar yığınında biriktirir, bir çeşit elementler tablosu yaratır, buradaki 3,5 km.'den fazla kalınlığa sahip bir tablo. |
Para ilmuwan yang menabrakkan sebuah roket ke permukaan bulan mengatakan bahwa mereka mendeteksi air dalam kepulan debu yang terbentuk. Bilim insanları Ay’ın yüzeyine iki aşamalı bir roket çarptırdılar ve çarpışma sonucu oluşan toz bulutunda su buldular. |
3, 4. (a) Dalam menciptakan manusia dari debu, Allah tidak pernah berniat melakukan apa? 3, 4. (a) Tanrı insanı topraktan yaratırken neyi amaçlamadı? |
Tanah yang kering dan berdebu akan diubah menjadi ”tempat yang berawa”, tempat tumbuhnya papirus dan tumbuhan air lainnya.—Ayub 8:11. Kurak ve tozlu yerler papirüslerin ve başka kamışların yetiştiği sazlıklara dönüşecek.—Eyub 8:11. |
Maksudku debu dari tempat tinggalnya. Yani onun yaşadığı yerlerin tozu. |
Pada punggung dan sisi ia dibawa main dengan dia debu, benang, rambut, dan sisa- sisa makanan. Sırtına ve onun taraf ona toz, iplik, saç ve kalıntıları carted yiyecek. |
Oleh sebab itu aku mencabut perkataanku dan dengan menyesal aku duduk dalam debu dan abu.”—Ayub 42:3, 6. Bundan ötürü kendimi hor görmekteyim, ve tozda ve külde tövbe eylemekteyim.”—Eyub 42:3, 6. |
Sebagaimana keadaan dia yang terbuat dari debu, demikian jugalah keadaan mereka yang terbuat dari debu; dan sebagaimana pribadi surgawi itu, demikianlah mereka yang surgawi. Topraktan olan o adam nasılsa, topraktan olan diğerleri de öyledir; gökten olan o adam nasılsa, gökten olan diğerleri de öyledir. |
Kenapa ide revolusioner ini dikubur... di bawah debu dan sarang laba-laba riset Hank, aku tak bisa bilang. Hank'ın devrim niteliğindeki araştırmasının yıllarca niye saklı kaldığını size anlatamam. |
Membunuh peri penabur debu? Perilerin tozu olur mu? |
Apakah memang dapat dipercaya bahwa Allah membentuk Adam dari debu dan Hawa dari rusuk Adam? Tanrı’nın Âdem’i topraktan, Havva’yı da Âdem’in bir kaburga kemiğinden yaratmış olması gerçekçi mi? |
Maksudnya, manusia kembali ”ke debu”, sebagai tanah yang remuk atau lumat. Yani insan, bir bakıma ezilip toz haline getirilmiş “toprağa” döner. |
3 Menurut Alkitab, Yehuwa menciptakan Adam ”dari debu tanah” dan menempatkan dia di Taman Eden, untuk mengerjakannya. 3 Mukaddes Kitaba göre Yehova, Âdem’i “yerin toprağından” yarattı ve baksın diye onu Aden bahçesine yerleştirdi. |
Sekitar jam 1:30 saat badai debu menyerang Ngarai. Bu şey 1.30'da oldu ve o şey kanyonun tepesinden çıkageldi. |
Gambar perahu layar dan kuda polo, buku mewah dan diploma, boneka ikan di dinding, kalender diatur dgn tanggal yg salah, Lemari buku berdebu, karpet yg perlu dibersihkan. Yelkenli tekne resimleri, polo atları gösterişli kitaplar ve diplomalar duvarda doldurulmuş bir balık, yanlış tarihi gösteren bir takvim. Tozu alınması gereken kitap dolabı. Temizlenmesi gereken halılar. |
+ 27 Tetapi selanjutnya Abraham menjawab dan mengatakan, ”Lihat, aku telah memutuskan untuk berbicara kepada Yehuwa, walaupun aku ini debu dan abu. + 27 Fakat İbrahim tekrar söze girip “Ne olur dinle Yehova!” dedi. “İşte ben toz ve kül olduğum halde+ Seninle konuşmaya kalkıyorum. |
18. (a) Mengapa kita hendaknya memutuskan apa artinya berasal dari debu bagi kita masing-masing? 18. (a) Topraktan olmanın kendimizle ilgili ne ifade ettiği konusunda neden kesin bir görüşe sahip olmalıyız? |
Di tepi sungai yang tinggi, mereka berhenti dan menatap ke arah air kecokelatan yang bergerak lamban, mendengus-dengus dan mengais-ngais debu kering. Homurdanarak ve kuru toprağı eşeleyerek aşağıda yavaşça akan kahverengi suya bakıyorlar. |
Mereka semua dari debu, dan mereka semua kembali ke debu.” —Pengkhotbah 3:20. Hepsi topraktan geldi ve toprağa dönüyor” (Vaiz 3:20). |
Contoh-contoh dari tindakan pencegahan ini termasuk: pembuatan kebijakan umum, pendidikan pekerja dan manajemen risiko, mempromosikan penghentian merokok, pemeriksaan pekerja apakah ada tanda-tanda awal COPD, dan penggunaan respirator, dan pengontrolan debu. Bu önlemler arasında şöyle örnekler yer alır: kamu politikası üretimi, işçilerin riskler konusunda eğitimi ve yönetimi, sigarayı bırakma konusunda destek, işçilerin erken KOAH belirtisi konusunda kontrol edilmesi, gaz maskesi kullanımı ve toz kontrolü. |
Debu tanah merah yang tebal menghambat para pekerja. Yoğun kırmızı toz bulutları işçileri boğuyordu. |
+ Darah mereka akan dicurahkan seperti debu,+ dan usus besar mereka seperti tahi. + Kanları toz gibi,+ bağırsakları gübre gibi dökülecek. |
Endonezya öğrenelim
Artık debu'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.