Endonezya içindeki dibekukan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki dibekukan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte dibekukan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki dibekukan kelimesi dondurma, donmuş, Dondurma, soğuk, dondurulmuş anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

dibekukan kelimesinin anlamı

dondurma

(frozen)

donmuş

(frozen)

Dondurma

soğuk

(frozen)

dondurulmuş

(frozen)

Daha fazla örneğe bakın

Tolong, bekukan aku, tolong?
Lütfen, dondur beni lütfen.
Malam membawa embun beku tanah mematikan.
Gece toprağı ölümcül bir soğuk kaplar.
Sebagai gantinya, aturan retensi dan pembekuan Chat akan melindungi pesan chat di Hangouts klasik serta Hangouts Chat.
Bunun yerine, Chat'le ilişkili muhafazalar ve saklama kuralları, hem klasik Hangouts hem de Hangouts Chat'teki mesajları korumaya başlayacaktır.
Semoga mereka membekukan pantat mereka di Kutub Utara.
Kuzey Kutbu'nda kıçlarının donmasına...
Saya kira adalah ingus bunyi sengau dibekukan.
Sanırım bu kurumuş sümük.
Kau akan mati beku.
Donarak öleceksin.
Orang Kristen tidak mengkonsumsi darah, baik yang segar maupun yang dibekukan; mereka juga tidak makan daging dari binatang yang darahnya tidak tercurah.
İlk Hıristiyanlar hem taze veya pıhtılaşmış kan kullanmadılar; hem de kanı akıtılmamış bir hayvanın etini yemediler.
Anda dapat mengecualikan pesan draf dengan lebih mudah dari penelusuran, serta saat membuat aturan retensi dan pembekuan.
Aramalarınızda ve saklama kuralları ile muhafazalar oluştururken ileti taslaklarını artık daha kolay şekilde hariç tutabilirsiniz.
Sisa 3%-nya yaitu air tawar yang bisa digunakan, lebih dari dua pertiganya beku dalam lapisan es dan gletser.
Potansiyel olarak kullanılabilir tatlı suyun %3'ünün üçte ikiden fazlası buz örtüsü ve buzullarda donuk hâldedir.
Dan ini hanyalah contohnya -- jaringan beku ini sedang dipotong.
Ekranda da gördüğünüz üzere -- donmuş bir doku kesilmekte.
Ia bisa dibekukan 100 tahun yang lalu, ketika ia meninggal pada usia 50.
İşini bırakıp geldi. Belki 100 yıl önce olsa ellisinde ölürdü.
Semua orang di tempat beku sialan ini selalu senang mengingatkan ku tentang itu.
Bu donmuş bok çukurundaki herkes bunu hatırlatmaya bayılıyor.
Dan ingat, jaringan ini beku.
Unutmayın, doku donmuş durumda.
Aku tidak pergi, beku atau menghilang.
Kayıplara karışmamıştım, donmamıştım ya da gitmemiştim.
Beruang kutub dalam elemen mereka, berburu untuk segel pada laut beku.
Kutup ayıları, yaşama alanları olan donmuş denizde fok avlarlar.
Jadi di mana danau besar beku punyamu?
Peki, büyük kar gölünüz nerede?
Jadi, beku itu adalah penghalang?
Soğuk Marian'la aramızda bariyer mi oluşturuyor?
• ”Jangan terlalu mengoreksi anak-anakmu, atau engkau akan membekukan hati mereka.”
• “Cesaretten düşmesinler diye incitmeyin.”
Gunakan minyak nabati dan margarin lembut sebaliknya daripada lemak hewani, minyak beku, atau ghee —mentega murni yang biasanya digunakan di India.
Hayvansal, katı yağlar ya da donyağı yerine, bitkisel yağ ve yumuşak margarin kullanın.
Pembekuan umumnya dibuat sebagai tanggapan atas penyelidikan atau masalah hukum.
Muhafazalar genellikle yasal nedenlerle veya soruşturma amaçlı olarak oluşturulur.
Sebuah ensiklopedia sains mengatakan, ”Sifat dan asal-usul inti es, yang dibutuhkan untuk memicu pembekuan butiran-butiran awan pada suhu sekitar -40°C, masih belum jelas.”—Mazmur 147:16, 17; Yesaya 55:9, 10.
Bir bilim ansiklopedisi şunları belirtiyor: “Bulutlardaki su damlacıklarının -40°C dolaylarında donmasını başlatmak için gereken buz çekirdeğinin yapısı ve kökeni henüz tam olarak anlaşılmamıştır.”—Mezmur 147:16, 17; İşaya 55:9, 10.
Karena file asli disimpan di Drive, file tersebut tidak disertakan saat Anda mempertahankan, membekukan, menelusuri, atau mengekspor pesan chat.
Orijinal dosya Drive'da depolandığından, sohbet mesajlarını sakladığınızda, muhafazaya aldığınızda, aradığınızda veya dışa aktardığınızda bu dosya dahil edilmez.
Sebelum kita mulai pesta mari kita beri selamat kepada Professor Sprout, Madam Pomfrey berkat jus Mandrakenya berhasil menyembuhkan semua yang dibekukan.
Ziyafetimize başlamadan önce Profesör Sprout ve Madam Pomfrey`i Adamotu iksirlerini başarıyla yapıp taşlaştırılan herkesi iyileştirdikleri için alkışlamanızı istiyorum.
Selama musim dingin, ”suhunya tidak pernah berada di bawah titik beku dan rumputnya hanya sedikit layu”.
Kış boyunca “hava sıcaklığı hiçbir zaman sıfırın altına düşmedi ve otlar sadece çok az soluyordu”.
Jika suatu badan hukum dibekukan oleh dekret pemerintah, pekerjaan pengabaran akan terus berlanjut.
Bir yasal kurum hükümet kararıyla feshedilse de, vaaz etme işi devam eder.

Endonezya öğrenelim

Artık dibekukan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.