Endonezya içindeki gantung ne anlama geliyor?
Endonezya'deki gantung kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gantung'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki gantung kelimesi asmak, asılmak, tutmak, yakalamak, yapışmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gantung kelimesinin anlamı
asmak(hang) |
asılmak(hang) |
tutmak
|
yakalamak
|
yapışmak(hang) |
Daha fazla örneğe bakın
Sudah pasti, obrolan santai ditemani minuman yang enak—kopi atau teh, bergantung pada selera Anda—adalah salah satu kenikmatan sederhana dalam kehidupan. Şüphesiz sıcak bir kahve ya da çayın yanında keyifli bir sohbet gibisi yoktur. |
Sisanya adalah makhluk kecil, yang bergantung pada Kehidupan besar untuk bertahan hidup. Diğer küçük hayatların devam etmesi de büyük hayata bağlıdır. |
Apakah Alkitab menganjurkan kita supaya menggantungkan harapan dan keyakinan kita kepada usaha2 manusia untuk mendatangkan perdamaian, padahal segala bukti justru menunjukkan ketidak-sanggupan manusia untuk mencapainya? İnsanın, sulhu gerçekleştiremeyeceğini gösteren bütün deliller karşısında, ümit ve güvenimizi insanın çabalarına bağlamamızı tavsiye eder mi? Hayır. |
Keberanian untuk menyampaikan kebenaran kepada orang lain, bahkan kepada orang yang menentang berita kita, bukan bergantung pada diri kita. Hakikati başkalarına, hatta mesajımıza karşı çıkanlara duyurmak için gereken cesarete kendi başımıza değil, Yehova’nın yardımıyla sahip olabiliriz. |
Jadi hal- hal ini sedikit banyak tergantung pada posisi Anda atau nenek moyang Anda. Yani bu konular sizin ya da atalarınızın ne düşündüğüne bağlı olarak değişiyor. |
Itu simpul gantung, lebih tepatnya. Izbarço bu, kesin konuşmak gerekirse. |
Dari situlah kami tahu kalau benang pancing di tasmu sama dengan benang yang kau gunakan untuk menggantung Daniel Santos. Bu nedenle çantadaki telin Daniel Santos'u asmak için kullandığın telle aynı makaradan geldiğini anladık. |
Itu tergantung padamu. Bu sana bağlı. |
Tapi tergantung dirimu. Ama sadece senin için. |
Sedapat-dapatnya, kalau hal itu bergantung padamu, hiduplah dalam perdamaian dengan semua orang! Bütün insanlar nazarında iyi şeylere dikkat edin. |
Aku juga memiliki pilihan lengkap favorit lama Anda, mereka mencoba produk dan benar kita semua datang tergantung pada tahun ke tahun keluar. Hepimizin güvendiği ve yıllardır kendini kanıtlamış ürünler. |
" Ada keheningan yg menakutkan tergantung di pondok. Kulübelerin olduğu yerde derin bir sessizlik hakimdi. |
Dengan demikian, suara pertama yang keluar dari bibir Grenouille... telah membawa ibunya ke tiang gantungan. Böylece Grenouille'in çıkardığı ilk ses annesini darağacına göndermişti. |
Kehidupan kekal bagi Adam dan Hawa bergantung pada apa? Âdem’le Havva’nın sonsuza dek yaşaması neye bağlıydı? |
Program ini bergantung padamu. Program sana dayanıyor. |
Seberapa cepat berkembang biak tergantung pada berbagai faktor. Çoğalma hızına etki eden faktörler çeşitlidir: |
Aku tergantung di atasnya. Buna güveniyorum. |
Nyawa orang2 bergantung padanya! İnsanların hayatları onlara bağlı! |
3 Singkatnya, beginilah kejadiannya: Yehuwa memberitahukan manusia bahwa hidupnya bergantung pada ketaatan kepada Penciptanya, dan bahwa ketidaktaatan akan mengakibatkan kematian. 3 Özetle şunlar olmuştu. Yehova Tanrı insana, hayatta kalabilmesinin Yaratıcısına itaat etmesine bağlı olduğunu, itaatsizliğin ise ölümle sonuçlanacağını bildirdi. |
Pengalaman itu seharusnya membuktikan bahwa adalah penting untuk menaati Allah mereka yang berbelaskasihan dan bergantung pada-Nya.—Keluaran 16:13-16, 31; 34:6, 7. Bu onlara, merhametli Tanrılarına itaat etmenin ve güvenmenin önemini göstermeliydi.—Çıkış 16:13-16, 31; 34:6, 7. |
Kau bisa buat tempat tidur gantung di geladak. Güverte arasında bir hamağa atlarsın. |
Aku mungkin tidak terlahir dengan mahkota, tapi negeri ini tergantung pada uangku. Ben bir kraliyet ailesinden doğmamış olabilirim ama bu ülke parama itimat ediyor. |
Dalam soal-soal yang serius, sangat penting untuk mengambil keputusan yang bijaksana, karena kebahagiaan banyak bergantung pada keputusan yang kita ambil. Ciddi konularda doğru kararlar vermek önemlidir; çünkü mutluluğumuz büyük ölçüde buna bağlıdır. |
Tergantung pada kekuatan gambar yang tersembunyi. Gizli görüntünün ne kadar güçlü olduğuna bağlı. |
Kamu mungkin akan menjawab ’bergantung keadaannya’. Herhalde ‘Duruma göre değişir’ diyeceksin. |
Endonezya öğrenelim
Artık gantung'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.