Endonezya içindeki gua ne anlama geliyor?
Endonezya'deki gua kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gua'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki gua kelimesi mağara, ben, Mağara anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gua kelimesinin anlamı
mağaranoun Saya akan senang melihat Google maps ke dalam beberapa gua ini. Google Maps'i bu mağaralardan bazılarının içinde görebilmeyi çok isterdim. |
benpronoun Dia membutuhkan penjara khususnya sendiri, jadi kami membuat gua tambang ini untuk menyekapnya. Kendisine özel bir hücresi olması gerekiyordu biz de madenleri onu hapsedebileceğimiz bir yere dönüştürdük. |
Mağara
Dalam perjalanan kembali ke Gua, terima kasih banyak. Mağaraya geri dönerken, çok teşekkür ederim. |
Daha fazla örneğe bakın
Bentuk yang Runcing di dalam gua disebut batu perisai. Mağaradaki tablet taşın bir kalkan olduğunu söylüyordu. |
Kau cuba bunuh kekasih aku semasa dalam gua. Mağaralarda erkek arkadaşımı öldürmeye çalışmıştın. |
Ini seperti manusia gua, kalau Charlie dan Ethan bersama-sama. Charlie ile Ethan bir araya geldiğinde odadan hiç çıkmıyorlar. |
Kau manusia gua? Nesin sen mağara adamı mı? |
Mengintip Isi Gua Mağaraların İçi |
Dan ia mengatakan kepada mereka, ’Ada tertulis, ”Rumahku akan disebut rumah doa”, tetapi kamu menjadikannya gua perampok.’” —Mat. Onlara şöyle dedi: ‘“Benim evime dua evi denecek” diye yazılmıştır, siz ise onu haydut yatağına çeviriyorsunuz’” (Mat. |
Pria yang telah mati selama empat hari itu keluar dari gua! Dört gündür ölü olan Lazar mağaradan dışarı çıktı! |
Sebagai contoh lukisan-lukisan yang berada di gua-gua tempat tinggal manusia prasejarah. Bunlar karada yaşayan atalarından miras kalmıştır. |
Gua ga peduli walo dia miring / punya hazelnut sekalipun. Hangi ilacı kullandığı beni ilgilendirmiyor. |
Simpson juga mencatat beberapa kisah novel yang serupa dengan kesengsaraan Yesus saat hendak disalib; dalam Hunger Games, "sosok Kristus" Peeta Mellark terluka setelah memperingatkan Katniss agar melarikan diri demi keselamatannya, ia kemudian mengubur diri dan ditempatkan di sebuah gua selama tiga hari sebelum menemukan kesempatan hidup. Simpson ayrıca kitaptaki olayların "çile" ile benzerlik taşıdığına dikkat çekti: Oyunlarda "Mesih figürü" Peeta Mellark, Katniss'in hayatını kurtarması için onu uyardıktan sonra bıçaklanır ve daha sonra toprağa gömülür ve üç günlüğüne bir mağaraya yerleştirilir. |
Sedangkan orang-orang, mereka akan mencari perlindungan dalam gua-gua dan celah-celah di gunung batu pada hari penghakiman Yehuwa. İnsanlara gelince, Yehova’nın hüküm gününde mağaralara ve kaya kovuklarına sığınmak isteyecekler. |
Malam ini, mari kita goncang gua ini. Bu akşam, bu mağarayı sarsalım. |
Karena mereka membuat rumah Yehuwa menjadi ”rumah dagang” dan ”gua perampok”. —Yohanes 2:13-16; Matius 21:12, 13. Çünkü Yehova’nın evini “ticarethaneye” ve “haydut yatağına” çevirmişlerdi (Yuhanna 2:13-16; Matta 21:12, 13). |
Aku hidup di trailer, bukan di gua. Karavanda yaşıyorum, mağarada değil. |
Sebaliknya, para pemimpin agama pada zaman Yesus mengubah bait itu menjadi ”rumah dagang” dan ”gua perampok-perampok”. Bunun tersine İsa’nın günlerindeki dinsel liderler, mabedi “bir ticaret evi” ve bir ‘haydut inine’ çevirmişlerdi. |
Pemahat kelas dunia Henry Moore menggambarkan Gua Postojna, ”Inilah pahatan terbaik karya Alam yang pernah saya saksikan.” Dünyaca ünlü heykeltıraş Henry Moore, Postojna Mağarasını şu sözlerle anlattı: “Burası, Doğa’nın şimdiye kadar gördüğüm en güzel heykel sergisi.” |
Aku tak tahu aku sedang mengandung saat aku menguburmu di gua itu. Seni o mağaraya gömdüğümde hamile olduğumdan haberim yoktu. |
Gua ga kuatir si Mickey bakalan mengKO lawannya apa ngga. Ben Mickey öbür adamı indirir mi indirmez mi diye endişelenmiyorum. |
Aku bertaruh bahwa ada lebih banyak lagi di dalam guanya. Eminim mağarasında dahası da vardır. |
2 Sewaktu sedang mendekam di dekat mulut sebuah gua di Gunung Horeb, ia menyaksikan serangkaian peristiwa spektakuler. 2 Horeb Dağı’ndaki bir mağaranın ağzında bir köşeye büzülmüş dururken bir dizi olağanüstü olaya tanık oldu. |
Guanya runtuh! Mağara çöküyor! |
Apa yang gua tau soal berlian? Elmaslar hakkında ne mi biliyorum? |
Aku akan membawa mereka ke gua. Onları mağaralara götürüyorum. |
/ Segalanya dia lakukan demi gua. O mağaralar için her şeyi yapar. |
Saya akan senang melihat Google maps ke dalam beberapa gua ini. Google Maps'i bu mağaralardan bazılarının içinde görebilmeyi çok isterdim. |
Endonezya öğrenelim
Artık gua'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.