Endonezya içindeki gunting ne anlama geliyor?

Endonezya'deki gunting kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gunting'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki gunting kelimesi makas, kesmek, Makas anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

gunting kelimesinin anlamı

makas

noun (İnce malzemeleri kesmek için kullanılan, bir eksende birbiri etrafında dönen iki bıçaktan oluşan, tutacakları birleştirilince bıçakları birbiri üzerinde kayan bir araç.)

Pergi ke kamar mandi, ambil gunting dan lepaskan ikatan ini.
Banyoya gidip bir makas al ve çöz beni.

kesmek

verb

Walikota memotong pitanya dengan sepasang gunting raksasa.
Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.

Makas

Gunting, air hangat, handuk.
Makas, sıcak su ve havlu.

Daha fazla örneğe bakın

Kata Guard, ”Ia mengatakan bahwa orang-orang menyimpan abu dari orang-orang yang sudah mati, mengumpulkan guntingan-guntingan rambut dan potongan kuku.
Guard şunları söylüyor: “Dr. Bicknell insanların ölülerin küllerini, saçlarını ve kesilmiş tırnaklarını sakladıklarına işaret ediyor.
Daripada menyimpan seluruh majalah atau surat kabar, lebih baik gunting artikel yang tampak menarik dan letakkan dalam map ”Untuk Dibaca”.
O zaman dergi veya gazetenin tümünü saklayacağınız yerde, ilginç bulduğunuz makaleyi kesin ve onu “okunacaklar” dosyasına koyun.
Gunting, lipat dua, dan simpan
Kesin, ikiye katlayın ve saklayın
Gunting, air hangat, handuk.
Makas, sıcak su ve havlu.
Kemudian, karena mengetahui bahwa Daud dan anak buahnya hanyalah hamba-hamba yang melarikan diri, ia bertanya, ”Masakan aku mengambil rotiku, air minumku dan hewan bantaian yang kubantai bagi orang-orang pengguntingku untuk memberikannya kepada orang-orang yang aku tidak tahu dari mana mereka datang?”
Daha sonra, Davud ve adamlarının kaçak hizmetçilerden başka bir şey olmadığını ima ederek şöyle sordu: “Ekmeğimi, ve suyumu, ve kırkıcılarım için boğazladığım hayvanlarımın etini alıp da, nereden olduklarını bilmediğim adamlara mı vereyim?”
Aku kira yang terburuk adalah gunting tapi aku salah
En beteri kâğıt kesiği diye sanıyordum ama yanılmışım.
Danny, ambil gunting.
Danny, bana makası verir misin.
Maka saya menggunting artikel itu dari surat kabar dan bersumpah kepada diri sendiri bahwa kelak, entah bagaimana caranya, saya akan mengganti rugi atas semua penderitaan, aib, dan biaya yang telah saya timpakan atas orang-tua saya.
Bu nedenle bu yazıyı gazeteden kestim ve kendi kendime ana-babama yaşattığım tüm acı, utanç ve masrafı bir gün bir yolla telafi etmeye yemin ettim.
Tidak, gunting tangan.
Hayır, makas eller.
Terkena gunting rumput.
Bahçe makasıyla kestim.
Lalu, dengan gerakan yang terlatih, ia menggunakan tang dan gunting untuk menarik, memotong, dan menjepit gumpalan tak berbentuk itu hingga menjadi kepala, kaki, dan ekor dari kuda jantan yang sedang mengangkat kaki depannya.
Daha sonra kerpeten ve makasla yaptığı ustaca hareketlerle şekilsiz camı çekerek, keserek ve sıkıştırarak bir atın başını, bacaklarını ve kuyruğunu yapıyor.
Dan di sini saya merubah kutipan Potter Stewart dengan mengatakan, kita bisa memikirkan suatu hal yang terbentang antara gunting hingga telepon selular, internet dan pil KB dengan mengatakan bahwa hal hal ini sederhana -- kegunaan yang sederhana -- dan kita mengenali apa kesederhanaan itu ketika kita melihatnya.
Ve burada Potter Steward'tan yaptığım alıntıyı bozuyor; makaslardan cep telefonuna, internet ve doğum kontrol haplarına kadar geniş yelpazedeki şeyleri düşündüğümüzde bunların basit olduklarını işlevlerinin basit olduğunu söyleyerek değiştiriyorum işlevleri basittir - ve basitliği gördüğümüzde tanıyoruz.
Kamu tidak boleh melompat#...... saat wanita cantik ini sedang memegang gunting yang tajam
Biliyor musun, bu güzel bayanın elinde...... keskin bir makas varken böyle çırpınmasan iyi olur
Sheldon, kau terlambat satu hari untuk gunting rambut.
Sheldon, saç kesimini bir gün geçti daha.
Batu, kertas, gunting...
Kağıt, makas, taş.
Well, ada segala macam gunting.
Şey, çeşitli türlerde makaslar var.
Menurutmu menikam ayah asuhnya dengan gunting layak dipenjara?
Makası sütbabasına saplaması konusunda haklı olduğunu düşünmüyorsunuz herhalde?
Apa guntingnya tidak bisa dipakai?
Makas, çalışmıyor mu?
Itu yang saya katakan orang-orang di tempat kerja, Aku sedang menggunting awal.
İşyerindekilere erken çıkmam gerektiğini söylüyorum.
Dia tersandung dan tertusuk guntingnya sendiri.
Kendi makasının üstüne düşmüş.
Dia adalah contoh dari nepotisme yang menjalar di dalam dunia per-gunting-an rambut.
Berber endüstrisinde kontrolden çıkan akraba kayırmanın çok güzel bir örneği.
Pembunuh itu tidak perlu tongkat, gunting, pisau atau bom!
Bu katilin cop, silah, bıçak ya da bombaya ihtiyacı yok!

Endonezya öğrenelim

Artık gunting'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.