Endonezya içindeki hutang ne anlama geliyor?

Endonezya'deki hutang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte hutang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki hutang kelimesi borç, kredi, sorumluluk, görev, verecek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

hutang kelimesinin anlamı

borç

(debit)

kredi

(loan)

sorumluluk

(liability)

görev

(obligation)

verecek

(debt)

Daha fazla örneğe bakın

Hutang adalah sebuah konsep yang tidak bisa kau mengerti!
Borç, senin anlamadığın bir kavram!
Kupikir kita bisa melunasi hutang bulan ini.
Bu ayki faturalar bitti sanmıştım.
Dia berhutang padamu lebih dr sekedar uang.
Sana paradan başka şeyler borçlu.
Babel Besar memang benar-benar memikul hutang darah yang sangat mengejutkan.
Büyük Babil gerçekten de korkunç bir kan suçunun sorumluluğunu taşıyor.
Aku tahu pasti saat ini sangat sulit bagimu, tapi kau berhutang padaku $ 32,000 untuk denda itu.
Bunun kötü bir zaman olduğunu biliyorum, ama yasal olarak bana 32 bin dolar borçlusun.
Aku berhutang lagi kepadamu, pak.
Sana yine borçlandım ağabey.
Aku berhutang maaf.
Sana bir özür borçluyum.
Dapat menambah hutang negara.
Devlet borçlarını ödeyemez hale gelmiştir.
Dan selesai semua hutangnya.
Sonra da sana borcu kalmayacak.
Sedangkan dalam bahasa Arab kata din mengandung arti: menguasai, menundukkan, patuh, hutang, balasan, dan kebiasaan.
İrfanından kopan, ana dilini bile unutan müstağripler kafilesi kime, neye bağlanacak?
Tentukan target tanggal lunasnya setiap hutang.
Her borç için de son bir ödeme tarihi koyun.
Kamu sdh hutang banyak.
Zaten bana bir servet borçlusun.
16, 17. (a) Hutang darah apa yang harus ditanggungkan ke atas Babel Besar, dan bagaimana Vatikan berhutang darah sehubungan dengan orang-orang Yahudi yang tewas dalam aksi penganiayaan dan pembunuhan oleh Nazi?
16, 17. (a) Hangi kan suçu Büyük Babil’e yüklenmelidir; Nazilerin yürüttüğü soykırımlarda ölen Yahudilerle ilgili kan suçunda Vatikan nasıl bir sorumluluk taşır?
Jika aku menemuinya, kau akan mengurus hutangku?
Adamı bulduktan sonra senet yok olacak, değil mi?
Kubilang semuanya padamu karena aku berhutang padamu.
Tüm bunları söyleme sebebim sana borçlu olmam.
dan tak ada hutang yg lebih besar dari cinta.
Cünkü asktan daha yüce hicbirsey yoktur!
Aku pernah bilang aku berhutang padamu Permintaan maaf yang sangat besar.
Sana çok büyük bir özür borçluyum.
Aku berhutang nyawa padamu
Sana hayatımı borçluyum
Dia ingin mengabdi ditempatku hingga semua hutangnya lunas.
Borçları sıfırlanana dek Batiatus'un konağına hizmet etmeyi kendi istedi.
Dan hutang bukan sesuatu yang membuatku menyalahkan mu.
Hem borç için seni suçluyor falan değilim.
Sebenarnya, hutangmu dua.
Aslında iki borcun oldu.
Kamu tak berhutang apa-apa pada wanita itu.
O kadına hiçbir şey borçlu değilsin.
□ Mengapa orang-orang Israel berhutang perasaan takut kepada Yehuwa?
İsrailliler neden Yehova’dan korkma sorumluluğu altındaydılar?
Seluruh urusan hutang Anda, tidak berlaku lagi.
Bütün krallığın size olan borcu, benim borcumdan çok değil.
Sama seperti kalian para Lannisters berurusan dengan hutang.
Neredeyse Lannisterlar ile borçları kadar.

Endonezya öğrenelim

Artık hutang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.