Endonezya içindeki ibukota ne anlama geliyor?
Endonezya'deki ibukota kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ibukota'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki ibukota kelimesi başkent anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ibukota kelimesinin anlamı
başkentnoun London, temanku, dengan cepat menjadi ibukota finansial dan kebudayaan dunia. Londra, sevgili dostum hızla dünyanın parasal ve kültürel başkenti haline geliyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Ibukota Kerajaan Bumi adalah Ba Sing Se. Başkenti Ba Sing Se'dir. |
Sebaliknya Yerusalem menyaksikan kehancuran kota Niniwe, ibukota Assiria. Bunun yerine Yeruşalim, Asur’un başkenti Nineve’nin harabiyetine şahit oldu. |
Galle adalah ibukota administratif Provinsi Selatan, Sri Lanka dan ibukota Distrik Galle. Galle, Güney Bölgesi'nin idari başkenti ve Galle İlçesi'nin ilçe başkentidir. |
Rakyat di ibukota merasa gelisah. Başkentte insanlar çok huzursuz ve tedirgin. |
Pemberontak di utara, pemerintah di selatan -- ibukota, Abidjan -- dan di tengah- tengah, pasukan Perancis. Kuzeyde asiler var, güneyde hükümet -- başkent Abidijan -- ve ortada Fransız ordusu. |
Pada saat Revolusi Februari meletus pada 1917, ia menjadi salah satu dari segelintir Bolshevik yang berada di ibukota. 1917 Şubat Devrimi patlak verdiğinde şehirde bulunan az sayıdaki Bolşevikten biriydi. |
Delegasi Cekoslowakia mengklaim bahwa Bratislava merupakan ibukota kuno Slowakia, meskipun kota tersebut pernah menjadi ibukota Hongaria selama empat abad. Çekoslovak delegeleri Bratislava'nın antik Slovakya'nın başkenti olduğunu iddia ederlerken kentin dört yüzyıl boyunca Macaristan'ın başkenti olduğu gerçeğini belirtmemişlerdir. |
Polisi ibukota dan agen rahasia tengah menjelajah kota untuk mencarimu sekarang. Ditambah FBI dan sekitar selusin lembaga tiga huruf lainnya. Şu an Kongre Binası polisleri ve Gizli Servis elemanları sizi arıyor. Ve ayrıca FBI ve diğer 3 harfli örgütler de. |
Suatu pagi di bulan Oktober yang panas, saya turun dari kereta malam di Mandalay, ibukota kerajaan kuno Burma, sekarang disebut Myanmar. Sıcak bir Ekim sabahı Mandalay'da gece treninden indim, Burma'nın eski kraliyet merkezi, şimdi Myanmar. |
Menyusul pembunuhan terhadap Kaisar Alexander Severus di Moguntiacum (sekarang Mainz), yang saat itu adalah ibukota Provinsi Romawi Germania Inferior; Maximinus Thrax mengambil kekuasaan sebagai kaisar, meskipun terdapat penolakan yang kuat dari Senat Romawi dan sebagian besar masyarakat. Alexander Severus'un, Roma eyaleti Germania Inferior'nın başkenti Moguntiacum'da (şimdi Mainz) öldürülmesinin ardından, Maximinus Thrax Roma Senatosu ve halkın çoğunluğunun güçlü muhalefetine rağmen imparatorluğunu ilan etti. |
Setelah partisi kerajaan Georgia di dalam abad ke-15, Kartli menjadi kerajaan terpisah dengan ibukotanya di Tbilisi. 15. yüzyılda Gürcistan krallığının parçalanmasından sonra Kartli bölgesi başkenti Tiflis olan ayrı bir krallık haline gelmiştir. |
Ikut campurnya memecahkan wilayah adipati Langobardi dan memberi Radelchi bagiannya dengan Benevento sebagai ibukotanya dan memberi Salerno sebagai kerajaan yang mandiri kepada Siconolfo. Onun aracılığı Lombard dükalığını böldü ve Radelchis'e onun sermayesi olarak Beneveto hissesini verdi ve Siconulf'a ise Salerno'yu bağımsız prenslik olarak verdi. |
Ibukota mereka, Yerusalem, jatuh ke tangan orang Babel. Başkentleri olan Yeruşalim Babillilerin eline geçmişti. |
Ketika Keluarga Tyrell berhenti mengirim hasil bumi kami ke ibukota, semua orang di sini akan kelaparan. Tyrell Hanesi mahsullerini başkente göndermeyi bıraktığı zaman buradaki herkes açlıktan ölecek. |
Pada 20 November 2015, serangan teroris terencana, penembakan dan penyanderaan terjadi di hotel mewah Radisson Blu di Bamako, ibukota Mali. 2015 Bamako otel saldırısı, Mali'nin başkenti Bamako'daki Radisson Blu isimli otelin 7. katında 20 Kasım 2015 tarihinde düzenlenen saldırı. |
Ibukota kota tersebut adalah Pyongyang. Başkenti Pyongyang'dır. |
Ibukota Port-au-Prince, telah terkoyak Başkent Port-Au-Prince, kelimenin tam anlamıyla parçalara ayrıldı. |
Ibu kotanya adalah Lilongwe, yang juga merupakan ibukota nasional. Bölgenin idari başkenti, aynı zamanda tüm ülkenin de başkenti konumunda olan Lilongwe'dir. |
Setelah itu, Ibu istirahat di hotel lalu aku jalan-jalan melihat ibukota. Sonra annem biraz uzanmak için otele gitti, ben de başkentimizi gezmek için yürüyüşe çıktım. |
Pada masa Heian dulu, oni muncul hampir tiap hari di ibukota, Kyoto. Eskiden, Heian döneminde, oniler başkent Kyoto'da hemen hemen her gün görünürlerdi. |
17 Kini boleh jadi kita heran, Di bumi ini di mana kira-kira ibukota pemerintahan sedunia ini? 17 Bu dünya hükümetinin başkenti yerin neresindedir, diye kendimize merakla sorabiliriz. |
Kota itu bisa ibukota kita, New Delhi. Bu şehir aynı zamanda başkentimiz Yeni Delhi de olabilir. |
Kontes tahun 2003 diadakan di ibukota Latvia Riga. 2003 yarışması başkent Riga'da yapılmıştır. |
Guys, ibukota Ugkamu. Çocuklar, Uganda'nın başkenti? |
Pada tahun 2010, Pécs terpilih sebagai Ibukota Kebudayaan Eropa bersama dengan Essen dan Istanbul. İstanbul, Essen ve Pecs ile birlikte 2010 Avrupa Kültür Başkenti oldu. |
Endonezya öğrenelim
Artık ibukota'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.