Endonezya içindeki jajan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki jajan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte jajan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki jajan kelimesi çerez, atıştırmalık, abur cubur, hafif yemek, çerez hafif yemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

jajan kelimesinin anlamı

çerez

(snack)

atıştırmalık

(snack)

abur cubur

(snack)

hafif yemek

(snack)

çerez hafif yemek

(snack)

Daha fazla örneğe bakın

Meskipun berhenti sejenak untuk jajan adalah keputusan pribadi, ternyata bahwa kadang-kadang, sekelompok besar sdr dan sdri berkumpul di warung kopi atau restoran.
Canlandırıcı bir şeyler içmek için mola vermek kişinin kararına kalmış bir meseleyse de, bazen kardeşlerin büyük gruplar halinde bir pastaneye veya restorana doluştukları görülmektedir.
koki Zee, jajanan yang sehat...
Artık şef sensin
Jangan jajan di sembarang tempat.
Bir yerde uzun kalma.
Aku berikan setengah uang jajanku untukmu agar kau bisa meniru gayaku dan membuatnya populer.
Benim tarzımı popüler yapasın diye sana harçlığımın yarısını verdim.
Seorang pemuda mengakui, ”Orang-orang di sekitar saya berbicara tentang perbuatan seksual yang amoral seolah-olah perbuatan itu sama normalnya dengan jajan.”
Genç bir erkek şöyle itiraf ediyor: “Etrafındaki herkes cinsel ahlaksızlıktan, sanki yemeğe çıkmak kadar normal bir şeymiş gibi söz ediyor.”
Ini uang jajanku, tetapi aku mau menyumbangkannya.” —Abby, 9.
Bu para aslında harçlığımdı, fakat ben size vermek istedim” (Abby, 9).
Dia akan memberiku uang jajan
Bana para verecek yemek alıcam
Saya menamakannya " Waktu Jajan "
Ben bunu " çerez zamanı " olarak adlandırıyorum.
Jeff dan Deb memperhatikan satu keluarga yang mempunyai bayi perempuan yang cantik di pusat jajanan dalam sebuah pusat perbelanjaan di Cancún.
Jeff ve Deb bir gün Cancún’daki bir alışveriş merkezindeyken insanların yemek yediği bir yerde, güzel bebekleri olan bir aile gözlerine çarptı.
Apakah anda ingin jajanan ringan sebelum minum teh?
Çaydan önce bir şey atıştırmak ister misiniz?
Saya menamakannya "Waktu Jajan"
Ben bunu "çerez zamanı" olarak adlandırıyorum.
" Gak Tau Abis Jajan Dimana "!
Nerelerde olduğunu bilmiyordum!
Misalnya, apakah Anda menerima uang jajan?
Örneğin, harçlık alıyor musun?
Ini jajanan sehat.
O verdiklerine göre herşey sağlıklı gıda.
Berapa banyak penghasilan atau uang jajan Anda yang sekarang Anda belanjakan untuk membeli piringan hitam, kaset, atau compact disc?
Şu anda kazancının ya da harçlığının ne kadarı plak, kaset ve kompakt diske harcanıyor?
Berwisata atau jajan di luar, menuntut kita untuk lebih berhati-hati.
Seyahat ederken veya dışarıda yemek yerken, ek önlemler almak gerekiyor.
Aku tidak bisa menemukan jajanan.
Çerez bulamadım.
Uang itu buat ditabunga, bukan dipake jajan.
Para biriktirmek içindir, kullanmak için değil.
Uang jajan, sejatinya, mampu mengajarkan pada anak untuk berpikir tentang pekerjaan
Harçlıklar doğası gereği çocuklara bir iş hakkında düşünmeyi öğretir.
Uang jajan yang diberikan orang tuanya tidak dia pakai, tapi dia masukkan ke dalam kotak itu.
Okul için anne babasından aldığı harçlıkları harcamak yerine kutuya atmaya başladı.
uang jajan mengajarkan perilaku buruk pada anak.
Harçlıklar çocuklara yanlış alışkanlıklar kazandırır.
Saya sedang berbicara kepada bankir Warren Buffet, dan dia menegur saya yang tidak membiarkan anak saya membuat kesalahan dengan uang jajan mereka.
Warren Buffet'in bankacısıyla konuşuyordum, ve bana çocuklarıma kendi ödeneklerinden hata yapmalarına izin vermediğim için söyleniyordu.
Lebih baik pisahkan tugas di rumah dengan pengaturan uang jajan.
Çocuğunuzun harçlığıyla ona vereceğiniz işleri birbirinden ayrı tutmak daha iyi olabilir.
Kami menonton filem, tv, jajan juga.
Sinemaya gidiyoruz, televizyon izliyoruz, yemeğe gidiyoruz.
Itu juga yang dilakukan sang ayah kepada anaknya yang lain —dia memberi masing-masing 300 CFA untuk memulai usaha jajanan kecil-kecilan hingga tiap anak punya cukup ongkos perjalanan.
Baba diğer çocuklarına da aynı şeyi önerdi; her birine 300 CFA vererek yol masraflarını karşılamalarına yetecek parayı kazanana kadar küçük çaplı bir şekerleme işi yapmalarını söyledi.

Endonezya öğrenelim

Artık jajan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.