Endonezya içindeki Jalan Salib ne anlama geliyor?
Endonezya'deki Jalan Salib kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte Jalan Salib'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki Jalan Salib kelimesi Haçın Durakları anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
Jalan Salib kelimesinin anlamı
Haçın Durakları
|
Daha fazla örneğe bakın
Via Dolorosa, sembilan jalan penyaliban dan 39 cambukan. Via Dolorosa, çarmıha gerilmenin 9 hâli ve 39 kamçı. |
Untuk mengurangi perasaan bersalah, saya ikut dalam upacara keagamaan, seperti menapaki jalan salib selama Pekan Kudus. Vicdanımı rahatlatmak için Kutsal Hafta boyunca İsa’nın ölüme mahkûm edilişinden gömülüşüne değin gerçekleşen olayları betimleyen 14 sahnenin canlandırıldığı dinsel törene katılırdım. |
Kaum Fatimiyyah telah berupaya untuk berdamai agar para tentara salib tidak melanjutkan perjalanan menuju Yerusalem, tetapi tawaran ini diabaikan. Fatımiler Suriye'de ilerlemekte olan Haçlılarla anlaşma yapmayı denediler ama Kudüs'ten vazgeçmedikleri için bu imkansız oldu. |
Karena mengingat kata-kata ini, saya tidak mau berlutut di gereja, tetapi saya melakukannya di depan sebuah salib di jalan sewaktu pulang dari sekolah. Bu yüzden kilisede herhangi bir şeyin önünde diz çökmezdim, fakat okuldan eve dönerken çarmıha gerilmiş İsa heykelinin önünde eğilirdim. |
Berjalan ke Rumah Allah tidak berarti salib. Ve buyüzden Amar, ancak Allah'ın Evi'nin duvarlarını seyrediyordur, ne yapacagını planlarken. |
Sejak tahun 1095 dan berlanjut selama dua abad, para pejuang perang salib sering mengadakan perjalanan bolak-balik antara Eropa dan Timur Tengah. Haçlı orduları 1095’ten itibaren iki yüzyıl boyunca Avrupa ile Orta Doğu arasında gidip geldi. |
Orang-orang yang berpikiran kukuh dan berhati nurani yang baik —setiap hari mengikuti Tuan Kristus di jalan yang sesak dengan salib mereka —di antara orang-orang itu kita ingin berada.” Sağduyuya ve rahat bir vicdana sahip olup, sıkışık yolda başlarına gelen tüm sıkıntılara sabırla katlanarak, her gün Efendimiz Mesih’i takip edenlerin arasında olmayı uzun zamandır istiyoruz.” |
Ketika William II meninggal pada tanggal 2 Agustus 1100, Robert sedang dalam perjalanan kembali dari Perang Salib dan akan menikahi pengantin muda yang kaya untuk mengumpulkan dana guna membeli kembali kadipatennya. William Rufus'un 1100 yılında öldüğü zaman Kutsal Topraklar'dan geri dönüyordu ve düklüğünü geri satın alabilecek zengin genç bir gelinle henüz evlenmişti. |
Dalam perjalanan ia mengaku mendapat penglihatan—sebuah salib dengan kata-kata ”Hoc vince”, tertera di atasnya, yang berarti, ”Dengan ini taklukkanlah”. Yolda giderken, üzerinde “bununla fethet” anlamına gelen “Hoc Vince” sözleri olan bir haçla ilgili sözde bir rüyet gördü. |
Pada saat aku akan salib orbit Jupiter Dalam perjalanan ke orbit Mars Aku akan memanas karena Aku akan semakin dekat dengan matahari. Bu sırada Jüpiter'in yörüngesini geçip Mars'ın yörüngesine doğru ilerlerken Güneş'e yaklaştığımdan dolayı ısınmaya başlardım. |
Sekarang Kalian akan merangkak berjalan ke istana di mana Kau akan mencium salib dan dilempari, pada wajah mu. Şimdi Haç'ı öpeceğiniz yer olan saraya kadar emekleyerek yüzüstü yere yatacaksınız. |
BERJUANG di bawah beban kayu salib yang besar, seorang pria berjalan terseok-seok melewati kumpulan orang seraya darah bercucuran dari mahkota duri di atas kepalanya. SIRTINDAKİ büyük ahşap haçın yükü altında çabalayan ve başındaki dikenli taçtan kan damlayan bir adam kalabalıkların arasında sendeliyor. |
Setiap tahun pada tanggal 9 Januari, di Manila, Filipina, sebuah patung Yesus Kristus seukuran manusia yang sedang memanggul salib, diarak di jalan-jalan dalam apa yang digambarkan sebagai manifestasi terbesar dan paling spektakuler dari agama yang populer di negeri itu. Manila’da (Filipinler) her yıl 9 Ocak’ta, ülkedeki yaygın dinin en büyük, en parlak gösterisi olduğu söylenen olay sırasında, çarmıhını taşıyan İsa Mesih’in insan boyunda bir heykeli sokaklardan geçirilir. |
Mengenai perjalanan Yesus menuju kematiannya, kita membaca di Injil Yohanes, ”Sambil memikul salibNya [”tiang siksaannya”, NW] Ia pergi ke luar.” İsa’nın öldürülmeye götürülüşü konusunda Yuhanna İncilinde: “Kendi haçını (işkence direğini) taşıyarak çıktı” diye okuyoruz. |
Ketika pasukan Perang Salib ini berhasil merebut Yerusalem, prajurit-prajurit yang disebut Kristen ini mengubah jalan-jalan menjadi sungai-sungai darah. Daha sonra Haçlı ordusu, Yeruşalim’i alınca, bu sözde Hıristiyan askerler, sokakları kan nehirlerine dönüştürdüler. |
Dan mayat mereka akan terletak di atas jalan raya kota besar, yang secara rohani disebut Sodom dan Mesir, di mana juga Tuhan mereka disalibkan [”dipakukan pada tiang,” NW]. Ve onların cesetleri ruhanîce Sodom ve Mısır denilen büyük şehrin meydanı üzerinde kalacaktır; onların Rabbi de orada haça gerildi. |
Pada tahun 1147 ia menjadi Adipati wilayah Jerman selatan, Swabia (Herzog von Schwaben), dan tak lama setelah itu, ia melakukan perjalanan pertamanya ke Timur, yang ditemani oleh pamandanya, raja Jerman Konrad III, pada Perang Salib Kedua. 1147 yılında Swabiya dükü oldu, ve hemen sonrasında amcası Alman kral III. Konrad tarafından başlatılan İkinci Haçlı seferinde kendisinin ilk seyahatini Doğu'ya yaptı. |
There berdiri pohon- pohon itu, masing- masing dengan batang berongga, seolah- olah seorang pertapa dan salib yang dalam; dan di sini tidur padang rumput, dan ada ternaknya tidur, dan naik dari sana pondok berjalan asap mengantuk. Ağaçlar, içi boş bir gövde ile her bir keşiş ve bir haç sanki orada standı içinde; kadar ötedeki; burada ve onun çayır uyur ve sığır uyku süzme uykulu bir duman gidiyor. |
Sekarang, kemungkinan dalam perjalanan kembali ke Betania untuk bermalam, ia memberi tahu rasul-rasulnya, ”Kamu tahu, bahwa dua hari lagi akan dirayakan Paskah, maka Anak Manusia akan diserahkan untuk disalibkan [”dipakukan”, NW].” Herhalde gecelemek için Beytanya’ya dönerlerken, resullerine, ‘iki gün sonra Fısıh bayramı olduğunu bilirsiniz, ve İnsanoğlu direğe gerilmek üzere ele verilecektir,’ dedi. |
13 Melanjutkan pembicaraannya tentang jalan-jalan Allah, Paulus berkata, ”Orang-orang Yahudi menghendaki tanda dan orang-orang Yunani mencari hikmat, tetapi kami memberitakan Kristus yang disalibkan: untuk orang-orang Yahudi suatu batu sandungan dan untuk orang-orang bukan Yahudi suatu kebodohan, tetapi untuk mereka yang dipanggil, baik orang Yahudi maupun orang bukan Yahudi, Kristus adalah kekuatan Allah dan hikmat Allah. 13 Tanrı’nın yollarını ele almaya devam eden Pavlus şöyle diyor: “Yahudiler alâmetler isterler, ve Yunanlılar hikmet ararlar; fakat biz, Yahudilere tökez ve Milletlere akılsızlık olan haça (işkence direğine) gerilmiş Mesihi, fakat davet olunmuş olanlara, Yahudilere hem Yunanlılara, Allahın kudreti ve Allahın hikmeti olan Mesihi vâzederiz. |
Endonezya öğrenelim
Artık Jalan Salib'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.