Endonezya
Endonezya içindeki kenyang ne anlama geliyor?
Endonezya'deki kenyang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte kenyang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki kenyang kelimesi tok anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
telaffuz dinle
kenyang kelimesinin anlamı
tokadjective Kalian kekenyangan di dalam istana kaca kalian, sementara sebagian dari kami mati kelaparan. Halkımın yarısı açlıktan ölürken siz karnınız tok sırça saraylarınızda yaşıyorsunuz. |
Daha fazla örneğe bakın
+ 20 Sebab aku akan membawa mereka ke tanah, yang telah kujanjikan dengan sumpah kepada bapak-bapak leluhur mereka,+ yang berlimpah dengan susu dan madu,+ dan mereka akan makan+ dan dikenyangkan dan menjadi gemuk+ dan berpaling kepada allah-allah lain+ dan melayaninya, dan memperlakukan aku dengan tidak hormat dan melanggar perjanjianku. + 20 Çünkü atalarına yeminle vaat ettiğim+ süt ve bal akan topraklara+ onları getireceğim, orada yiyip+ doyacaklar, semirecekler+ ve başka tanrılara yönelecekler,+ onlara kulluk edecek, Bana saygısızlık yaparak ahdimi bozacaklar. |
Minumlah susu, kau pasti kenyang Sütünü iç, böylece memnun kalabileceksin. |
Meskipun kaya dan makmur hampir sepanjang hidupnya, tokoh Alkitab bernama Ayub mengamati, ”Manusia, yang dilahirkan wanita, singkat hidupnya dan kenyang dengan keresahan.” —Ayub 14:1. Mukaddes Kitapta yaşamı anlatılan kişilerden biri olan Eyub, ömrünün büyük bölümünü sağlıklı ve refah içinde geçirmiş olmasına rağmen şunları demişti: “İnsan ki, kadından doğmuştur, günleri kısadır, ve sıkıntıya doyar.”—Eyub 14:1. |
Kenyang, aku tahu. Dolu, anladım. |
Kita akan menghasilkan sesuatu kita semua ingin memiliki -- keseimbangan antara rasa lapar dan rasa kenyang. Böyle olursa, hepimizin hoşuna gidecek bir denge durumu oluşacak -- açlıkla tokluk araasındaki denge. |
10 ”Setelah engkau makan dan kenyang,+ engkau akan mengagungkan+ Yehuwa, Allahmu, untuk negeri yang baik yang diberikannya kepadamu. 10 Orada yiyip doyduğun zaman,+ sana verdiği+ bu güzel diyar için Tanrın Yehova’ya şükredeceksin. |
Ayat-ayat Alkitab tersebut berbunyi, ”Jika seorang saudara atau saudari berada dalam keadaan telanjang dan tidak mempunyai cukup makanan sehari-hari, namun salah seorang dari antara kamu mengatakan kepada mereka, ’Pergilah dengan damai, hangatkanlah dirimu dan makanlah sampai kenyang’, tetapi kamu tidak memberi mereka apa yang dibutuhkan tubuh mereka, apakah manfaatnya?” Mukaddes Kitapta yer alan bu ayetlerde şöyle yazıyor: “Eğer bir kardeş ya da kız kardeş giyecekten ve günlük yiyecekten yoksunsa, sizden biri onlara, ‘Haydi güle güle gidin, ısının, karnınızı doyurun’ derse, fakat ihtiyacı olan şeyleri vermezse ne yararı var?” |
Berbahagialah mereka yang lapar dan haus akan keadilbenaran, karena mereka akan dikenyangkan.” Ne mutlu salaha acıkıp susayanlara; çünkü onlar doyurulacaklar.” |
Dengan masih menampilkan aspek lain dari kehidupan agraris —menggarap tanah —Salomo mengatakan, ”Orang yang menggarap tanahnya akan kenyang dengan roti.” Süleyman tarım hayatının başka bir yönü, yani toprağı işlemek üzerinde durarak şöyle söylüyor: “Toprağını işliyen adam ekmeğe doyar.” |
Mereka kemudian melayani orang banyak itu, yang semuanya makan sampai kenyang. Onlar da halka dağıttılar; hepsi doyuncaya dek yedi. |
Orang bisa saja merasa kenyang dengan makan makanan yang tidak sehat. Bir kişi abur cubur yiyerek açlığını yatıştırabilir. |
Sebagaimana dinyatakan Ayub, ”manusia, yang dilahirkan wanita, singkat hidupnya dan kenyang dengan keresahan”. Eyub’un dediği gibi, “insan ki, kadından doğmuştur, günleri kısadır, ve sıkıntıya doyar.” |
Aku kenyang dgn kata2 serupa dari orang yang merasa drinya lbh hebat dariku. Ayrıca o sözleri kendilerini benden daha iyi olduklarını sanan kişilerden çok duydum. |
31:20, 21: ”Aku akan membawa mereka [bangsa Israel] ke tanah, yang telah kujanjikan dengan sumpah kepada bapak-bapak leluhur mereka, yang berlimpah dengan susu dan madu, dan mereka akan makan dan dikenyangkan dan menjadi gemuk dan berpaling kepada allah-allah lain dan melayaninya, dan memperlakukan aku dengan tidak hormat dan melanggar perjanjianku. 31:20, 21: “Atalarına yeminle vaat ettiğim süt ve bal akan topraklara onları [İsrail ulusunu] getireceğim, orada yiyip doyacaklar, semirecekler ve başka tanrılara yönelecekler, onlara kulluk edecek, Bana saygısızlık yaparak ahdimi bozacaklar. |
" Aku sudah kenyang ". Tapi " tidak padamu ". Ben doygunluğa ulaştım ama size değil. |
Dalam segala hal dan dalam segala keadaan aku telah mengetahui rahasianya, dalam hal kenyang maupun lapar, memiliki kelimpahan maupun menderita kekurangan. Her bakımdan ve her koşulda, tok olmanın ve aç olmanın, bollukta olmanın ve yokluk çekmenin sırrını öğrendim. |
Mereka dikenyangkan secara rohani, dan bahkan dalam dunia yang bergolak ini, mereka menikmati perdamaian dan perdamaian itu akan lebih unggul lagi di dunia baru Allah.—Yesaya 9:6, 7; Lukas 12:42. Onlar ruhen iyi besleniyorlar ve bu çalkantılı dünyada bile, ancak Tanrı’nın yeni dünyasında daha iyisini tadabilecekleri bir barıştan sevinç duyuyorlar.—İşaya 9:6, 7; Luka 12:42. |
Maka Yesus mengatakan kepada mereka, ”Kamu mencari Aku, bukan karena kamu telah melihat tanda-tanda, melainkan karena kamu telah makan roti itu dan kamu kenyang. Bu nedenle İsa onlara şöyle der: “Alâmetleri gördüğünüzden değil, fakat ekmeklerden yiyip doyduğunuzdan dolayı beni arıyorsunuz. |
Dan sewaktu malam hari bergerak menuju batas akhirnya, aku juga kenyang dengan kegelisahan sampai keremangan pagi. Gece boyu, gün ağarana dek dönüp durmak canıma yetti. |
Setelah kenyang, Behemot berbaring di bawah pohon bidara berduri atau di bayangan pohon poplar. Karnı doyunca sidre çalılıkları altına ya da söğütlerin gölgesine serilir. |
Alkitab menerangkan, ”Enak tidurnya orang yang bekerja, baik ia makan sedikit maupun banyak; tetapi kekenyangan orang kaya sekali-kali tidak membiarkan dia tidur.”—Pengkhotbah 5:11. Mukaddes Kitap şöyle açıklıyor: “Az yesin yahut çok yesin, çalışan adamın uykusu tatlıdır; fakat zenginin tokluğu onu uyumağa bırakmaz.”—Vaiz 5:12. |
Sidang membantu kita menjadi kenyang, aman, dan sehat secara rohani Cemaatlerimiz ruhi açıdan iyi beslenmemize, güvenli ve sağlıklı durumda kalmamıza yardım eder |
+ 16 Engkau pasti akan dikenyangkan dengan kehinaan, dan bukan dengan kemuliaan. + 16 Sen onura değil utanca boğulacaksın. |
”Agar aku tidak menjadi kenyang lalu menyangkal engkau.”—Amsal 30: 8, 9. Şöyle devam etti: “Tokluk içinde . . . . seni inkâr etmeyeyim” (Özdeyişler 30:8, 9). |
Mengapa tidaklah bermanfaat bagi anak-anak jika kita menganjurkan mereka untuk mengejar gaya hidup yang ”kenyang”, atau mapan? Çocuklarımızı rahat bir yaşam elde etmeye özendirmek neden onların yararına olmaz? |
Endonezya öğrenelim
Artık kenyang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.