Endonezya içindeki kerang ne anlama geliyor?

Endonezya'deki kerang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte kerang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki kerang kelimesi kabuk, midye anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

kerang kelimesinin anlamı

kabuk

noun

Cara menguntai lei sama banyaknya seperti variasi kerang itu sendiri.
Deniz kabuklarının kendileri kadar çok çeşitte dizilme şekilleri vardır.

midye

noun

Hal ini karena setiap saya bertemu mereka, tanpa henti saya membicarakan kerang raksasa sepanjang hari setiap hari.
Bunun sebebi ise onları her gördüğümde tüm gün dev midyeler hakkında hiç durmadan konuşmam, her gün.

Daha fazla örneğe bakın

Dracone kenyataannya adalah sebuah kerang, telur yang menjaga keturunan dari naga itu.
Dracone gerçekte kabuklu, ejderhanın yavrusunun tuttulduğu yumurtadır.
Kerang ”diperah”, lalu dikembalikan ke laut
Salyangoz “sağılır”, sonra da denize geri bırakılır
Kota kerang.
Midye kasabasından.
Pekerja bangunan yang mati itu terluka akibat terkena benda seperti serpihan kerang.
Öldürülen inşaat işçisinin omurgası deniz kabuğu gibi kırılmış.
Warga lokal menemukanku saat mencari kerang.
Mahalle sakinleri beni istiridye toplarken bulmuş.
Hal ini karena setiap saya bertemu mereka, tanpa henti saya membicarakan kerang raksasa sepanjang hari setiap hari.
Bunun sebebi ise onları her gördüğümde tüm gün dev midyeler hakkında hiç durmadan konuşmam, her gün.
Aku suka kerang.
Deniz kabuklarını severim.
Kerang-kerang kuwuk dan dolar hanya memiliki nilai dalam imajinasi bersama kita.
Deniz kabukları ve dolarların sadece hayal gücümüzde belli bir değeri vardır.
Di kiri bawah ada gambar kerang mutiara membentuk mutiara dari air laut.
Sol altta deniz suyundan oluşmakta olan bir sedef resmi var.
Tak ada lagi sup krim kerang.
Artık annemin çorbasından yok.
Di bawah laut, seekor kerang besar bergerak perlahan melintasi bebatuan, melahap rumput laut yang bergoyang-goyang karena arus pesisir.
Büyük bir deniz kabuklusu kıyıdaki akıntılarla sallanan yosunları yiyerek okyanusun dibindeki kayalarda yavaşça ilerliyor.
Orang Tirus menggunakan kerang murex, khususnya brandaris dan trunculus, yang ditemukan di berbagai daerah di sepanjang Pesisir Laut Tengah.
Bu amaçla Surlular, Akdeniz sahilleri boyunca sık sık görülen brandaris ve trunculus cinsi dikenli salyangozları kullanırlardı.
Di mana aku melihat kotak kerang?
Mermi kutusunu nerede görmüştüm ben?
Kerang yang paling sering digunakan untuk membuat lei di Niihau disebut momi, laiki, dan kahelelani dalam bahasa Hawaii.
Niihau kolyelerinin yapımında en çok kullanılan deniz kabukları Hawaii dilinde momi, laiki ve kahelelani denen kabuklardır.
Paduan bahan pewarna dari beberapa spesies kerang murex bisa menghasilkan gradasi warna ungu, biru, dan merah kirmizi.
Denizde yaşayan dikenlisalyangozların çeşitli türlerinden elde edilen boyaların karıştırılmasıyla da mordan maviye ve koyu kırmızıya kadar birçok renk ve ton üretilirdi.
Di laut Cina Selatan, nelayan mengumpulkan fosil kerang laut dengan menggali sebagian besar dari terumbu karang.
Güney Çin Denizinde, balıkçılar fosilleşmiş midye kabuklarını geniş mercan yataklarını kazarak toplamak için büyük çaba sarfettiler.
Lalu salah satu berpikir dan berkata, baiklah, bila ini hanya kristalisasi yang terjadi secara otomatis dari air laut -- perakitan mandiri -- lalu mengapa ukuran kulit kerang tidak sangat besar?
İçlerinden biri bununla ilgili düşünüp şöyle dedi: "Tamam, peki; bu sadece deniz suyundan olan kristalizasyon -kendiliğinden düzenlenme- ise neden kabuklar sonsuz büyüklükte olmuyor?
Lalu kerang-kerang itu diukir dan dijual sebagai "kerajinan tangan gading" di Cina.
Daha sonra bunlar Çin'de ''el yapımı fil dişi'' olarak işlendi ve satıldı.
Namun, kulit-kulit kerang telah ditemukan di gunung-gunung yang tinggi.
Oysa, yüksek dağlarda deniz hayvanlarının kabukları bulundu.
Dan jika itu berarti, kau harus melawan dengan kucing ekor sembilan dan beberapa kerang... Kau sebaiknya bersiap.
Bu, dokuz kamçılı kırbaçla ve meme ucu kıskacıyla mücadele etmek anlamına geliyorsa alet edevatı kuşansan iyi edersin, kardeşim.
Menurut Komisi Nasional Bidang Ilmu Pengetahuan dan Pemanfaatan Keanekaragaman Hayati, hingga awal tahun 1980-an, orang Mikstek menempuh perjalanan sejauh 200 kilometer ke Teluk Huatulco untuk memperoleh bahan pencelup warna ungu dari kerang pada bulan Oktober sampai Maret.
Uluslararası Bilgi ve Biyolojik Çeşitliliği Kullanma Komisyonu’na göre, boya işiyle uğraşan Mikstekler 1980’lerin başlarına kadar, mor boya elde etmek için Ekim ile Mart arasında 200 kilometre yol katederek Huatulco koylarına seyahat ediyorlardı.
Saat studi PhD, saya menemukan lebih banyak rahasia tentang kerang raksasa.
Doktoram esnasında dev midyeler hakkında daha çok sır keşfettim.
Sejumlah besar cangkang kosong, atau kerang, dari siput laut kecil terbawa oleh ombak dan terdampar di beberapa pantainya.
İçi boş, minyatür binlerce deniz salyangozu kabuğu, dalgalarla kıyılara vurur ve bazıları kumsallarda kalır.
Bagaimana cara kerjanya ketiga kerang laut itu?
O lanet olasıca üç deniz kabuğu nasıl kullanılıyor?
Kedua jenis kerang itu menghasilkan cairan yang awalnya berwarna pucat, tetapi berubah menjadi ungu sewaktu terkena udara dan cahaya.
Bu iki tür salyangoz, hava ve ışıkla temas ettiğinde mor renge dönüşen sarımtırak bir sıvı salgılar.

Endonezya öğrenelim

Artık kerang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.