Endonezya
Endonezya içindeki kuku ne anlama geliyor?
Endonezya'deki kuku kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte kuku'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki kuku kelimesi tırnak, toynak, pençe, Tırnak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
telaffuz dinle
kuku kelimesinin anlamı
tırnaknoun Kuku tumbuh dari sebidang kecil jaringan hidup pada pangkal lempeng kuku, yang disebut matriks. Tırnak, matriks olarak adlandırılan, tırnak tablasının dibindeki canlı dokunun oluşturduğu küçük bir kısımdan büyür. |
toynaknoun Dua kuku kaki depan harus keluar bersama-sama. Untuk kelahiran yang normal. Normal bir doğumda iki ön toynak da birlikte çıkmalıdır. |
pençenoun |
Tırnak(fungsi kuku) Kuku tumbuh dari sebidang kecil jaringan hidup pada pangkal lempeng kuku, yang disebut matriks. Tırnak, matriks olarak adlandırılan, tırnak tablasının dibindeki canlı dokunun oluşturduğu küçük bir kısımdan büyür. |
Daha fazla örneğe bakın
Menggigit kuku atau sesuatu, manusia. Tırnağını falan ısır dostum yapma şunu. |
7 Hanya jenis ini yang tidak boleh kamu makan dari antara binatang-binatang yang memamah biak atau yang kukunya berbelah, bersela: unta+ dan terwelu+ dan kelinci hiraks,+ karena semua itu pemamah biak tetapi kukunya tidak berbelah. 7 Ancak geviş getiren ya da çift toynaklı hayvanlardan şu türleri yemeyeceksiniz: Deve,+ tavşan,+ kaya damanı;*+ bunlar geviş getirir fakat çift toynaklı değildir. |
Kata Guard, ”Ia mengatakan bahwa orang-orang menyimpan abu dari orang-orang yang sudah mati, mengumpulkan guntingan-guntingan rambut dan potongan kuku. Guard şunları söylüyor: “Dr. Bicknell insanların ölülerin küllerini, saçlarını ve kesilmiş tırnaklarını sakladıklarına işaret ediyor. |
Jadi hari ini, saya mengumpulkan apa yang saya sisakan -- rambut saya, kulit, kuku -- dan saya mengumpankannya kepada jamur-jamur itu. Bu günlerde benden çıkan saç, deri ya da tırnak parçalarını toplayarak bu yenilebilen mantarlara yedirmek için kulanıyorm. |
Puisi adalah cara yang baik untuk kuku wanita. Şiir kadınları etkilemenin iyi bir yolu. |
Kini bukanlah waktunya untuk mendua hati atau bersikap suam-suam kuku. Şimdi kararsız ya da ılık olma zamanı değildir. |
Seraya ia memanjat ke luar dari air, selaput pada tungkai depannya menciut, memperlihatkan kuku-kukunya yang kuat. Sudan çıkarken ön ayaklarındaki perdeler geri çekilerek güçlü tırnaklarını açıkta bırakıyor. |
Kau mematahkan kukumu? Tırnağını mı kırdın? |
Bersihkan permukaan tangan serta telapak tangan, sela-sela jari, dan di bawah kuku. Parmak araları ve tırnak altlarını, avcunuzun içini ve elinizin üstünü de iyice ovun. |
Apakah konsumsi kalsium atau vitamin ekstra membuat kuku lebih kuat? Fazla kalsiyum ve vitamin alınması tırnakları daha güçlü yapar mı? |
Coba sentuhlah aku dengan kukumu! Beni tırnaklamaya çalış. |
Kuku memainkan peran yang penting agar dapat tampil luwes, dan apabila dirawat dengan baik, dapat memperindah tangan kita. Sıradan jestlerde önemli bir rol oynarlar ve eğer bakımlı tutulurlarsa, ellerimizi güzelleştirebilirler. |
Gigi dan kukunya sekarang. Şu anda dişler ve tırnaklar. |
FBI telah berusaha untuk kuku Barry selama bertahun-tahun. Federaller yıllardır Barry'yi içeri tıkmaya çalışıyordu. |
Dan beresiko mengotori kukunya? Sence manikürlü pençelerini riske atar mıydı? |
Dapatkan kuku Kamu dari saya. Çek elini üstümden. |
Menurut para pakar, jangan sekali-kali mengorek kuku Anda dengan benda tajam. Uzmanlar, tırnağınızın altını asla keskin bir aletle kurcalamayın diyorlar. |
Audrey Karlinsky dari University of Toronto merekomendasikan agar sering mencuci tangan dengan sabun ”selama 10 hingga 15 detik, memastikan untuk tidak melewatkan celah antarjari dan di bawah kuku”. Audrey Karlinsky ellerimizi sık sık yıkamamızı ve sabunla “10-15 saniye ovalamamızı” tavsiye ediyor ve “sabunun parmak aralarına ve tırnak altlarına da ulaşması” gerektiğini bildiriyor. |
Karena begitu tingginya nilai jual cula —segumpal padat rambut yang mirip kuku manusia —nyawa badak benar-benar di ujung tanduk. İnsan tırnağı gibi keratin maddesi içeren boynuzun olağanüstü ticari değeri gergedanı büyük tehlike içine soktu. |
Dia menuliskan namanya di lantai dengan kukunya. Tırnaklarıyla adını yere kazıdı. |
Oke, apa disebutkan memiliki gigi tajam atau kuku tajam sepanjang 4 inci, mata hewan? Peki hiç uzun keskin dişler yada uzun pençeler, hayvani gözlerden bahsedilmiş mi? |
Bagian lempeng kuku yang tumbuh melewati ujung jari. Parmak tablasının, parmak ucunu geçecek şekilde uzayan kısmıdır. |
Bekas pendarahan di bawah kuku nya. Ayak parmağının tırnağında küçük bir kanama vardı. |
Selain itu, kuku menopang dan melindungi ujung jari yang ringkih dan peka. Ayrıca, tırnaklar duyarlı ve nazik parmak uçlarını destekler ve korurlar. |
Menelusuri sejarah jalan, sejak zamannya kaki manusia dan kuku binatang menapaki jalan setapak yang mula-mula hingga jalan raya bebas hambatan berjalur banyak pada zaman modern kita sekarang, bukanlah sekadar tur ke masa lalu. Ayakların ve toynakların dövdüğü toprakta beliren ilk patikalardan günümüzün çok şeritli otobanlarına varıncaya dek yolların tarihine bakmak, geçmişe yapılan bir yolculuktan çok daha fazlasını içerir. |
Endonezya öğrenelim
Artık kuku'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.