Endonezya içindeki latihan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki latihan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte latihan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki latihan kelimesi alıştırma, egzersiz anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
latihan kelimesinin anlamı
alıştırma
Dng persiapan dan latihan, pembaca dapat lebih santai, dan hasilnya akan lebih menggugah sebaliknya dp monoton dan membosankan.—Hab. Okuyucu hazırlık ve alıştırma yaparsa rahat olabilir, böylece okuma monoton ve sıkıcı olmak yerine, çekici olacaktır.—Hab. |
egzersiz
Kau akan menjadi lebih kuat bila kamu latihan. Egzersiz yaparsan daha kuvvetli olacaksın. |
Daha fazla örneğe bakın
Nah, Anda tidak dilatih untuk itu. Bunu yapacak eğitimin yok. |
Kita sudah latihan menyanyi setiap hari! Her gün senin için ses provası yaptık. |
Pertandingan bagus, pelatih. Süper bir maçtı koç. |
Selain itu, berjalan kaki tidak memerlukan pelatihan khusus atau keterampilan atletik —hanya sepasang sepatu yang baik. Üstelik özel bir eğitim ya da atletik yetenek de gerektirmiyor. Tek lazım olan uygun bir çift ayakkabı. |
Namaku Pelatih Keith. benim adım koç Keith. |
Guru kami sedang mengajar di sebuah seminar dansa tapi, dia tidak punya tempat untuk melatih. Öğretmenimiz bir dans semineri veriyor, ama...... çalışmak için yeri yok. |
Baiklah, ini adalah latihan penyelamatan sandera. Pekâlâ adaylar. Bu içeri dal ve vur oyunu. |
Aku dengar Master Ip berlatih Wing Chun, benar? Ip usta Wing Chun çalışmıyor muydu? |
Olahraga ekstrim tingkat tinggi seperti ini hanya mungkin jika Anda berlatih setahap demi setahap, jika Anda benar- benar berusaha keras dalam keterampilan dan pengetahuan Anda. Bu çeşit üst düzey ekstrem sporlar sadece siz yavaş yavaş çalışırsanız mümkün ancak becerileriniz ve bilginizin üstünde çok emek harcarsanız. |
22 Ada lagi aspek positif dari kerendahan pikiran yang hamba-hamba Allah perlu latih. 22 Alçakgönüllülüğün, Tanrı’nın hizmetçilerinin uygulaması gereken başka bir olumlu yönü daha vardır. |
Aku terlalu banyak latihan! Bende çok egzersiz yaptım! |
Simulator ini sangat berguna untuk melatih pengemudi tunanetra dan dapat dengan cepat menguji berbagai macam pemikiran untuk berbagai macam user interface non- visual. Bu simülatör farklı fikirler için farklı tipdeki görsel olmayan kullanıcı arayüzleri için hızlı bir test süreci sağladı ve görmeyen sürücülerin eğitimi için çok faydalı oldu. |
Aku.. butuh waktu untuk berlatih sendirian. Yalnız başıma pratik yapmam için biraz zaman lazım. |
Saya tidak memiliki pengalaman atau pelatihan di bidang itu; namun, pelatihan yang telah saya terima sebagai guru Alkitab di sidang Saksi-Saksi Yehuwa membuat saya memenuhi syarat untuk pekerjaan itu. Bu konuda hiçbir tecrübem ya da eğitimim yoktu, fakat Yehova’nın Şahitlerinin cemaatinde Mukaddes Kitabı insanlara öğretmek üzere aldığım eğitim beni bu iş için hazır hale getirmişti. |
Bagaimana dengan pelatihan yang Paulus terima dari Gamaliel? Pavlus’un Gamaliel’den aldığı eğitim hakkında ne denilebilir? |
Saya memastikan semua saudara yang saya latih memahami petunjuk ini. Ayrıca verilen talimatları kardeşlerin tam olarak anlamasına yardım ettim. |
Dengan rahmat pelatihanmu, Aku tak akan terpikat. Verdiğiniz eğitim sayesinde beni yoldan çıkaramayacaklar. |
Aku percaya, ketika kau melatih karyawanmu untuk menghindari resiko, kau mempersiapkan perusahaanmu untuk tidak memiliki penghargaan. İnanıyorum ki, çalışanlarınızı risklerden kaçınacak şekilde eğitirseniz, bu sayede aslında tüm şirketi ödüllerle sınanmaya hazırlarsınız. |
Dan kau harus latih kami. Sen de sözde bizi eğiteceksin, öyle mi? |
Aku mau latihan lagi. Biraz daha çalışacağım. |
Kejadian yang merubah segalanya bagi pelatih mereka. Bir olay, koçun hayatını tamamen değiştirdi. |
2:3, 4) Kalau kita melatih diri untuk melihat orang lain sesuai dengan cara Yehuwa, dan bukan berdasarkan penampilan mereka, hubungan kita dengan mereka akan damai dan menyenangkan. —Ef. Kardeşlerimizi görünüşe bakmadan, Yehova’nın onları gördüğü gibi görmek için kendimizi eğitirsek, onlarla aramızda barış dolu, mutlu bir ilişki olacak (Efes. |
Hei, pelatih? Selâm, hocam. |
datang dan berlatih bersama kami kapan-kapan. Gelip bizimle pratik yapsan iyi olur. |
Apa kau ingin berlatih denganku apa yang harus kau katakan? Ne söyleyeceğini benimle prova yapmak ister misin? |
Endonezya öğrenelim
Artık latihan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.