Endonezya içindeki menggigit ne anlama geliyor?

Endonezya'deki menggigit kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte menggigit'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki menggigit kelimesi ısırmak, dişlemek, sokmak, yakmak, kemirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

menggigit kelimesinin anlamı

ısırmak

(nibble)

dişlemek

(nibble)

sokmak

(prick)

yakmak

(burn)

kemirmek

(nibble)

Daha fazla örneğe bakın

Gigit ini, ini, ini!
Isır, al, al!
Menggigit kuku atau sesuatu, manusia.
Tırnağını falan ısır dostum yapma şunu.
Dia menggigitnya!
Onu ısırdı!
Kembali ke Ndutu, musim kering menggigit lebih keras.
Gerideki Ndutu sürüsü için kurak sezon iyice zorlayıcı durumda.
Mum, kau sudah digigit?
Anne, ısırıldın mı?
Ini seperti, digigit dengan tiba-tiba...
Şu işe bak, neyse hadi kımılda biraz-
Jadi, mereka tidak bisa meninggalkan gigitan dan cakaran?
Onların ısırık ve pençe izleri olamaz mı?
Buaya itu menggigit kakinya, membiarkannya mati 100 mil di suatu tempat.
Bacağını kökünden kopararak, onu yüzlerce mil ötede ölüme terk etmiş.
Usahakan untuk mengambil gigitan berharga dari mana dia akan disampaikan.
Gideceği yerde kıymetli ısırığı alması için onu ikna et.
Kekuatan dari gigitannya menghancurkan tulang hasta dan tulang lengan.
Hem kol hem de önkol kemiği ezilmiş.
Anda tidak akan kebal untuk gigitan dewi.
Tanrıçanın ısırığına karşı bağışık olamazsın.
Sampson Tidak, Pak, saya tidak menggigit jempol pada Anda, Sir, tetapi aku menggigit saya jempol, Pak.
Sampson Hayır, efendim, efendim, benim başparmak ısırmak yok, ama ben ısırmak başparmak, efendim.
Kali ini tidak menggigit.
Artık ısırmak yok.
Benny menyebutkan fakta bahwa mereka sering melihat semut sibuk menggigiti daun agar bisa dibawa ke sarangnya.
Batu, Sungur’a çoğu kez yaprak parçacıklarını koparıp yuvalarına taşırken gördükleri karıncaları hatırlattı.
Aku berhenti menangis dan menggigit bibirku
Ağlamayı bırakıp kendimi tutmak için dudaklarımı ısırdım
Dia tidak menggigit.
Isırmaz.
Apa kau tahu Mengapa anjing menggigit manusia?
Köpekler insanları niye ısırır, bilir misin?
Menggigit lidah Anda sialan!
Bakın çocuklar.
Sedikit demi sedikit tubuhnya direndam seluruhnya dalam air, dengan hanya ujung hidung berada di luar untuk bernapas, seraya menggigit suatu benda di mulut pada batas permukaan air.
Sadece nefes almak için burunları dışarıda kalacak şekilde suya girerek su seviyesinde kalıp ağızlarında bir dal tutarlar.
Mengapa kau menggigitku?
Niye ısırıyorsun?
Dan kamu ga boleh gigit aku.
Ve sakın ısırmaya da kalkma.
Mungkin ditularkan melalui air liur bekas gigitan hewan.
Muhtemelen onu ısırmış bir hayvanın salyasıyla bulaşmış.
Ada sesuatu yang menggigit kakiku.
Biraz önce bacağımdan bir parça gitti.
Gigit ini...
Bunu ısır?
Baiklah, tapi kau seharusnya tahu jika tiba#, luka serius di otak...... menyebabkan korban menggigitnya keras
Pekala, fakat bilmelisin ki ani, ciddi beyin hasarı...... kurbanın daha sert ısırmasına neden olur

Endonezya öğrenelim

Artık menggigit'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.