Endonezya içindeki menyetrika ne anlama geliyor?
Endonezya'deki menyetrika kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte menyetrika'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki menyetrika kelimesi ütülemek, demir, okşamak, sıvazlamak, ütü anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
menyetrika kelimesinin anlamı
ütülemek(press) |
demir(iron) |
okşamak
|
sıvazlamak
|
ütü(ironing) |
Daha fazla örneğe bakın
Baju tak disetrika. Ütüsüz gömlek. |
Ada pekerjaan rumah tangga juga, jika kau tidak keberatan, dan... baju untuk disetrika. Ev işleri de var. Ayrıca yapılması gereken dağ kadar ütü de. |
Ambil setrikanya dan kembalikan satu jam kemudian. Bunu ütüle ve bir saat içinde geri getir. |
Pakailah baju yang kamu cuci dan setrika sendiri. Yalnızca kendi yıkadığın ve ütülediğin giysileri giy. |
Ketika dia sudah selesai menyetrika, Mary mematikan setrika itu dan mencabut kabelnya dari stopkontak, kemudian membiarkannya mendingin. Mary ütülemeyi bitirdikten sonra ütüyü kapattı ve fişini çekti sonra soğuması için kendi haline bıraktı. |
Aku sudah menyetrika kemeja terbaik Anda. En iyi gömleklerini ütüledim. |
Dalam generasi-generasi zaman dulu, seorang wanita membutuhkan waktu satu hari penuh untuk mencuci dan satu hari lagi untuk menyetrika, sambil harus belanja dan masak setiap hari. Geçmiş nesillerde, çamaşır yıkamak, kadının bir tam gününü alırdı; ütü ise ikinci bir tam gün demekti; bu arada günlük alışveriş ve yemeklerini de yaparlardı. |
Saudari berpikir, ’Seandainya saya menghadiri perhimpunan pada malam ini, kapan saya punya waktu untuk menyetrika?’ Kendinize, ‘Bu akşam ibadete gidersem, ütüyü ne zaman yapacağım?’ diye soruyorsunuz. |
Tapi, yang penting, cucian sudah kering dan disetrika!” Fakat çamaşırlar yıkandı ve katlandı!” |
Jadi saya menyetrikakannya untuk dia,” kata Tony. Annem için onu ben ütülüyorum. |
Kamu punya setrika peleleh? Lehim havyası var mı? |
Kau mensetrika pakaian itu selama satu setengah jam Yarım saattir gömleği ütülüyorsun. |
Bekas menyetrika juga kelihatan di sini. Burada ütü izi var. |
Pada sore hari, setelah semua pakaian kering, ia melipat setiap potong pakaian dengan rapi, mungkin menyetrika beberapa di antaranya dengan setrika arang. Akşama doğru, tüm giysiler kuruyunca her bir giysiyi özenle katlıyor, bazılarını da kömür ütüsüyle ütülüyorlar. |
Aku menyetrika. Ütü yapıyorum. |
Mengapa Anda memiliki Anda pakaian disetrika sehingga garing? Giysilerin neden bukadar temiz ve ütülü? |
Ketika ayah Penatua Christofferson menyadari apa yang terjadi, dia secara diam-diam tidak makan siang selama hampir satu tahun untuk menyimpan cukup uang untuk membeli sebuah mesin yang membuat menyetrika menjadi lebih mudah. Yaşlı Christofferson’ın babası bu durumu fark ettiği zaman, ütü yapmayı kolaylaştıran bir makine satın almaya yetecek parayı biriktirebilmek için neredeyse bir yıl boyunca gizlice hiç öğle yemeği yemedi. |
Ini adalah sebuah setrika, untuk baju anda, yang mana saya tambahkan sebuah mekanisme menyemprot, Jadi anda isikan botol kecil dengan pengharum kesukaan anda, dan baju anda akan wangi lebih harum, tapi semoga ini juga bisa membuat pengalaman menyetrika lebih menyenangkan. Bu bir ütü, bilirsiniz, kıyafetler için, ben ona bir spray mekanizması ekledim, böylece siz en sevdiğiniz kokunuzu koyarsınız, ve kıyafetleriniz hoş kokacaktır, ama umuyorum ütü yapma deneyimi daha eğlenceli bir hal alacaktır. |
Bajingan, kau menyetrika dadaku. Alçak, bana ütü verdin! |
Apa kau pernah mencium daging manusia terbakar akibat disetrika oleh Inkuisisi? Sen hiç sorguya çekilirken kızgın demirle kavrulan bedenlerin kokusunu aldın mı? |
ku, sudah dicuci dan disetrika. Kuru temizlemeye gitti ve ütülendi. |
Mobil dan setrika yang dipakai setiap hari akhirnya tidak berfungsi lagi. Günlük yaşamda kullandığımız arabalar ve elektrik süpürgeleri eskiyip yıpranarak eninde sonunda bozulurlar. |
Dua hari setelah Tibor pergi untuk menghadiri pertemuan di Debrecen itu, saya bangun pagi pukul enam kurang dan menyetrika pakaian. Tibor, Debrecen’deki buluşmaya gitmek üzere yola çıktıktan iki gün sonra, kıyafetlerimizi ütülemek için sabah altı gibi kalktım. |
Setrikaannya rapi sekali. Güzel ütü. |
Maka istrinya pasti yang menyetrikanya. O hâlde karısı ütülemiş olsa gerek. |
Endonezya öğrenelim
Artık menyetrika'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.