Endonezya içindeki musnah ne anlama geliyor?

Endonezya'deki musnah kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte musnah'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki musnah kelimesi ölmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

musnah kelimesinin anlamı

ölmek

verb

Antigen itu turut musnah bersama anak itu. Dan keduanya sangat berbahaya.
Antijen çocukla ölür ve ikisinin de kimseye faydası olmaz.

Daha fazla örneğe bakın

45 ”Segala laknat+ ini pasti akan menimpa engkau, mengejar dan mencapai engkau, sampai engkau musnah,+ karena engkau tidak mendengarkan perkataan Yehuwa, Allahmu, dengan melaksanakan perintah dan ketetapannya yang disampaikannya kepadamu.
45 Tanrın Yehova’nın sana bildirdiği emirlere ve kanunlara uymayıp O’nu dinlemediğin+ için bütün bu lanetler+ mutlaka başına gelecek; sen yok olup gidene dek,+ peşine düşecek, sana erişecekler.
Tempat itu sudah musnah oleh tsunami.
Orası bir tsunami tarafından yok edildi.
Racun cigua tidak mengubah penampilan, bau, atau rasa ikan dan tidak dapat dimusnahkan dengan pemasakan, pengeringan, penggaraman, pengasapan, atau pembumbuan.
Ciguatera zehri balığın görüntüsünü, kokusunu ya da tadını değiştirmez; ayrıca pişirme, kurutma, tuzlama, füme ya da salamura sırasında da zehir yok olmaz.
Dia tidak bilang " mati. " Dia bilang " musnah. "
Ölmemizi değil, yok olmamızı dedi.
Sekarang Yesaya berbicara tentang perlengkapan tentara yang sama sekali dimusnahkan api, ”Setiap sepatu bot dari orang yang menjejakkan kaki dengan getaran dan mantel yang bergulingan dalam darah akan dibakar sebagai makanan api.”
İşaya şimdi askeri donanımın ateşle tamamen yok edileceğini söylüyor: “Savaşta giyilen çizmeleri ve kana bulanmış giysileri yakılacak, ateşe yem olacak.”
Orang jahat akan dimusnahkan. —2 Petrus 3:7.
Kötüler yok edilecek (Mezmur 37:10).
20 ”Yehuwa akan mendatangkan ke atasmu kutukan,+ kekacauan+ dan hardikan+ dalam setiap upayamu yang kaucoba jalankan, sampai engkau dimusnahkan dan dilenyapkan dengan segera, karena jahatnya perbuatanmu, sebab engkau telah meninggalkan aku.
20 Beni bırakarak kötü işlere daldığın için, hızla mahvolup yok olana dek,+ giriştiğin ve uğraştığın her işte Yehova sana lanet,+ şaşkınlık+ ve ceza+ verecek.
Tatkala Cita-Cita Perdamaian Musnah
Barış Düşlerinin Paramparça Olduğu Zaman
(Zefanya 2:3) Hari itu mencapai klimaksnya di ”perang pada hari besar Allah Yang Mahakuasa . . . , yang dalam bahasa Ibrani disebut Har–Magedon [Armagedon]”, manakala ”raja-raja seluruh bumi yang berpenduduk” dimusnahkan.
(Tsefanya 2:3) “Bütün dünyanın kıralları”nın yok edileceği, “İbranice Armagedon denilen”, “her şeye kadir olan Allahın büyük gününün cengi”nde doruğuna ulaşacak.
Beberapa waktu kemudian, dua dari malaikat2 ini mengunjungi keponakan Abraham, Lut, di kota Sodom di tepi Laut Mati, sehari sebelum kota fasik itu dimusnahkan oleh api dan belerang yang menimpa atas kota itu.
Bundan kısa bir zaman sonra, beden almış olan bu meleklerden ikisi, Ölü Deniz sahilindeki Sodom şehrinde, bu kötü şehir yağan ateş ve kükürtle harap edilmeden bir gün önce İbrahim’in yeğeni Lût’u ziyaret etmişti.
Lebih dari 60.000 kilometer jalan raya musnah.
Toplam 60.000 kilometre uzunluğundaki yollar da yok oldu.
Setiap makhluk hidup di dalamnya mati, keberadaannya akan musnah.
İçindeki bütün canlılar ölecek, tüm varlığı silinecek.
Soalan yang tak perlu di jawab bagaimana nak selamatkan alam ghaib yang hampir musnah.
Daha çok parçalanan doğaüstü bir arafın nasıl düzeleceğine dair tumturaklı bir sorum var.
Bangsa Karen, sebagian besar terdiri dari petani kristen miskin, telah dipisahkan untuk dimusnahkan.
Genelde yoksul Hıristiyan çiftçilerden oluşan Karen halkı, ayrılmak zorunda kaldı.
(Yoel 2: 19; Matius 11:8) Beberapa di antara hal-hal ini dapat membusuk atau ”dimakan ngengat”, namun Yakobus menekankan kesia-siaan dari kekayaan, bukan sifatnya yang dapat musnah.
(Yoel 2:19; Matta 11:8) Bu malların bazısı çürüyebilir, bazısını da ‘güve yiyebilir;’ fakat Yakub servetin dayanıksızlığını değil, değersizliğini vurguluyor.
Namun, Ia memperingatkan mereka bahwa jika mereka tidak memberi-Nya ”pengabdian yang eksklusif”, mereka akan dimusnahkan. —Ulangan 5:6-10; 28:15, 63.
Bununla birlikte, “kıskanç” bir Tanrı olduğunu ve özel bir bağlılık göstermezlerse onları yok edeceğini belirtip uyarmıştı (Tesniye 5:6-10; 28:15, 63).
Pada tahun 70 M, Israel nyaris tidak ada lagi, dan Yerusalem beserta baitnya musnah dibakar.
MS 70 yılında Yeruşalim ile mabedi yakılıp yerle bir edildi ve İsrail neredeyse yok oldu.
Apa dia juga termasuk orang terinfeksi yang harus dimusnahkan?
O da ortadan kaldırılması gereken hasta kişilerden biri miydi?
Kau musnahkan banyak nyawa.
Birçok hayatı kararttın, Frank!
Kekuasaannya adalah kekuasaan yang abadi, yang tidak akan berakhir, dan kerajaannya tidak akan musnah.” —Daniel 7:14.
Onun saltanatı sonu gelmeyecek kalıcı bir saltanattır ve krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır” (Daniel 7:14).
Maka, Anda bisa benar-benar yakin akan janji yang menakjubkan ini yang dicatat dalam Alkitab, ”Para pelaku kejahatan akan dimusnahkan, tetapi orang-orang yang berharap kepada Yehuwa adalah yang akan memiliki bumi.
Evet, Mukaddes Kitapta kayıtlı olan şu muhteşem vaatlere tam anlamıyla güvenebilirsiniz: “Şerirler kesilip atılacak; fakat RABBİ bekliyenler, dünyayı miras alacaklardır.
Ia memastikan bahwa ras manusia tidak akan musnah, dan Ia juga menyediakan suatu sarana yang pengasih demi kebahagiaan.
İnsan ırkının tükenmemesini kesinleştirdi ve aynı zamanda mutluluk için çok sevgi dolu bir düzenleme yaptı.
Baymax, musnahkan!
Baymax, yok et onu!
Kita dah musnah dari mula lagi, Elena.
Başından beri kaderimiz belliydi Elena.
Apakah ini berarti bahwa hari-hari umat manusia telah dihitung dan bahwa akhirnya bumi kita dan seluruh kehidupan yang ada di atasnya akan musnah dalam suatu bencana sedunia?
Acaba bu, insanların günlerinin sayılı olduğu ve yeryüzümüzün ve üzerindeki hayatın küresel bir felaketle son bulacağın anlamına mı gelir?

Endonezya öğrenelim

Artık musnah'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.