Endonezya içindeki padi ne anlama geliyor?

Endonezya'deki padi kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte padi'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki padi kelimesi pirinç anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

padi kelimesinin anlamı

pirinç

noun

Hal ini sama seperti padang gandum, sama seperti persawahan padi.
Bu buğday tarlası için de, pirinç tarlası için de aynıdır.

Daha fazla örneğe bakın

Adakah padi di simpan di Gosyen?
Goşen'de ambarda buğday var mı?
Di sanalah setengah padi di Vietnam ditanam,
Burası Vietnam pirincinin üretildiği yerin yarısıdır.
Jika ia berhasil lolos dari predator, seperti burung pecuk padi, lumba-lumba, dan bahkan paus pembunuh, ia akan tiba di sana dan menyantap sejenis zooplankton yang besar dan belut pasir, termasuk ikan haring, ikan kapelin, dan ikan lainnya.
Eğer karabatak, fok, yunus ve hatta katil balina gibi düşmanlarından kaçabilirse beslenme alanına ulaşır ve bazı büyük zooplanktonlar ile kumbalıklarının yanı sıra ringa, kaplin ve diğer balıklarla beslenir.
Kemudian Boas memberikan hadiah berupa padi-padian, dan Rut kembali kepada Naomi yang ingin sekali mengetahui tentang hasilnya.
Sonra Boaz ona tahıl hediye eder ve Rut Naomi’nin yanına döner, kayınvalidesi büyük bir merakla neler olduğunu öğrenmek ister.
The International Encyclopedia of Astronomy mengatakan, ”Hal itu sama dengan jumlah bulir padi yang dapat dimuat ke dalam sebuah katedral biasa.”
The International Encyclopedia of Astronomy, “Bu, orta büyüklükte bir katedralin içine sığabilecek buğday tanelerinin sayısı kadardır” diyor.
Tidak ada persembahan-persembahan padi-padian atau minuman untuk rumah Yehuwa.
Artık Yehova’nın evine getirilecek tahıl veya dökme sunusu yoktur.
Menanam padi itu pekerjaan orang tua.
Pirinç ekmek yaşlı adamın günlük işi.
Yeah, aku juga punya gerakan spiritual setiap kali makan serabi kulit padi.
Öyle mi, ben de ne zaman kepekli bir kek yesem ruhani bir hareket yaşıyorum.
’Buah bagaikan di Libanon’ dapat menyatakan padi-padian yang tumbuh begitu berdekatan dan tinggi sehingga menyerupai tumbuh-tumbuhan yang menghijau.
‘Semerenin Libnan gibi’ olması Lübnan’daki yüce ormanlara benzeyecek kadar bol ve fazla büyüyen tahılların belirtisi olabilir.
Di mana biji padinya?
Tahıl nerede?
”Saya tidak akan bercocok tanam lagi,” demikian sumpah seorang petani Fulani dari Niger setelah melihat panen padi-padiannya gagal untuk yang ketujuh kali.
Nijer’li bir Fulani çiftçisi darı hasadının yedinci kez yok olduğunu gördükten sonra, “artık ekmeyeceğim” diye yemin etti.
Bukan yang tak bisa sembuh dengan jatah padi dan sehari istirahat.
Biraz buğday ve bir gün izinle çözülemeyecek sorun yok.
Nama aku Padma, dan orang di sini memanggilku " Padi ".
Adım padma ve buranın dışında insanlar bana Paddy der.
Kepala Ibunya dimasukkan ke dalam mesin perontok padi.
Annesinin kellesiyse harman dövücüden çıktı.
Kami tahu kau menyembunyikan biji padi.
Tahıl sakladığınızı biliyoruz.
Siapa yang terus menyerahkan mereka kepada pedangnya seperti debu, sehingga mereka diterbangkan seperti tunggul padi-padian oleh busurnya?
milletleri onun önüne koyuyor, ve kıralların üzerine onu hâkim kılıyor; onları bir toz gibi onun kılıcına, yelin sürdüğü anız gibi onun yayına veriyor.
Perempuan- perempuan muda ini hidup di persawahan, tapi mereka tahu sesuatu yang jarang diketahui orang tentang bertanam padi.
Bu genç hanımefendiler pirinç kültürünün içinde yaşıyorlar, fakat onlar pirinç kültüründeki çok az insanın bildiği birşey biliyorlar.
Kenapa kita mengirim beratus ton padi disini... kepada...
Neden binlerce ton tahılı buraya sevk ediyoruz?
Burung-burung laut, seperti camar, pelikan, pecuk padi, albatros, dan petrel, minum air laut dan membuang kelebihan garam yang masuk ke dalam darah mereka dengan menggunakan kelenjar-kelenjar di kepala mereka.
Martı, pelikan, karabatak, albatros ve borankuşu gibi deniz kuşları deniz suyunu içip kanlarına karışan fazla tuzu başlarındaki bezler aracılığıyla atarlar.
Dengan diperkenalkannya penanaman padi di tanah yang basah, ”pertanian tanah basah mengharuskan adanya masyarakat yang diorganisasi dengan baik dan stabil”, ulas Kodansha Encyclopedia of Japan, ”dan upacara-upacara pertanian—yang belakangan memainkan peranan yang begitu penting dalam Shintō—dikembangkan”.
Kodansha Encyclopedia of Japan’ın açıklamasına göre, sulak tarlalarda yapılan pirinç tarımının gelişiyle birlikte, “bu tarım yöntemi düzenli ve istikrarlı toplumları gerekli kıldı ve Şinto dininde daha sonra önemli bir rol oynamış tarım ayinleri gelişti.”
Mereka bagian dari siklus bertanam padi itu dan kemampuan-kemampuan ini akan berharga bagi mereka di masa depan.
Onlar pirinç döngüsünün bir parçasılar, ve bu yetenekler onlar için gelecekte çok değerli olacak.
Misalnya, lembu yang mengirik padi-padian tidak boleh diberangus mulutnya.
Örneğin, harman döven öküzün ağzı bağlanmamalıydı.
Siapa yang menanam padi?
Tahılı kim tedarik ediyor?
Vlodio, aku punya truk yang penuh dengan biji padi
Vlodio, bir kamyon dolusu tahılım var.

Endonezya öğrenelim

Artık padi'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.