Endonezya içindeki pemberani ne anlama geliyor?
Endonezya'deki pemberani kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pemberani'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki pemberani kelimesi cesur, mert, korkusuz, gözüpek, gözü pek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
pemberani kelimesinin anlamı
cesur(courageous) |
mert(courageous) |
korkusuz(courageous) |
gözüpek(hothead) |
gözü pek(intrepid) |
Daha fazla örneğe bakın
Anak pemberani. Cesur çocuk. |
Seorang polisi pemberani menyelamatkan seorang model? Cesur bir polis memuru bir model kurtardı mı? |
Minta izin bersalaman dengan putri dari orang yang paling pemberani yang pernah kukenal. Hayatımda tanıdığım en cesur adamın kızının elini sıkmama izin verin. |
Jadi, pada suatu hari, di sebuah kota yang bernama New York, tinggallah empat orang pemberani yang menyebut diri mereka " Ghostbuster ". Bir zamanlar New York isimli bir şehirde kendilerine Hayalet Avcıları diyen dört cesur insan yaşarmış. |
Semua karena wanita pemberani ini melihat ketidakadilan di dunia dan melambaikan payudaranya pada ketidakadilan tersebut. Hepsi bu adaletsiz dünyaya karşı durup göğüslerini sallayan bu cesur kadın sayesinde. |
Namun apa yg terjadi ketika milisi-milisi kalian yg pemberani sedang mengisi ulang? Peki cesur askerleriniz yeniden doldururken ne olacak? |
Berikan aku anak, prajurit pemberani. Bana yeni bir oğul ver. |
Dan tidak hanya para JusticeMakers, namun orang-orang pemberani yang kami temui menemukan siapa jaringan mereka dan bagaimana mereka dapat bergerak maju. Yalnız HakYaratanlar'a üye olanlar değil ayni zamanda cesur ve avukatlardan ağ oluşturarak ileri sistemi taşıyabilecekler de katılabilirler. |
Seorang hakim pemberani dari Israel menyebut dirinya yang paling muda di rumah bapaknya. İsrailli cesur bir hâkim kendini babasının evinin en küçüğü olarak adlandırdı. |
Felix Baumgartner yang pemberani menuju ke atas, sebelum terjun, Anda akan menghargai rasa takut saat saya duduk di helikopter yang menuju ke utara, dan perasaan, jika mungkin, dari malapetaka yang akan segera terjadi. Feliz Baumgartner'ı sadece aşağı inerken değil de yukarı çıkarken de izlediyse, kuzeye doğru yol alan helikopterde oturduğum sırada hissettiğim endişeyi ve içimdeki kesinlikle kötü bir şeyler olacağına dair hissi anlayabilir. |
Ia berada di sana justru karena ia pemberani, bukannya pengecut. Bunu korkudan değil cesaretten dolayı yapmıştı. |
Kau sangat pemberani atau sangat bodoh mengejarku sendirian Tek başına peşime düştüğüne göre ya çok cesur ya da çok aptalsın |
Jadilah pemberani dengan diri sendiri seperti yang aku lakukan jika aku ada di sana. Lütfen, benim sana eğer orada olsaydım gösterebileceğim kadar kendine hoşgörülü ol. |
Kau tikus yang pemberani. Sen çok cesur bir faresin. |
Sebelum tahun 1993, tidak terdapat bukti di luar Alkitab yang mendukung Daud, gembala muda pemberani yang belakangan menjadi raja Israel, sebagai tokoh sejarah. Sonradan İsrail kralı olan genç ve cesur çoban Davud’un tarihte gerçekten yaşamış biri olduğuna dair Mukaddes Kitabın dışında bir kanıt 1993’e kadar yoktu. |
Itu Heihachi Honda, Salah satu Jendral pemberani Tokugawa! Bu Heihachi Honda, Tokugawa'nın en cesur komutanlarından biri. |
Setiap orang pemberani akan menolak. Her cesur erkek bunu yapardı. |
Ya, aku bisa jadi anak pemberani. Evet, cesur olabilirim. |
bartender yang pemberani. Cesur barmen. |
Kau bukanlah pemberani. Cesur falan değilsin sen. |
Hei, pria kecil pemberani. Benim cesur küçük adamım buradaymış. |
Ayah menjadi pemberani di saat yang tepat. Gerektiğinde cesur olurum. |
Dia adalah seorang pria pemberani. Cesur bir adamdı. |
Jadi bagi saya, menjadi si pemberani berarti jujur. Bu yüzden bugün, benim için korkusuzluğun anlamı dürüst olmaktır. |
Dan kau adalah gadis pemberani. Ve sen çok cesur bir kızsın. |
Endonezya öğrenelim
Artık pemberani'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.