Endonezya
Endonezya içindeki pencemaran air ne anlama geliyor?
Endonezya'deki pencemaran air kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pencemaran air'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki pencemaran air kelimesi su kirliliği anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
telaffuz dinle
pencemaran air kelimesinin anlamı
su kirliliği(پحسبئنح او) Cina mengalami dampak buruk ”pencemaran air dan kekurangan air bersih”. Çin “su kirliliği ve temiz su kıtlığından” kötü şekilde etkileniyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Senyawa kimianya mencemari air, meracuni tanah. Suya karışıp toprağı zehirliyor. |
Di kota Poconé, Pantanal, ancaman besar lainnya adalah penambangan emas, yang mencemari air dengan air raksa.” Poconé Pantanalı için bir diğer tehdit de suyu cıvayla kirleten altın madenciliği.” |
Terjadi karena pencemaran air di lapangan ke-4. Golf sahasındaki gölün orada olmuş. |
2) Jangan mengkontaminasi atau mencemari air. 2) Suyu kirletmeyin. |
Hikmat manusia yang mencemari air kebenaran menimbulkan akibat-akibat buruk atas orang-orang Yahudi secara rohani. Hakikat sularını kirleten insan hikmetinin Yahudiler üzerinde ruhi bakımdan kötü etkileri vardı. |
Cina mengalami dampak buruk ”pencemaran air dan kekurangan air bersih”. Çin “su kirliliği ve temiz su kıtlığından” kötü şekilde etkileniyor. |
Mencemari Air Kebenaran Hakikat Sularının Kirletilmesi |
Cina Mengurangi Pencemaran Air Çin Su Kirliliğini Azaltmaya Çalışıyor |
Becker menggugat karena dia mengklaim perusahaan itu mencemari air tanah peternakannya. Becker çiftliğinin yeraltı suyunu kirlettiklerini iddia ederek onlara dava açmış. |
Konsumerisme ”dapatkan-semua-sekarang” dari masyarakat Barat turut bertanggung jawab atas pengotoran udara, pencemaran air, perusakan bumi pada umumnya. Batılı toplumların, her şeye hemen sahip olma isteğinden kaynaklanan tüketiciliği, havanın kirlenmesinde, suların zehirlenmesinde ve dünyanın genelde tahrip edilmesinde rol oynamıştır. |
Teori pencemaran air muncul ke permukaan sebagai salah satu teori yang ditanggapi serius sebagai penyebab kejadian bencana di Northeast. Kuzeydoğu'daki olayların sebebi olarak gösterilen teoriler arasında su kirliliği konusu ciddiye alınmaya başlandı. |
Kotoran manusia, dalam bentuk paling awal, mencemari air minum, air mandi, air untuk mencuci, air irigasi, air apapun yang Anda temui. İnsan dışkısı en saf hâliyle, içme suyuna, banyo suyuna, yıkama suyuna, sulama suyuna, gördüğünüz her türlü suya geri döner. |
Namun sejujurnya, kita harus menghadapi fakta bahwa kebingungan tersebut adalah akibat banyak agama mencemari air murni ajaran Alkitab dengan kekeliruan dan legenda. Ancak dürüst olmak gerekirse bu kafa karışıklığına, Mukaddes Kitabın net öğretilerini sahte öğretiler ve efsanelerle bulandıran din adamları yol açmaktadır. |
(Wahyu 7:17) Ini bukan air yang tercemar, melainkan air yang jernih, sejuk, sehat langsung dari Sumbernya. (Vahiy 7:17) Hayat suları, kirletilmiş sular değildir; fakat doğrudan doğruya kaynaktan fışkıran berrak, ferahlatıcı ve sağlıklı sulardır. |
● Menyantap makanan laut yang mentah dari air yang tercemar kotoran manusia atau meminum air yang tercemar ● İnsan dışkısıyla kirlenmiş sularda yakalanan deniz ürünleri pişirilmeden yendiğinde ya da hastalıklı su içildiğinde |
Penipisan Ozon, pencemaran air, penggundulan hutan, hilangnya kesuburan tanah, dan punahnya banyak spesies binatang dan tumbuhan dikutip sebagai problem-problem yang sangat penting yang harus diatasi. Ozonun azalması, suyun kirlenmesi, ormanların kesilmesi, toprağın verimliliğini yitirmesi, birçok hayvan ve bitki türünün tükenmesi, ivedilikle ele alınması gereken sorunlar olarak belirtildi. |
Oleh karena itu pemerintah Cina mengambil langkah-langkah untuk mengurangi pencemaran air di sungai dan danau yang paling tercemar di Cina, demikian majalah China Today melaporkan. China Today’deki habere göre, bu nedenle Çin hükümeti Çin’in en kirli nehirlerinde ve göllerindeki su kirliliğini azaltmak üzere adımlar atıyor. |
Apabila air keran Anda sudah tercemar, rebuslah airnya atau bersihkan dengan bahan kimia yang cocok. Eğer şebeke suyunun kirlenmiş olma ihtimali varsa, kullanmadan önce suyunuzu kaynatın veya uygun kimyasal ürünlerle arıtın. |
”Pencemaran air merupakan problem yang besar di Cina, dan mengurangi pencemaran air adalah tugas yang urgen,” demikian kata seorang juru bicara untuk Lembaga Perlindungan Lingkungan Nasional Cina. Çin’in Ulusal Çevre Koruma Ajansının bir sözcüsünün söylediğine göre, “su kirliliği Çin’de muazzam bir sorundur ve su kirliliğini azaltmak acil bir görevdir.” |
Ia juga mempunyai kuasa untuk mengubah air yang mendatangkan penyakit dan tercemar menjadi air yang manis dan bersih. Ayrıca O’nun, acı ve kirli suları tatlı ve temiz sulara çevirme kudreti de vardır. |
Perangkat ini dapat menghasilkan seribu liter air minum setiap harinya dari sumber apa pun -- air asin, air tercemar, air toilet -- dengan biaya kurang dari 2 sen per liter. Litresi iki sentten daha ucuza herhangi bir kaynaktan -- tuzlu su, pis su, tuvalet -- günde bin litre temiz içme suyu üretebiliyor. |
Dan suatu jumlah yang mengejutkan sebanyak 2,5 miliar orang—kira-kira setengah dari penduduk dunia—menderita akibat penyakit yang disebabkan oleh kurangnya atau tercemarnya air dan sanitasi yang tidak memadai. Şaşırtıcı sayıda, yani 2,5 milyar insan, başka sözlerle dünya nüfusunun yarısı yetersiz ya da kirlenmiş suyun ve sağlıksız koşulların yol açtığı hastalıklardan çekiyor. |
Para penyelamat itu —dua spesies kumbang moncong yang hanya memakan eceng gondok —telah berhasil sedangkan mesin mengalami kegagalan dan bahan kimia malah mencemari air dan membunuh tanaman lain, jelas New Scientist. New Scientist dergisinde yazılanlara göre, susümbülünden başka bir şey yemeyen bu iki tür hortumlu kınkanatlı, makinelerin başarısız olduğu ve kimyasal maddelerin suyu kirletip diğer bitkileri öldüreceği durumlarda başarılı oldu ve böylece kurtarıcı görevi gördü. |
Majalah National Geographic melukiskan apa yang terjadi di John Pennekamp Coral Reef State Park di Florida, ”Perahu-perahu mereka mencemari air dan segala sesuatu di dalamnya dengan produk minyak dan limbah. National Geographic dergisi Florida’daki John Pennekamp Mercan Resifi Eyalet Parkında olanları anlatıyor: “Onların tekneleri suyu ve içinde bulunan her şeyi petrol ürünleri ve lağım sularıyla kirletiyor. |
Setiap tahun, setidaknya 470 juta pon ftalat mencemari udara, air, dan tanah kita. Her yıl en az 213 milyon kilogram ftalat havamızı, suyumuzu ve toprağımızı kirletiyor. |
Endonezya öğrenelim
Artık pencemaran air'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.