Endonezya içindeki pengemis ne anlama geliyor?
Endonezya'deki pengemis kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pengemis'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki pengemis kelimesi dilenci anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
pengemis kelimesinin anlamı
dilencinoun Dia tidak lebih baik daripada seorang pengemis. O bir dilenciden daha iyi değildir. |
Daha fazla örneğe bakın
Setidaknya dia tidak mengemis minta ampun seperti Ketua kalian! Sizin gibi hayatı için ayaklarına kapanmadı. |
seorang pengemis membawanya kemari- - dengan mulut yg bau. Pis herifin biri getirmişti. Çürük dişli, köpek gibi kokuyordu. |
Tolong aku! " nak bergaduh, pengemis? Yardım et! " Oyun mu oynamak istiyorsunuz serseriler? |
ORANG-TUA pengemis yang dulunya buta itu merasa takut ketika dihadapkan kepada orang-orang Farisi. DAHA önce kör olan dilencinin ana-babası, Ferisilerin huzuruna çağrılınca korktu. |
Setelah bertahun-tahun " membungkuk dan mengemis kotoran ". Onca yıl süren " dalkavukluğun " ardından. |
Anda berperilaku seperti pengemis. Bir dilenci gibi davrandın. |
Jika aku tergantung padamu, maka aku harus mengemis di jalanan suatu saat. Eğer sana bağlı kalırsam bir gün sokakta dilenmek zorunda kalacağım. |
Bagaimana dengan pengemis yang ditabrak Bestin? Bestin'in çarptığı evsiz adama ne olmuş? |
Mereka hanyalah pengemis yang dapat menghitung nilai mereka. Ederlerini sadece dilenciler hesaplayabilir |
Aku benar-benar sibuk, tapi mereka terus mengemis agar aku tetap datang. Çok meşgulüm ama ısrarla katılmamı istiyorlar. |
Dia akan datang padaku dan mengemis... Bana yalvararak gelecek. |
Dan dengan beberapa keberuntungan mungkin Anda pengemis terbaik di Detroit. Detroit de gerçekten çok büyük piyasa yapıcam sayende |
Pengemis itu keheranan. Dilenci şaşırmıştı. |
Mengemis padamu lebih hina daripada engkau mengemis pada mereka.. Sana yalvarmak benim için, senin onlara yalvarmandan daha onur kırıcı. |
Tapi kemudian, satu malam musim dingin... seorang wanita tua pengemis datang ke istana... dan menawarkan setangkai mawar... sebagai imbalan atas perlindungan dari dingin pahit. Ama sonra, bir kış gecesi şatoya, yaşlı bir dilenci kadın gelmiş prense bir tek gül verip karşılığında soğuktan korunacak bir yer istemiş. |
Kau mencuri uang dari mangkuk seorang pengemis buta. Seni kör bir dilencinin kasesinden, para çalan adam. |
Mereka membuat Anda mengemis. Yalvarttılar seni. |
Siapa yang Anda menelepon seorang pengemis? Sen kime dilenci dedin? |
Dengan pengemis di jalanan. Sokaklardaki dilencileri. |
orang yang sadar bahwa mereka punya kebutuhan rohani: Kata Yunani yang diterjemahkan menjadi ”orang yang sadar”, atau secara harfiah, ”orang yang miskin (berkekurangan; pengemis)”, dalam ayat ini memaksudkan orang yang punya kebutuhan dan sadar akan hal itu. ruhi ihtiyacının farkında olanlar: “Farkında olanlar” olarak çevrilen Yunanca ifade sözcük anlamıyla “yoksul olanlar (muhtaç olanlar; dilenciler)” demektir ve bu bağlamda bir şeye ihtiyacı olan ve bunun tamamen farkında olanlar için kullanılmıştır. |
Dan bahkan para pengemis. Dilenciler bile istemiş. |
Ini pengemis keyakinan. Samanlıkta iğne aramak gibi. |
Alicia, seorang pekerja sosial kota di Filipina, menyatakan, ”Kemiskinan membuat seorang wanita terpaksa menyuruh anak-anaknya mengemis di jalan, bukannya ke sekolah, karena kalau tidak demikian, tidak ada makanan. Filipinler’de bir kentte, sosyal hizmet görevlisi olarak çalışan Alicia şöyle dedi: “Yoksulluk, çocuklarını okula değil de dilenmek için sokaklara gönderen bir kadındır; yoksa yiyecek bulamazlar. |
Penderita kusta, pengemis buta, dan orang lain yang butuh bantuan mendapati bahwa Yesus siap dan rela menolong mereka. Cüzamlılar, dilenmek zorunda kalan kör insanlar ve muhtaç durumdaki diğer kişiler İsa’nın kendilerine yardım etmeye hazır ve istekli olduğunu gördüler. |
Banyak anak-anak di dunia tak dapat pergi ke sekolah karena mereka harus mengemis dan mencari makan. Dünyada bir çok çocuk okula gidemiyor çünkü gidip dilenmek ve bir öğün bulmak zorundalar. |
Endonezya öğrenelim
Artık pengemis'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.