Endonezya içindeki percaya ne anlama geliyor?
Endonezya'deki percaya kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte percaya'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki percaya kelimesi inanmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
percaya kelimesinin anlamı
inanmakverb Dia tidak akan pernah mempercayaiku lagi. O bana asla tekrar inanmayacak. |
Daha fazla örneğe bakın
Aku tidak percaya gadis-gadis ini tidak lebih berhati-hati. Bu kızların daha dikkatli olmamasına inanamıyorum. |
Anda akan mampu. memaklumkan dalam cara yang sederhana, lugas, dan mendalam kepercayaan inti yang Anda hargai sebagai anggota Gereja Yesus Kristus dari Orang-Orang Suci Zaman Akhir. İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin bir üyesi olarak değer verdiğiniz bu temel inançları basit, doğrudan ve derin bir yoldan beyan etmeniz mümkün olacaktır. |
Saya tidak percaya bahwa ketidak-tahuan adalah kebahagiaan. Bilmemenin mutluluk olduğuna inanmıyorum. |
”Meskipun [si penipu] membuat suaranya ramah,” Alkitab memperingatkan, ”jangan percaya kepadanya.”—Amsal 26:24, 25. Mukaddes Kitap şöyle uyarıyor: “Onun [aldatıcı konuşanın] güzel söyleyişine inanma.”—Süleymanın Meselleri 26:24, 25. |
Mungkin, Raja Nebukhadnezar ingin agar Daniel percaya bahwa dewa Babilon lebih kuat daripada Yehuwa, Allahnya Daniel.—Dan. Muhtemelen Kral Nabukadnezar’ın amacı Daniel’i Babil’in tanrısının Yehova’dan daha güçlü olduğuna inandırmaktı (Dan. |
Orang banyak yang menghina, hingga aku mulai percaya İnsanlar seni o kadar aşağılıyor ki sen de inanmaya başlıyorsun |
Aku tidak dapat percaya ratu jelek itu menangkap mereka di sekitar sini. Bayan bencil-surat Kraliçe'nin onca zamandır onları burnumuzun dibinde tuttuğuna inanamıyorum! |
Kekuatan akan datang karena kurban pendamaian Yesus Kristus.19 Penyembuhan dan pengampunan akan datang karena kasih karunia Allah.20 Kebijaksanaan dan kesabaran akan datang dengan percaya pada waktu Tuhan untuk kita. İsa Mesih’in kefaret edici kurban oluşu sayesinde güç gelecektir.19 Tanrı’nın lütfu sayesinde iyileştirme ve affedilme gelecektir.20 Rab’bin bizim için olan zamanlamasına güvenmekle akıl ve sabır sahibi oluruz. |
Francis tidak percaya ramalan. Francis kehanetlere inanmaz ki. |
Kau bisa mempercayaiku. Bana güvenebilirsiniz. |
Ancaman terhadap kesanggupan kita untuk berpikir jernih ialah kecenderungan untuk terlalu percaya diri. Kendimize fazla güvenme eğilimi doğru düşünme yeteneğimiz için bir tehdit oluşturur. |
Banyak di antara orang-orang yang menjadi percaya berasal dari tempat-tempat yang jauh dan tanpa cukup persediaan untuk tinggal lebih lama di Yerusalem. İman edenlerin birçoğu uzak yerlerden geliyordu ve yanlarında Yeruşalim’de daha uzun kalmalarına yetecek kadar erzak yoktu. |
Aku tak percaya ini terjadi. Bunun olduğuna inanamıyorum. |
Yah, Dia pasti sangat percaya padamu. Sana gerçekten inanıyor olmalı. |
Orang Hindu percaya bahwa hal ini dicapai dengan mengupayakan perilaku yang diterima masyarakat dan pengetahuan Hindu yang khusus. Hindu inanışına göre bu, toplumda kabul gören davranışlar ve özel Hindu bilgisi için uğraş vermekle başarılabilir. |
Kerabat saya bersyukur atas transformasi ini, dan kini mereka percaya kepada saya. Akrabalarım da bu değişimden dolayı çok mutlu, artık bana güveniyorlar. |
Dapat kau percaya " poontachat " (bokong wanita) ada di tempat ini? Seni burda bulabileceğimi biliyordum |
Mazmur 146:3, 4, berkata, ”Janganlah percaya kepada para bangsawan, ataupun kepada putra manusia, yang padanya tidak ada keselamatan. Mezmur 146:3, 4 şöyle der: “Soylulara, sizi kurtaramayacak olan insanoğluna güvenmeyin. |
Tidak ada orang lain akan percaya Anda. Kimse sana inanmayacaktır. |
Lihat, percayalah padaku. Bakın, bana güvenin. |
Misalnya, Perhimpunan Pelayanan dan Kehidupan Kristen membantu kita bisa percaya diri sewaktu mengadakan kunjungan kembali dan memulai pelajaran Alkitab. Bu ibadette aldığımız eğitim, tekrar ziyaretler yapmak ve tetkik idare etmek konusunda kendimizi daha rahat hissetmemize yardım ediyor. |
Tak percaya aku melihat ini secara langsung. Kendi gözlerimle gördüğüme inanamıyorum. |
Kita merasa seperti orang-orang yang berutang kepada orang-orang lain sampai kita menyampaikan kepada mereka kabar baik yang telah dipercayakan Allah kepada kita untuk tujuan tersebut.—Roma 1:14, 15. Biz, Tanrı’nın bu amaçla bize emanet etmiş olduğu iyi haberi onlara bildirinceye dek kendimizi diğer insanlara borçlu hissediyoruz.—Romalılar 1:14, 15. |
Pythagoras dan murid-muridnya percaya bahwa segala sesuatu di dunia ini berhubungan dengan matematika, dan merasa bahwa segalanya dapat diprediksikan dan diukur dalam siklus beritme. Pisagor ve öğrencileri her şeyin matematikle ilgili olduğuna, sayıların nihâî gerçek olduğuna, matematik aracılığıyla her şeyin tahmin edilebileceğine ve ölçülebileceğine inanmışlardır. |
Setelah ayahnya, Lehi, meninggal, Nefi membawa keluarganya dan orang-orang yang percaya kepada peringatan dan wahyu dari Allah dan yang menyimak perkataan Nefi, pergi dari tanah orang-orang Laman. Babası Lehi öldükten sonra Nefi, ailesini ve Tanrı’nın uyarılarına ve vahiylerine inanan ve Nefi’nin sözlerine kulak verenleri Lamanlılar’ın topraklarından uzaklara götürdü. |
Endonezya öğrenelim
Artık percaya'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.