Endonezya içindeki peternakan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki peternakan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte peternakan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki peternakan kelimesi hayvancılık, çiftlik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
peternakan kelimesinin anlamı
hayvancılıknoun Tidaklah mengherankan bahwa kambing lokal yang tahan banting dianggap sangat berperan dalam peternakan di sertão sebagai sumber nafkah. Dayanıklı yerli keçilerin Sertão’daki hayvancılık sektörü açısından çok önemli sayılması pek de şaşırtıcı değildir. |
çiftliknoun Dia mendapat pikirannya set pada membeli setiap peternakan di sekitar sini. O aklı buralarda her çiftlik satın ayarlanmış var. |
Daha fazla örneğe bakın
Kita akan memadatkannya dengan ternak seperti yang dilakukan alam, dan kita telah melakukannya, lihatlah itu. Buna sığır sürüleriyle saldıracağız, doğayı taklit etmek amacıyla. ve öyle de yaptık, şuna bir bakın. |
Itu membuat saya harus mengemban sebagian besar tanggung jawab mengelola peternakan, karena dua kakak laki-laki saya harus bekerja jauh dari rumah untuk membiayai keluarga. Böylece, ailemizin gelirine katkıda bulunmak için iki ağabeyimin evden uzakta çalışmaları gerektiğinden, çiftliği idare etme sorumluluğunun büyük kısmı bana kaldı. |
Ada uang untuk beternak ayam. Tavuk işinde iyi para varmış. |
lnteresting peternak. İlginç bir üreyici. |
Anda mungkin pernah mendengar kami menemukan tiga mayat di sebuah peternakan di dekat sini. Bir çiftlik yakınlarında üç ceset bulduğumuzu duymuşsunuzdur. |
”Ladang di seantero Eropa terkontaminasi, dalam kadar yang berbahaya, oleh antibiotik yang diberikan kepada ternak,” lapor majalah New Scientist. New Scientist dergisinde şu bildiriliyor: “Avrupa’daki tarlalar çiftlik hayvanlarına verilen antibiyotiklerle tehlikeli boyutlarda kirlendi.” |
Dimana lokasi peternakan sapinya? Bu mandıra nerede? |
nampaknya ia beternak daging sapi dengan pertanian Visualize. Görünüşe göre Visualize çiftliği hakkında bazı sızlanmaları olmuş. |
Baru-baru ini, setelah kami menjual lukisan pada peternak kalkun kaya... Geçenlerde, bir resmi varlıklı bir hindi çiftliğine sattıktan sonra... |
Orang Mongol adalah kaum nomad yang terdiri dari banyak suku yang mahir berkuda; mereka hidup dari beternak, berdagang, dan berburu. Moğollar, kabileler halinde yaşayan, çobanlık, ticaret ve avcılıkla geçimlerini sağlayan göçebeler, usta süvarilerdi. |
Namun lalu saya melihat ke kejauhan dan saya melihat asap dari sebuah peternakan, dan saya berpikir, siapa yang tinggal di sana? Fakat sonra, ileriye baktım, çiftlik evinden dumanların geldiğini gördüm ve orada kim yaşıyor olabilir diye düşündüm. |
Dia mempunyai ternak yang dikumpulkan di peternakannya. Çiftliğindeki sığırlar bir servet değerinde. |
Mencongkel kunci kontak, menguliti kabelnya, lalu berkendara melewati Dylan Drive menuju ke peternakan ayam yang ada disana. Kontağı çalıştırdı, patisini çekti ve şu tavuk çiftliğinin bulunduğu Dylan yoluna doğru gaza bastı. |
6 Lalu Yehuwa melakukan hal ini pada hari berikutnya, dan semua jenis ternak orang Mesir satu demi satu mati;+ tetapi dari antara ternak putra-putra Israel tidak ada satu pun yang mati. 6 Ve ertesi gün Yehova dediğini yaptı; Mısırlıların bütün hayvanları ölmeye başladı,+ fakat İsrailoğullarının hiçbir hayvanı ölmedi. |
2 Maka putra-putra Gad dan putra-putra Ruben datang dan mengatakan hal ini kepada Musa serta imam Eleazar dan kepada para pemimpin himpunan, 3 ”Atarot,+ Dibon,+ Yazer, Nimra,+ Hesbon,+ Eleale,+ Sebam, Nebo,+ dan Beon,+ 4 negeri yang telah Yehuwa kalahkan+ di hadapan himpunan Israel, adalah tanah untuk ternak, dan hamba-hambamu memiliki ternak.” 2 Bu nedenle Gadoğullarıyla Rubenoğulları Musa’ya, kâhin Eleazar’a ve topluluğun beylerine gelip şöyle dediler: 3 “Atarot,+ Dibon,+ Yazer, Nimra,+ Heşbon,+ Eleale,+ Sebam, Nebo+ ve Beon’u+ gördük; 4 Yehova’nın İsrail topluluğu önünde yenilgiye uğrattığı+ halkların yaşadığı bu topraklar hayvanlar için çok elverişli; bu kullarının da hayvanları var.” |
Kami tidak mau tinggal di peternakan ayam. Kümeste yaşamak istemiyoruz. |
Jadi, timbullah ketegangan dan kekesalan di antara para penjaga ternak. Dolayısıyla çobanları arasında gerginlik ve kırgınlık yaşandı. |
Karena punya pengalaman sebagai peternak, saya diminta untuk membantu peternakan yang ada di Betel saat itu. O sırada Beytel’in bir çiftliği vardı; hayvancılık ve çiftçilik konusundaki tecrübemden dolayı oradaki işlere yardım etmem istendi. |
Rawa dapat mengambil bulan untuk mengisi, dan hanya kemudian, jika ada cukup air, dapat itu meluap dan meremajakan dataran di mana ternak tergantung. Bataklıkların dolması aylar sürebilir ve yeterli miktarda su biriktiğinde de ovalar yeniden canlanıp sürülere hizmet edebilecek. |
Bagaimana mungkin Yunus bisa lebih menghargai satu tanaman saja ketimbang nyawa 120.000 orang, belum lagi semua ternak mereka? Yunus basit bir bitkiye 120.000 insanın hayatından ve onların tüm hayvanlarından daha çok değer vermişti. |
Seperti sapi dan babi dan ayam dan peternakan kuda? Böyle, inek, domuz, tavuk at falan çiftliği mi? |
Sikap Habakuk dapat kita contoh, ia mengatakan, ”Meskipun pohon ara mungkin tidak berbunga, dan tidak ada hasil pada tanaman anggur; hasil pekerjaan pohon zaitun ternyata gagal, dan teras-teras tidak menghasilkan makanan; kambing-domba terhalau dari kandang, dan tidak ada ternak dalam lingkungan yang berpagar; namun, mengenai aku, aku akan sangat bersukacita karena Yehuwa; aku akan bersukacita karena Allah keselamatanku.” Habakkuk, örnek bir tutum sergiledi; çünkü şunları yazdı: “İncir ağacı çiçeklenmese, ve asmalarda meyva olmasa da; zeytin emeği boşa çıksa, ve tarlalar yiyecek vermese de; ağıldan sürü kesilse, ve ahırlarda sürü kalmasa da; ben yine RAB ile mesrur olacağım, kurtarışımın Allahı ile sevinçten coşacağım.” |
Sampai tahun 1980an, peternakan itu ada di tangan orang Argentina. Çiftlik 1980'lere kadar Arjantinlilerin elindeydi. |
Selamat peternak domba. Aferin, koyun çobanı. |
Endonezya öğrenelim
Artık peternakan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.