Endonezya içindeki polos ne anlama geliyor?
Endonezya'deki polos kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte polos'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki polos kelimesi sade, basit, saf, suçsuz, arı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
polos kelimesinin anlamı
sade(naive) |
basit(bare) |
saf(naive) |
suçsuz(guiltless) |
arı(naked) |
Daha fazla örneğe bakın
Misalnya, komentar yang polos bahwa ”Bob dan Susi pasti serasi kalau mereka berpacaran” mungkin diulangi menjadi ”Bob dan Susi sedang berpacaran” —padahal Bob dan Susi tidak punya perasaan apa-apa terhadap satu sama lain. Örneğin, “Onur ve Didem uyumlu bir çift olurdu” gibi masumane bir söz, bir başka seferinde “Onur ve Didem uyumlu bir çift oldu” şeklinde söylenebilir. Oysa Onur ve Didem’in, aralarında olduğu sanılan romantik ilişkiden haberleri bile yoktur. |
Mengapa anak-anak yang polos itu mati dengan cara seperti itu?’ Bu masum çocuklar neden bu şekilde öldüler?’ |
Banitsa disajikan untuk sarapan dengan yogurt polos, ayran, atau boza. Kahvaltıda yoğurt, ayran veya boza ile servis edilir. |
Tapi penumpang ini mereka begitu polos. Ama bu yolcular... o kadar masum ki. |
Memperhatikan kejadian terbaru tidak ada keraguan kepolosan Tuan Winch. Bu gelişmelerin ışığında Bay Largo Winch'in masumiyeti konusunda hiçbir şüphe kalmamıştır. |
Perkataan dan tindakan mereka pun jujur, polos, tanpa basa-basi, bahkan dalam berdagang mereka tidak melakukan tawar-menawar. Cezbe ve tecellî (varidat) onları o kadar çok hükmü altına alır ki bunun tesiri ile istemediklerini konuşurlar. |
Dengan pria kerah putih polos? Beyaz yakalı sıradan bir adamla mı? |
Di usiamu, yang masih polos, alasan biologis dinomorduakan. Şu anki yaşını, açık sözlülüğünü, biyolojik sebeplerden meydana gelen şeyleri. |
Yang lain menekankan perbedaan halus yang membedakan ketiganya dalam bentuk mulut, hidung, dan mata: Kita memiliki pipi sintal dan ekspresi polos; matanya berbentuk almond, dan jembatan hidungnya tingg; Hisa memiliki ekspresi yang kaku dan bangga, dan jembatan hidung Hisa lebih rendah dan matanya bulat dari Kita; Fitur-fitur Toyohina jatu di antaranya dan dia memiliki aura lebih tua dan lebih intelektual. Diğer insanlar ise ince ayrıntıların önemini belirterek dudak, burun ve göz büyüklüğünün farkını söyler: Kita tombul yanaklara ve masum bir izlenime sahip;gözleri badem şeklinde, burnu dik; Hisa gergin ve gururlu bir izlenime sahip, burnu diğerlerine göre daha kısa ve gözleri Kita'nın gözlerinden daha yuvarlak; Toyohina'nın sanki gözleri düşüyor, ve daha olgun olmanın havası içinde. |
Semuanya terlihat sangat polos. Tümüyle son derece masum görünüyor. |
Dia masih menganggap Hak Chan sebagai orang yang polos. Hak Chan'ın eskisi gibi gerici bir kafaya sahip olduğunu sanıyor. |
Truk-truk tanki polos. İşaretsiz tanker vagonları. |
Polos dan jujur. Açık ve net. |
Gadis manis nan polos. Tatlı ve masum kız. |
Setelah semua miskin, polos makhluk ini dikurung seperti ini? Tüm bu suçsuz, zavallı yaratıkların kafeslerde tutulması. |
Siapapun bisa memikirkan Kau bisa menipu dengan wajah polos? Bu masum yüzünle kimse senin hile yapabileceğini düşünebilir mi? |
”Teruslah lakukan segala sesuatu tanpa menggerutu dan berargumen, supaya kamu tidak dapat dipersalahkan dan polos, anak-anak Allah tanpa cacat di antara generasi yang bengkok dan berbelat-belit.” —FILIPI 2:14, 15. “Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın, ta ki, . . . . aralarında göründüğünüz iğri ve sapık neslin ortasında kusursuz ve saf, Allahın lekesiz çocukları olasınız.”—FİLİPİLİLER 2:14, 15. |
15 men: Berhati-hati Seperti Ular Namun Polos Seperti Merpati. 15 dk: Yılanlar Gibi Temkinli, Güvercinler Gibi Saf Olun (Mat. |
Jenis otot yang lain adalah otot polos. Başka bir kas türü düz kaslardır. |
Untuk mata yang tak terlatih, tidak ada visual yang abnormal dengan anak yang terlihat lugu ini, satu yang harus diingat jangan tertipu dengan ketenangannya, wajah polosnya. Tecrübesiz bir göz için bu melek gibi çocuğun anormal bir görünüşü yok, fakat sakinliğiyle, mütevazı aldatıcı görünümüne kanmamayı unutmamalıyız. |
Dia masih muda dan polos! Genç ve masumdu! |
Jika keadaan membuat kita semakin sulit untuk tetap netral, bagaimana kita bisa ’berhati-hati’ namun ”polos”? Tarafsız kalmanın zor olduğu durumlarda nasıl “temkinli” fakat “saf” olabiliriz? |
21 Pernahkah Saudara melihat seorang anak kecil dengan polos dan senang membanggakan ayahnya kepada teman-temannya sambil berkata, ”Itu papaku”? 21 Babasını arkadaşlarına gösterip masumane bir sevinç ve gururla, ‘İşte, bu benim babam’ diyen bir küçük çocuk hiç gördünüz mü? |
Kau Sangat Polos Sen doğuştan oyuncusun |
Dia punya gigi putih, hidung yg lurus dan mata yg polos. Beyaz dişleri düzgün bir burnu ve masum gözleri var. |
Endonezya öğrenelim
Artık polos'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.