Endonezya içindeki sapu ne anlama geliyor?
Endonezya'deki sapu kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sapu'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki sapu kelimesi süpürge, Süpürge anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sapu kelimesinin anlamı
süpürgenoun Lalu kemudian kau hanya perlu mengayunkan tongkat sapu ini seperti pemukul baseball. Sonra da bu süpürgeyi beyzbol sopasıymış gibi sallayacaksın. |
Süpürge(Sapu biasanya diproduksi oleh home industri.bahan serabutnya macam - macam ada) Jaga kestabilan sapumu, melayang sebentar lalu condongkan tubuhmu sedikit ke depan dan kembalilah turun. Süpürgeyi dengede tutun, bir an için bekleyin. Hafifçe öne eğilin ve arkasını yere değdirin. |
Daha fazla örneğe bakın
Apabila didukung oleh pihak yang berwenang, diskriminasi bisa mengarah ke kejahatan seperti sapu bersih etnik dan genosida. Ayrımcılık yetkililer tarafından desteklendiğinde etnik temizlik ve soykırım gibi korkunç olaylara yol açabilir. |
Allah tidak dapat dituduh bersikap tidak adil sewaktu membiarkan negeri itu disapu bersih, namun meluputkan orang-orang yang telah memperlihatkan sikap yang benar. Diyarın temizlenmesine izin verdiğinde, Tanrı doğru bir tutum gösterenleri kurtarırken kimse O’nu adil olmamakla suçlayamazdı. |
Bagian mazmur ini diterjemahkan juga, ”Engkau menyapu manusia dalam tidur kematian”. Mezmurun bu kısmı başka bir tercümede şöyle geçiyor: “İnsanları ölüm uykusuyla silip süpürürsün.” |
Musuh segera Kau sapu bersih Düşmanı yine yok edeceksin |
Dua kali menyapu mereka, dua kali mereka lolos. Ağla iki kere taranmışlar. İki kere kaçmışlar. |
Salah satu dari mereka bisa memiliki menyapu lebah masuk Biri arıları buraya taşımış olabilir. |
Kepercayaan mereka dalam persekutuan duniawi untuk mendapatkan perdamaian dan keamanan adalah ”suatu dusta” yang disapu bersih oleh banjir sekonyong-konyong berupa pasukan tentara Babel. Barış ve güvenlik için dünyevi ittifaklara dayanan güvenleri, sel gibi gelen Babil ordusu tarafından süpürülüp götürülen bir “yalan”dı. |
(Kolose 2:8) Paulus tidak ingin orang-orang Kolose, yang telah menjadi rakyat dari ”kerajaan Putra yang [Allah] kasihi”, menjadi hanyut, tersapu dari keadaan rohani mereka yang penuh berkat. (Koloseliler 2:8) Pavlus “[Tanrı’nın] sevgili Oğlunun melekûtuna” tabi olan Koloselilerin sürüklenip gitmesini, yoldan sapıp ruhen ayrıcalıklı durumlarını kaybetmesini istemiyordu. |
Bahayanya adalah beberapa kuman seperti staph akan -- bermutasi menjadi sesuatu yang sangat mematikan, sangat menular, dan akan menyapu seluruh populasi sebelum kita dapat melakukan apapun. Tehlike şu ki stafilokok gibi mikroplar öldürücü ve çok bulaşıcı bir şeye evrilecektir ve biz daha hiçbir şey yapamadan halkın arasında hızla yayılacaktır. |
Hujan lebat telah berakhir dan kabut abu- abu dan awan telah tersapu pergi di malam hari oleh angin. Rainstorm sona ermişti ve gri sis ve bulutlar, gece süpürülüp rüzgar. |
Jika sinar laser menyapu cepat di sebuah objek yang jauh, tempat cahaya dapat bergerak lebih cepat dari c, meskipun gerakan awal tempat tertunda karena waktu yang dibutuhkan cahaya untuk sampai ke objek yang jauh dengan kelajuanc. Eğer bir lazer ışını uzaktaki bir nesne üzerinde hızlıca gezdirilirse, ışık noktasının ilk hareketi ışığın uzaktaki nesneye ulaşma süresi nedeniyle gecikse de, ışık noktası c'den hızlı hareket edebilir. |
Sekitar 20 tahun yang lalu, ia luput dari aksi sapu bersih yang penuh kekerasan terhadap gerejanya di Uganda. Bu adam yaklaşık 20 yıl önce Uganda’da, kilisesinde yaşanan katliamdan kurtulmuştu. |
Bean, sapu bersih musuh di sektor Sierra! Bean, S sektörüne zıpla! |
Air hujan menyapu semut yang terkurung itu ke sungai, tempat ia akhirnya terkubur dalam endapan lumpur. Yağmur, tutsak karıncayı nehre sürüklüyor ve karınca nehrin alüvyonuna gömülüp kalıyor. |
Dan jadi kami memilih simpanse, dan kami mulai menyapu dunia untuk mencari ahli kognisi simpanse. Neyse, şempanzeleri seçtik ve dünya çapında, şempanze bilişi konusunda uzmanlar aramaya başladık. |
Yehoyakim, Antiokhus, maupun Diokletianus memiliki tujuan yang sama, yaitu menyapu bersih —ya, melenyapkan— Firman Allah. Yehoyakim, Antiokhos ve Diocletianus’un ortak amacı Tanrı’nın Sözünü yok etmekti. |
Jika memang demikian, kemungkinan besar ia pasti sudah menyapu bersih para penyembah Yehuwa dari permukaan bumi sejak dahulu kala. —Kejadian 3:15. Eğer böyle olsaydı, Şeytan Yehova’ya tapınan insanların hepsini herhalde çoktan ortadan kaldırırdı.—Tekvin 3:15. |
Aku menyapu rambut, Shameek. Saç süpürüyorum Shameek. |
Dia membungkuk menyapu dengan tiga dari kami dan berjalan tenang di dalam tahanan detektif. O bize üç kapsamlı bir yay yaptı ve gözaltına kapalı sessizce yürüdü dedektif. |
Agaknya, taifun itu menyapu awan bagaikan sekam karena keesokan harinya, tanggal 31 Oktober, kami dapat melihat Gunung Fuji dengan segala kesemarakannya. Bu gökyüzünü temizlemiş olmalı; çünkü ertesi gün, 31 Ekim’de güneş doğduğunda Fuji dağını bütün haşmetiyle görebiliyorduk. |
Oh, madam, anda menjatuhkan sapu tangan. Mendilinizi düşürdünüz Madam. |
Kita naikkan sapu tangan kita kalau perlu. Gerekirse mendillerimizi bağlayacağız. |
Bassem bilang padanya, "Lepaskan, atau kau juga akan tersapu dan terbunuh oleh baling-baling juga." Bassem ona şöyle dedi, "Ne olursun bırak, yoksa sen de pervaneye doğru sürüklenip öleceksin." |
Untunglah, para pelindung Alkitab—mula-mula orang Yahudi dan kemudian umat Kristiani—tidak disapu bersih, sehingga Alkitab dapat terpelihara. Ne mutlu ki, Mukaddes Kitabı koruyanlar—önce Yahudiler sonra da İsa’nın takipçileri—yok edilemediler ve Mukaddes Kitap var olmaya devam etti. |
Aku akan menyediakan cadangan teknis serta menyapu dan bersih. Teknik destek, tarama ve temizlik sağlayacağım. |
Endonezya öğrenelim
Artık sapu'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.