Endonezya içindeki sengaja ne anlama geliyor?
Endonezya'deki sengaja kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sengaja'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki sengaja kelimesi kundakçılık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sengaja kelimesinin anlamı
kundakçılık
Ibu saya harus menjelaskan ke semua orang bahwa anaknya tidak sengaja melakukan pembakaran berencana. Annem, oğlunun önceden tasarlanmış bir kundakçılık suçu işlemediği hakkında çokça açıklama yapmak zorunda kaldı. |
Daha fazla örneğe bakın
Akan tetapi, ia juga berupaya menjaga jemaat tetap bersih dari para pedosa yang sengaja. Bununla birlikte cemaati, bile bile günah işleyen herkesten temiz tutmanın gerekli olduğuna inandı. |
Kau sengaja atau apa? Bunları kasten mi yapıyorsun? |
(Roma 1:24-27; 1 Korintus 6:9-11; 1 Timotius 1:9-11) Alkitab juga mengatakan bahwa kehidupan dari bayi yang belum dilahirkan itu penting dan tidak boleh digugurkan dengan sengaja, namun tiap tahun ada kira-kira 50 juta pengguguran kandungan di seluruh dunia. (Romalılar 1:24-27; I. Korintoslular 6:9-11; I. Timoteos 1:9-11) Aynı zamanda Mukaddes Kitap, doğmamış bir bebeğin yaşamının da önemli olduğunu ve bilerek yok edilmemesi gerektiğini söyler. Oysa her yıl dünya çapında 50 milyon kadar kürtaj yapılıyor. |
Kau sengaja. Kazara oldu. |
Jika aku menyakitimu aku tak sengaja. Seni incittiysem bunu isteyerek yapmadım. |
Aku minta maaf telah berbohong menjadi seorang romo meski itu tidak sengaja. Bu arada bilerek olmasa da Peder olduğum konusunda yalan söylediğim için üzgünüm. |
Saya tidak sengaja melemparkan mantra kegilaan terpecahkan pada dirinya. Kazara ona bozulması imkansız bir delilik büyüsü yapmıştım. |
Sesuatu yang sengaja diambil, mungkin berupa uang. Bizim katilin aldığı bir şey, muhtemelen para olabilir. |
Sayang sekali, banyak rumah mini yang mewah ini rusak karena terus-menerus diterpa cuaca buruk, sedangkan yang lain-lain sengaja dirusak oleh orang-orang yang tidak menghargai nilainya. Ne yazık ki bu küçük köşklerin çoğu, zamanın tahribatına dayanamamış, ya da bunların değerini bilmeyen insanların eliyle yok edilmiş. |
Kita semua adalah korban-korban tanpa disengaja dari sebuah titik buta kolektif. Hepimiz toplu bir kör noktanın bilinçsiz kurbanlarıyız. |
”Kamu mungkin merusak sesuatu, walaupun tidak sengaja. “Kazayla evdeki bir eşyayı kırmış olabilirsin. |
Seperti Ayub, kita mungkin tidak sengaja mengatakan atau melakukan sesuatu yang salah. Biz, Eyub gibi kasten yanlış bir şeyi söylemiş veya yapmış olmayabiliriz. |
Kemarin saya tidak sengaja bertemu dengannya di bandara. Dün havaalanında şans eseri onunla karşılaştım. |
Dan jika dia sengaja melompat dari lubang udara, biarkan. Kazara bir hava kilidinden düşerse de, hayat bu. |
Fakta bahwa orang yang tidak sengaja membunuh harus meninggalkan rumahnya dan melarikan diri ke kota perlindungan selama suatu jangka waktu mengajar kita bahwa kehidupan itu kudus dan bahwa kita harus sangat menghargainya. Kasıtsız adam öldüren birinin evinden ayrılıp bir süreliğine sığınak şehre kaçmak zorunda olması, bizlere yaşamın kutsal olduğunu ve buna saygı göstermemiz gerektiğini öğretir. |
Dia orang baik, yang tidak sengaja terlibat dalam peristiwa itu. O, bir kazaya karışmış olan iyi bir insandı. |
Tak sengaja dia mengaktifkan sistem navigasi Kazara onun navigasyon sistemini harekete geçirmiş |
itu artinya Caroline sengaja membuat Elena bingung seperti biasanya. Caroline her zamanki gibi Elena'yı deli ediyor demek. |
14 ”’Apabila seseorang tidak sengaja+ memakan perkara kudus, maka ia harus menambahkan seperlimanya+ dan harus memberikan perkara kudus itu kepada imam. 14 Bir kimse yanlışlıkla+ kutsal sunudan yerse, sununun üzerine beşte birini katarak+ kâhine verecek. |
Aku sengaja ke bawah sini untuk... Buraya geldim çünkü... |
Aku sengaja menikam jantungmu. Kalbini bilerek sıyırdım. |
Tadi malam di kelas Tai Chi, pria di sebelahku tak sengaja memukulku. Dün akşam tai chi dersinde yanımdaki koluma çarptı da. |
Meski Yehuwa telah menggunakan pria-pria itu untuk menyingkirkan ibadat kepada Baal, Israel dengan sengaja menyimpang kembali. Yehova bu kişileri kullanarak Baal tapınmasını ortadan kaldırdıysa da İsrail yine bile bile pak tapınmadan sapıyordu. |
Dia hanya mungkin membawa kopernya secara tak sengaja kalau kopernya ada di dalam mobil. Eğer bavul arabadaysa yanlışlıkla alabilirdi. |
Lalu Loeb sengaja memberimu kasus ini? Ve Loeb bu davayı sana bilerek mi verdi? |
Endonezya öğrenelim
Artık sengaja'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.