Endonezya içindeki sisir ne anlama geliyor?
Endonezya'deki sisir kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sisir'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki sisir kelimesi tarak, Penye, penye anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sisir kelimesinin anlamı
taraknoun Carter, seperti banyak orang lainnya yang merapikan rambut mereka ke belakang, membawa sisir, jadi aku mengambilnya dari sakunya. Carter, saçlarını geriye yatıran birçok insan gibi tarak taşıyor.Ben de cebinden aldım. |
Penyenoun |
penyenoun |
Daha fazla örneğe bakın
Ratusan orang —memandang dari kejauhan teater raksasa yang dapat menampung 5.000 orang ini —mencari tempat duduk mereka dengan berjalan menyisir deret-deret berbentuk setengah lingkaran yang terbuat dari pualam putih. 5.000 kişi alabilen bu tiyatronun genişliği içinde küçülüp uzaklaşan yüzlerce insan, iç içe duran yarı çember şeklindeki sıralar boyunca yerlerini bulmak üzere ilerliyor. |
Kapal-kapal mereka terus menyusur pesisir sebelah selatan Spanyol hingga tiba di daerah yang disebut Tartesus. Gemileri İspanya’nın güney kıyısı boyunca yol almaya devam etti ve en sonunda Tartessus isimli bölgeye geldiler. |
Tentu saja, ada kapal-kapal kecil yang mengangkut penumpang dan barang di wilayah pesisir. Tabii, kıyı şeridi boyunca yolcu ve yük taşıyan küçük tekneler de vardı. |
Kejadian yang paling dramatis di lautan dunia terjadi di pesisir timur Afrika Selatan. Bu en huşu meydana getiren olaylardan biri de Güney Afrika'nın doğu kıyılarında yaşanıyor. |
Kami menyisir area tersebut. Bölgeyi tarıyoruz. |
Dari semua " gin joints " pada semua pesisir timur, Tüm doğu sahilinde... |
Beberapa di antaranya memiliki wilayah yang jelas, seperti orang Filistin di pesisir dan orang Yebus di pegunungan dekat Yerusalem. Bunların bazılarının, kıyıdaki Filistîler ve Yeruşalim yakınlarındaki dağlık bölgede yaşayan Yebusiler gibi, coğrafi konumu belirgindir. |
Kita telah mempersempit lokasi bom ke suatu tempat... di daerah pesisir timur Bombanın doğu sahilinde bir yerlerde olduğunu tespit ettik |
Menyisir melalui rekaman yang kutemukan salah satu dari si kembar Amin keluar dari stasiun Grand Central untuk melihat jika dia mungkin berkomplot dengan Parrish. Grand Central dışında Amin ikizlerinden birinin olduğu görüntüleri inceliyorum. Parrish'in işbirlikçisi olabilir mi diye bakıyorum. |
Tiga tutup kepala untuk shower, atau sisir rambut bulat. Üç duş bonesi ya da bir saç fırçası istiyorum. |
Istilah ”Negeri-Negeri Rendah” memaksudkan daerah pesisir antara Jerman dan Prancis, yang sekarang mencakup Belanda, Belgia, dan Luksemburg. “Benelüks ülkeleri” ifadesiyle, Almanya ve Fransa arasında bulunan, günümüzdeki Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’u kapsayan kıyı bölgesi kastedilir. |
Di lereng sebelah utaranya terdapat daerah pesisir sempit yang padat penduduk. Dağın kuzey kenarında yoğun bir nüfusun yaşadığı dar bir kıyı şeridi bulunmaktadır. |
Lebah berjuang begitu keras bahwa ia hanya memiliki waktu untuk mencuri sisir tunggal. Arılar o kadar güçlü saldırıyorlar ki sadece bir peteği çalabiliyor. |
Sekarang dia memilih dia sebagai pasangannya, pasangan perlu menuju tempat yang lebih aman pesisir perairan untuk bereproduksi. Şimdi, erkeği kendisine eş olarak seçen dişi, yavrulamayı daha güvenli olacağı sahile doğru yönelmesi gerekiyor. |
Terdapat barisan bukit yang berjejer ke arah barat di sepanjang pesisir. Tepeler batıya doğru kıyı şeridi boyunca devam ediyordu. |
11 Yehuda hanyalah seperti daerah pesisir yang sempit jika dibandingkan dengan Mesir dan Etiopia. 11 Yahuda, Mısır’ın ve Habeş’in gücüyle karşılaştırıldığında önemsiz bir kıyı ülkesi gibi görünüyor. |
Jika kau basahi sisirmu, mungkin itu bisa merapikan rambutmu. Tarağını ıslat, belki dik saçların da yatar. |
Sebagian besar daerah ini terdiri dari gunung-gunung berhutan lebat yang hanya bisa dicapai dengan berjalan kaki, serta daerah pesisir yang indah yang bisa dicapai lewat laut. Bu alanın büyük bir kısmı genel olarak yürüyerek ulaşılabilen engebeli dağlardan ve deniz yoluyla ulaşılabilen harika sahil bölgelerinden oluşur. |
Karena jika Anda atau saya atau siapapun dengan hubungan jelas ke Eropa hilang dari pesisir Perancis, orang-orang pasti tahu. Çünkü Avrupa'yla bağlantısı olan siz, ben veya başka biri Fransa kıyılarında kaybolsa, insanlar bilirler. |
Blok-blok rumah membentuk jalan dan gang di pesisir Laut Galilea. Bu yöredeki Celile Gölü kıyısına sıra sıra dizilmiş evler, cadde ve sokakları oluşturuyordu. |
menyisir rambutku dengan keras... Kolumu koparır gibi çekti, saçımı koparır gibi taradı... |
Aku pergi melalui keuangan Cutler dengan sisir halus - gigi. Cutler'ın finansallarını inceledim. |
Dia bilang akan terbang menuju pesisir barat, tapi aku kurang yakin. Uçağa bineceğini söylemişti ama tam olarak bilmiyorum. |
Polisi itu akan menyisir lantai bawah. Şu polis bütün alt katı kontrol edecek. |
Orang Tirus menggunakan kerang murex, khususnya brandaris dan trunculus, yang ditemukan di berbagai daerah di sepanjang Pesisir Laut Tengah. Bu amaçla Surlular, Akdeniz sahilleri boyunca sık sık görülen brandaris ve trunculus cinsi dikenli salyangozları kullanırlardı. |
Endonezya öğrenelim
Artık sisir'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.