Endonezya içindeki spanduk ne anlama geliyor?
Endonezya'deki spanduk kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte spanduk'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki spanduk kelimesi başlık, başlık sayfası anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
spanduk kelimesinin anlamı
başlıknoun |
başlık sayfasınoun |
Daha fazla örneğe bakın
Spanduk itu membawa mereka kemari. Afiş insanları çekiyor. |
Jika benar ini rekaman kemarin malam, harusnya kita melihat spanduk yang digantung anak-anak. Bu gerçekten dün gecenin kasedi olsaydı çocukların astığı süslemeleri görürdük. |
Saudara-saudara mengumumkan bahwa akan diadakan kebaktian istimewa di Goma, dan spanduk kebaktian pun disiapkan. Goma’da bir özel ibadet yapılacağı ilan edildi ve ibadet için afişler hazırlandı. |
Taruh di spandukmu! Bunu da panona asarsın artık. |
Baru-baru ini, ada parade di kota... Dimana peserta pawai dilakukan bendera dan spanduk berwarna pelangi. Geçenlerde şehirde festival vardı yürüyenler gökkuşağı renginde bayraklar taşıyordu. |
Walaupun begitu, jika kita ingin menarik minat ateis terpendam untuk tampil di hadapan publik, kita harus menemukan istilah yang lebih baik untuk spanduk kita daripada agnostik peri gigi atau poci teh. Yine de, daha derinlerdeki ateistleri, bu tercihlerini açıklamaya ikna edebilmek için sancağımıza, diş perisi veya demlik bilinemezcisinden daha iyi bir şey iliştirmeliyiz. |
Aku di sini untuk memperbaiki spanduk. Posteri düzeltmeye geldim. |
Saat khotbah dimulai, kemungkinan ada yang sudah melihat gulungan spanduk kain yang diikat dengan rapi dan digantung di atas. Acaba kürsünün üzerinde asılı duran ve düzgün biçimde dürülmüş büyük kumaşı konuşma başladığı sırada fark eden olmuş muydu? |
Mereka akan ribut, dengan spanduk tolakannya, tapi akhirnya bisa diprediksi. Bir sürü gürültü koparacaklar, pankart sallayacaklar, ama nihayetinde... |
Alex, spanduknya bagus. Alex, bu reklam bannerları çok iyi. |
Tapi itu wajah kami di spanduk itu. Ama afişe bizim suratımızı koymuştunuz. |
Dia merobohkan spanduk ayah. Senin ilanlarini indiriyordu. |
Kepala polisi, yang sedang belajar Alkitab pada waktu itu, bahkan mengatur untuk memasang spanduk guna mengumumkan materi acara ke seluruh penjuru kota. O sırada Mukaddes Kitabı inceleyen polis şefi, şehrin her tarafına programı tanıtan afişler asılmasını bile sağlamıştı. |
Aku berpikir bagaimana norakmembaca spanduk Anda. Pankartın beylik laflarla dolu bence. |
Para saksi mata menjelaskan bahwa spanduk tiga warna yang besar itu terbentang dengan sangat mulus. Salonda bulunanlar o büyük afişin nasıl sorunsuz şekilde açıldığını anlattılar. |
Itu spanduk iklan yang dijual di Huffpo, kan? HuffPo'daki reklam bannerlarının sattığı bu, değil mi? |
Namun spanduk kematian inilah yang menjadi senjata utama yang digunakan oleh pendukung mamografi untuk menghalangi penemuan. İşte bu ölüm riski meselesi, mammografiyi hararetle savunan çevrelerin elinde bir kanserle mücadele bayrağı olmaktan çıkmış, yenilikçi çalışmaların yolunu kesen bir kılıca dönüşmüş bulunuyor. |
Aku jadi manusia spanduk. İlan panosuyum. |
Ini terbukti sangat bermanfaat, dan selama beberapa tahun saya adalah satu-satunya saudara di São Paulo yang biasa mencat plakat-plakat dan spanduk-spanduk yang mengumumkan ceramah umum dan kebaktian dari Saksi-Saksi Yehuwa. Bu sonradan çok yararlı oldu; birkaç yıl boyunca São Paulo’da Yehova’nın Şahitlerinin umumi konuşmalarını ve bölge toplantılarını ilan eden pano ve pankartları boyayan tek birader bendim. |
Kenapa aku harus mengalami semua kesulitan ini karena penggantung spanduk? Bir posterci yüzünden bu çektiğim sıkıntı ne böyle? |
Saya masih sempat melihat spanduk besar yang digelar seraya Joseph F. Teşkilatın o zamanki başkanı Joseph F. |
Kami baru memasang spanduknya setengah jam lalu. Afişi asalı yarım saat oldu. |
Turunkan spanduknya, Ross! Perdeyi indir Ross! |
Spanduk tersebut disita, dan sebagai hukuman, kami tidak diberi makan. Beze el konuldu ve ceza olarak yemeklerden yoksun bırakıldık. |
Endonezya öğrenelim
Artık spanduk'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.