Endonezya içindeki sudah tua ne anlama geliyor?
Endonezya'deki sudah tua kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sudah tua'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki sudah tua kelimesi antik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sudah tua kelimesinin anlamı
antikadjective Bertarunglah dengan seseorang yang kuat dan vampir yang sudah tua. Hadi aşırı derecede güçlü, aklını oynatmış antik bir vampirle kavga et. |
Daha fazla örneğe bakın
Senjatanya sudah tua tapi bidikannya tepat. Çok eski bir şeydir ama nişangâhı sağlam. |
Kau sudah tua, saudaraku. Yaşlandın artık ağabey. |
”Jangan memandang rendah ibumu hanya karena ia sudah tua,” kata Amsal 23:22. Süleymanın Meselleri 23:22 şöyle der: “İhtiyar olduğu zaman, ananı hor görme.” |
Di banyak bagian dunia, orang yang sudah tua—termasuk kerabat—tidak lagi diperlakukan dengan respek yang sepatutnya. Dünyanın birçok yerinde, akrabalar da dahil, yaşlılara gerekli saygı gösterilmiyor. |
22 Dengarkanlah bapakmu yang telah menyebabkan engkau lahir,+ dan jangan memandang rendah ibumu hanya karena ia sudah tua. 22 Hayata gelmeni sağlayan babanı dinle,+ yaşlandığı için anneni hor görme. |
Sebab aku sudah tua dan isteriku sudah lanjut umurnya.” çünkü ben yaşlı bir adamım, karım da çok yaşlıdır. |
Suami istri yang sudah tua duduk bersama di sofa, tapi jarang bicara. Aynı kanepede oturup, kırk yılda bir iki kelâm eden, karı koca gibiydik. |
Berkatalah Ishak: "Lihat, aku sudah tua, aku tidak tahu bila hari kematianku. 27: 2 İshak, "Artık yaşlandım" dedi, "Ne zaman öleceğimi bilmiyorum. |
Cathy jahanam itu mengatakan bahwa aku sudah tua. Cathy kaltağı, yaşlandığımı söylüyor. |
Model itu sudah tua, sudah lelah. Bu model gerçekten yaşlı ve yorgun. |
Tapi ibu sudah tua sekarang Ama artık yaşlandın |
/ Dia sudah tua. Adamı şakuli kaymış. |
Tangga ini sudah tua dan lapuk. Basamaklar eski ve çürümüş. |
Meski begitu, tak ada gunanya menguasai dunia jika sudah tua, lalu mati. Ama o yaşlı bedenlerle dünyaya hükmedemeden önce ölüp gidecektik. |
Tapi, sikap bersahaja itu bukan berarti pasrah, seperti berpikir ”yah, saya sudah tua, sudah tidak berguna lagi”. Fakat makul olmak ‘Ben artık yaşlandım, bundan sonra kimseye yararım dokunmaz’ diyerek kabuğuna çekilmek anlamına gelmez. |
Itu sudah tua menyebalkan? Yaşlılığın kötü bir şey olduğunu mu? |
Buat rencana untuk membantu orang lain, termasuk orang yang sudah tua. Yaşlı, hasta ve engelliler de dahil başkalarına yardım etmek için plan yapın. |
Hutan ini sudah tua. Orman yaşlı. |
Aku hanyalah ahli fisika yang sudah tua. Ben yaşlı bir fizikçiyim. |
Jadi, satu-satunya alasan aku harus melakukannya karena saya sudah tua. Bu yüzden bunu yapmamın tek nedeni en büyük olmam. |
Dengar, kalian sudah tua. Bakın, yaşlı başlı adamlarsınız. |
LIHATLAH anak muda ini sedang bercakap-cakap dengan orang-orang yang sudah tua. KENDİSİNDEN yaşlı olan bu adamlarla konuşan çocuğa bak. |
Aku sudah tua, Frodo. Artık yaşlandım, Frodo. |
”Kalau sudah tua, patuhilah anak-anakmu,” kata sebuah peribahasa Jepang. Bir Japon atasözü şöyle der: “Yaşlandığında, çocuklarına itaat et.” |
Jangan tersinggung, tapi itu sudah tua. Alınma ama, yaşlandım. |
Endonezya öğrenelim
Artık sudah tua'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.