Endonezya içindeki tetangga ne anlama geliyor?
Endonezya'deki tetangga kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tetangga'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki tetangga kelimesi komşu, komsu anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tetangga kelimesinin anlamı
komşunoun Tetangga sebelah melihat ke luar jendela saat Tom berteriak. Tom bağırdığında kapı komşu pencereden dışarı baktı. |
komsunoun Setiap sistem yang terisolasi dari tetangganya yang Oleh tahun cahaya. Her sistem komsu sistemden isikyillari mesafesinde izole edilmis durumdadir. |
Daha fazla örneğe bakın
6 Orang Gibeon sangat berbeda dari bangsa-bangsa tetangga mereka. 6 Bazıları ise bu kötü krallarla benzer koşullarda yaşamalarına rağmen onların aksine Tanrı’nın elini gördüler. |
Mungkin ada pekerjaan baru, sekolah baru untuk anak-anak, dan membiasakan diri dengan lingkungan dan tetangga yang baru. Belki yeni bir iş, çocuklar için yeni okullar ve alışılması gereken yeni bir çevre olacak. |
Tetanggamu itu jalang gila! Komşun deli bir orospu! |
Apa semua tetangga di sini? Tüm mahalle burada mı? |
Bagaimanapun, mereka adalah tetangga saya Sonuçta, onlar benim komşularım. " |
Galaksi dengan bentuk yang tak beraturan atau tidak biasa disebut galaksi tak beraturan dan biasanya disebabkan karena gangguan oleh tarikan gravitasi galaksi tetangga. Düzensiz ya da olağan dışı biçimli galaksiler ise "tuhaf galaksiler" olarak bilinir ve tipik olarak, komşu galaksilerin kütle çekimine bağlı biçim bozulmasıyla oluşurlar. |
Para tetangga memberi tahu dia bahwa gedung apartemennya terbakar. Eweh ailesi oraya varınca evlerinin yakınındaki uçak enkazını gördüler. |
Banyak tetangga mereka juga memiliki rumah dan tanah bagaikan benteng. Komşularının birçoğunun da kalelere benzeyen evleri ve mülkleri var. |
Inggris melindungi wilayah raja dari serangan pemimpin negeri tetangga. İngilizler, Raca'nın topraklarını komşularına karşı koruyordu. |
Kau harus pergi ke tetangga terdekat dan meminta bantuan. Komşulara gidip, yardım çağırmalısın! |
”Perhatikan orang-orang dewasa yang patut diteladani di sidangmu atau di sidang tetangga,” saran Roberto, anggota keluarga Betel berusia 20-an tahun. Beytel’de hizmet eden 20’li yaşlarındaki Roberto şöyle bir tavsiyede bulunuyor: “Kendi cemaatinde ya da diğer cemaatlerde iyi örnek olan yetişkinlere bak.” |
▪ ”Kami menganjurkan tetangga-tetangga kami untuk mempertimbangkan masa depan agung yg dijanjikan Alkitab kpd kita. ▪ “İnsanları Mukaddes Kitabın bize sunduğu çok güzel bir gelecekle ilgilenmeye teşvik ediyoruz. |
Golden Earring dibentuk pada tahun 1961 oleh George Kooymans (13 tahun) dan anak tetangga bernama Rinus Gerritsen (15 tahun). 1961 yılında 13 yaşındaki George Kooymans ve komşusu 15 yaşındaki Rinus Gerritsen tarafından Lahey'de kuruldu. |
Hi, tetangga! Merhaba komşu. |
Dan bagi para tetanggaku menjadi celaan yang sangat besar,+ Komşularımın gözünde daha da beteri,+ |
Aku tak ingin membicarakannya pada saat itu, tapi ketika Yamashita, tetangga kita, melihat Keita pertama kali, dia bilang: O zaman bir şey söylemek istemedim ama komşumuz yaşlı Yamashita, Keita'yı ilk defa gördüğünde, " İkisine de benzemiyor. " demişti. |
Tak terhitung banyaknya korban yang cedera dan banyak yang kehilangan nyawa, termasuk anak-anak, akibat kerusuhan antara penggemar olahraga dari dua kota yang bertetangga di bagian selatan Italia. İtalya’nın güneyindeki komşu iki şehirden gelen rakip takımların taraftarları arasında çıkan kargaşada, içinde çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı ve öldü. |
6 Kesempatan-kesempatan serupa dapat muncul untuk memberi kesaksian kpd tetangga atau sanak-saudara yg tidak seiman. 6 Komşulara veya imanda olmayan akrabalara şahadet etmek üzere benzer fırsatlar doğabilir. |
▪ ”Kami telah berbicara kpd para tetangga kami tt mengapa ada begitu banyak agama yg berbeda di dunia. ▪ “Komşularımızla, din konusunda dünyada var olan karışıklık hakkında konuşuyoruz. |
Orang-orang yang hanya memiliki tetangga berkulit putih. Politik yaklaşım olarak bazı değişkenler açısından çok fazla fark olmadığını görüyoruz. |
Hakim Antonin Scalia dengan cerdik bertanya, ”Bukankah Anda berpendapat bahwa Anda tidak perlu menemui mayor dan meminta izin untuk berbicara kepada seorang tetangga mengenai suatu hal yang menarik?” Yargıç Antonin Scalia şöyle sordu: “Siz, ilginç bir konuda komşunuzla konuşmak için belediye başkanına gidip izin istemenize gerek olmadığını düşünüyorsunuz, öyle mi?” |
Saya membaca buku tersebut hingga selesai, dan keesokan harinya saya menjumpai beberapa tetangga Saksi dan meminta mereka untuk memberikan pengajaran Alkitab kepada saya. Kitabı bitirdim ve ertesi gün sokağın karşısındaki bazı Şahit komşulara giderek benimle Mukaddes Kitabı incelemelerini istedim. |
Mengunjungi para tetangga. Komşuları ziyaret ediyorum. |
Tetangga pernah mendengar dia. </ i Komşular onu duymuyor |
Aku ingin mengundang beberapa tetangga, itu saja. Birkaç komşuyla toplaşacaktık, hepsi bu. |
Endonezya öğrenelim
Artık tetangga'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.