Endonezya içindeki transparan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki transparan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte transparan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki transparan kelimesi şeffaf anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

transparan kelimesinin anlamı

şeffaf

adjective

Pembunuh yang transparan, dua pembunuhan yang tidak berhubungan.
Korkunç şeffaf bir katil, görünüşte birbiriyle alakasız iki cinayet.

Daha fazla örneğe bakın

Hari ini, bahkan Bihar berubah dan membuka diri di bawah kepemimpin yang menjadikan pemerintah transparan, dapat diakses dan responsif terhadap komunitas miskin.
Bugün Bihar bile bir dönüşüm yaşıyor ve dışa açılıyor yönetimi şeffaf, erişilebilir ve yoksullara karşı duyarlı kılan kararlı bir liderliğin izinde ilerliyor.
Beberapa rebon yang hidup menumpang di antara tentakel-tentakel bintang laut sebagian tubuhnya transparan atau memiliki warna baju yang serasi dengan si tuan rumah.
Denizgülünün dokunaçları arasında yaşayan bazı karidesler kısmen saydamdır ya da ev sahiplerinin renklerine uyacak şekilde kodlanmıştır.
Apa dia masih menganggap sistem hukum kita bersikap adil dan transparan?
! Ve hâlâ yargı sistemimizin adil ve şeffaf olduğuna inanıyor mu?
Bukaan tersebut mengecil dan membuat lubang kecil yang dilindungi oleh membran transparan.
Açıldığı nokta koruyucu şeffaf bir zarla kaplı küçük bir iğne deliği boyuna kadar küçülür.
Karbon pada ukuran nano sebenarnya transparan dan lentur.
Nano ölçekte karbon aslında saydamdır ve esnektir.
Ini memiliki identitas yang lebih transparan.
Orkestranın daha şeffaf bir kimliği var.
Kita perlu membuka proses pembangunan secara radikal sehingga pengetahuan dapat mengalir dari berbagai arah, menginspirasi para praktisi, sehingga bantuan menjadi transparan, dapat dipertanggung jawabkan dan efektif, sehingga pemerintah membuka diri dan warga negara terlibat dan diberdayakan dengan adanya kelompok reformis di pemerintahan.
Kalkındırma çalışmalarını, dışa açmalıyız; böylece bilginin çok yönlü akışını sağlamalı, uygulayıcılara ilham vermeli, yardımı şeffaf, hesapverilebilir ve etkili kılmalıyız. Hükümetlerin açılmasını ve hükümet reformlarıyla vatandaşların etki ve yetki sahibi olmalarını sağlamalıyız.
Dengan menggabungkan layar transparan dan kamera khusus untuk mengenali jari- jari dan wajah, sekarang Anda bisa mengangkat tangan dari keyboard dan meraih ke dalam ruang 3D ini dan menggenggam pixel dengan tangan kosong.
Saydam bir ekranı ve parmakları algılayabilen derinliğe duyarlı kameraları birleştirerek, ellerinizi klavyeden kaldırıp üç boyutlu boşluğun içine uzanarak çıplak ellerinizle pikselleri tutabilirsiniz.
Mereka bilang dia dilapisi selubung transparan yang terbuat... dari racun yang keluar dari cakarnya.
Pençelerinden çıkan zehirle saydam bir koza oluşturduğunu söylüyorlar.
”Vaskularisasi terjadi sewaktu kornea [pelapis transparan mata] tidak dapat memperoleh oksigen yang dibutuhkan melalui kontak permukaan dengan udara dan mulai membentuk banyak pembuluh darah sebagai gantinya.”
“Kornea [gözün saydam tabakası] ihtiyacı olan oksijeni yüzey temasıyla havadan alamazsa, bu durumu telafi etmek için yeni kan damarları oluşturmaya başlar.”
Itu adalah tungku yang aneh, dihidupi oleh kayu bakar, dengan botol transparan memanas di atasnya.
Tuhaf bir ocaktı, üzerinde saydam bir şişe vardı.
Sangat transparan dan kaku hingga aku merasa malu kepadamu.
Bir teknisyen olarak baktığımda benim yüzümden utanmış gibi yapma beceriksizliğiniz tamamen anlaşılıyordu.
Kunjungan Anda adalah sebagai transparan sebagai pertemuan itu malam ini.
Ziyaretinin sebebi oldukça açık ki bu akşam olan toplantıyla ilgili.
Pada batu ambar yang transparan, materi kunonya dapat dipelajari dan difoto dalam tiga dimensi tanpa merusaknya.
Eğer kehribar saydamsa, çok eski zamanlara ait hazineleri, zarar görmeden incelenebilir ve üç boyutlu resimleri çekilebilir.
Proses peradilan dalam hal ini negara akan tetap adil dan transparan.
Bu ülkedeki yargı süreci her zaman adil ve şeffaf olmuştur ve hep de öyle olacaktır.
Jadi, Anda melihat filmnya transparan di sana, lalu...
Film, saydam bir şekilde buradan giriyor ve...... sonra...
Seorang pasien transparan biasa.
Hastamız her zamanki hasta.
Jadi misalnya, hari ini di Ghana, para reformis pemberani dari masyarakat sipil, parlemen dan pemerintah, telah membentuk sebuah koalisi untuk sistem kontrak yang transparan di sektor perminyakan, dan berangkat dari sini, kelompok reformis di parlemen sekarang sedang menyelidiki kontrak- kontrak yang dicurigai.
Bugün Gana'da sivil toplumun, Parlamento'nun ve hükümetin içinden cesur reform yanlıları petrol sektöründe kontratların şeffaflığı için bir koalisyon kurdular. Bundan güç alan Parlamento'daki reform yanlıları şaibeli kontratları incelemeye aldılar.
Kita perlu Anda untuk memastikan bahwa mereka cukup transparan sehingga kita dapat melihat aturan-aturan yang menentukan apa yang bisa melewati filter kita.
Bizim sizlerden emin olmanızı istediğimiz, filtrelerden geçenlerin kararlaştırılmasında kuralların görünebilecek kadar şeffaf olması gerekmesidir.
Di mata ikan primitif, gel transparan pada lubang kecil itu membentuk menjadi lensa.
İlkel balıkların gözlerindeki iğne deliğinin yanında kalan şeffaf jel, bir merceğe dönüştü.
Bahan celup sintetis dan tinta warna transparan untuk infra merah.
Kağıt boyası ve renkli mürekkep enfraruj ışınında görünür.
Kita punya warna emas, hitam, dan transparan.
Elimizde altın rengi, siyah ve ten rengi var.
Sejujurnya, menjadi sedikit transparan.
Gerçekten, apaçık belli ediyorsun.
Bersiaplah untuk gelembung transparan.
Yenilmez Kabarcık'a hazır ol!
Ini adalah pemandangan yang Anda dapat dari layar kacamata atau layar transparan ketika sistem dapat mengenali bentuk tubuh Anda.
Sistem, vücudunuzun geometrisini anlayıp başa takılan veya saydam bir ekranda bu görüntüyü oluşturur.

Endonezya öğrenelim

Artık transparan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.