Hintçe içindeki हवा भरना ne anlama geliyor?
Hintçe'deki हवा भरना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte हवा भरना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki हवा भरना kelimesi şişirmek, nefes, tulumba, pompalamak, esmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
हवा भरना kelimesinin anlamı
şişirmek(puff) |
nefes(air) |
tulumba(pump) |
pompalamak(pump) |
esmek(blow) |
Daha fazla örneğe bakın
साँस लेते वक्त अपने फेफड़ों के निचले हिस्से तक हवा भरने की कोशिश कीजिए। Soluk alırken, ciğerlerinizin alt kısmını doldurmayı öğrenin. |
साँस लेते वक्त अपने फेफड़ों में हवा भर लीजिए और धीरे-धीरे बात कीजिए। Soluk alırken ciğerlerinizi iyice havayla doldurun ve ağır ağır konuşun. |
गुब्बारे में हवा भरी है। Balon havayla doluydu. |
जब इसके भाग के एक कोने से हवा भरी जाती है तो इनसे हलके-भूरे रंग का रस निकलता है। Bir parçanın ucundan hava üflendiğinde içindeki açık kahverengi renkli özsu çıkarılabilir. |
इसलिए यह मत सोचिए कि आप अपने टायर का आकार देखकर पता लगा लेंगे कि उसमें ठीक से हवा भरी है या नहीं। Dolayısıyla lastiklerinizin uygun basınçta olup olmadığını dıştan bakarak anlayabileceğinizi düşünmeyin. |
2 अब जहाज़ के पाल खोले जाते हैं और उनमें हवा भरते ही जहाज़ बंदरगाह के शोरगुल को पीछे छोड़ निकल पड़ता है। 2 Hafif bir rüzgâr yelkenleri şişirdi ve gemi gürültülü rıhtımı geride bıraktı. |
हम आकाश से विमान को गाँठ में लपेटते हैं, और फिर हम इसे धीरे से सक्रिय हवा भरे गद्दे पर गड़म करके उछालते हैं। Uçağı havada yakalıyoruz ve ardından yumuşak bir şekilde şişirilmiş yastığın üstüne düşürüyoruz. |
और अगर मैं एक साईकल का पम्प लूँ, और इसमें हवा भर दूँ, तो आप देख सकते हैं कि ये भी कुछ-कुछ अष्टफलक की तरह है। Bir bisiklet pompası alırsam ve hava basarsam, bunun da biraz sekiz yüzlüye benzediğini görebilirsiniz. |
टायर की एक तरफ यह लिखा होता है कि उसमें ज़्यादा-से-ज़्यादा कितनी हवा भरनी चाहिए। इसलिए अगर आप झटकेदार सफर से बचना चाहते हैं, तो उससे कम हवा भरिए। Eğer sert bir sürüş istemiyorsanız, lastiği en yüksek basınç seviyesine kadar şişirmeyin. |
वहाँ वे अपने फेफड़े ताज़ी, साफ़ हवा से भर सके जो पास की झील से बह रही थी। Orada, yakındaki bir gölden esen taze, temiz havayı ciğerlerine doldurabildiler. |
अपने फेफड़ों के निचले हिस्से को हवा से भरकर, सही तरह से साँस लेने का अभ्यास कीजिए। Akciğerlerinizin alt kısmını doldurarak uygun şekilde soluk alma alıştırması yapın. |
इसका मतलब है यह गर्म हवा से भर जाती है. İçinin sıcak havayla dolması demektir. |
जब परमेश्वर ने मनुष्य के नथनों में “जीवन का श्वास” फूंका तब मनुष्य के फेफड़े हवा से भर गये। Tanrı insanın burnuna “hayat nefesini” üfleyince, insanın akciğerleri hava ile doldu. |
पुराने ज़माने की साइकिल और गाड़ी, दोनों में हवा से भरे टायर लगे हैं; उस ज़माने के टायर कारखाने के मज़दूर Şişirilebilen lastikleri olan ilk bisiklet ve arabalardan birer örnek; ilk lastik fabrikalarının birinde işçiler |
अभ्यास: (1) एक हफ्ते तक, हर दिन कुछ मिनट के लिए इस तरह साँस लेने का अभ्यास कीजिए जिससे कि आपके फेफड़ों का निचला हिस्सा, हवा से भर जाए। ALIŞTIRMALAR: (1) Bir hafta boyunca her gün birkaç dakika akciğerlerinizin alt kısmını dolduracak şekilde soluk alma alıştırması yapın. |
दो बातें: हवा में उड़ान भरने का संपूर्ण कौशल और ऐसी नज़रें जिनसे एक पहरेदार को भी ईर्ष्या हो सकती है। İki şey: kusursuz bir hava hâkimiyeti ve bir bekçiyi kıskançlıktan çatlatacak gözler. |
विकिरण, दो इलेक्ट्रोडों के बीच हवा से भरे स्थान, एक आयनीकरण कक्ष से होकर गुजरता है और इलेक्ट्रोडों के बीच एक छोटी, लगातार प्रवाहित होने वाली धारा का प्रवाह होने देता है। Radyasyon iyonizasyon çemberinden - iki elektrot arasındaki hava dolu boşluk - geçer ve elektrotlar arası küçük sabit bir akım geçmesini sağlar. |
मुठी भर रंग हर बार हवा में उछलते ही उनकी साड़ियों में धीरे-धीरे रंग भरने लगता है। Avuç dolusu tozu havaya atıyorlar, beyaz Hintli elbiselerini yavaşça renge bürüyorlar. |
देखो हवा में कैसा शोर भर गया है। Mağara içi hava doludur. |
जब परमेश्वर ने पुरुष को अदन में सृष्ट किया और आदम के फेफड़ों को हवा से भरने के अलावा, उसके नथनों में “जीवन का श्वास” फूँका, यहोवा परमेश्वर ने उस जीवन-शक्ति से उसके शरीर की सभी कोशिकाओं में जीवन संचारित किया। Yehova Tanrı, Aden’de insanı yaratıp burnuna “hayat nefesini” üflediği zaman, Âdem’in ciğerlerini hava ile doldurmanın yanı sıra hayat kuvvetinin bedenindeki tüm hücreleri canlandırmasını sağladı. |
कंधों को पीछे करके सीधे खड़े रहिए, इस तरीके से साँस लीजिए कि आपके फेफड़ों का निचला हिस्सा हवा से भर जाए, और फिर आहिस्ता-आहिस्ता साँस छोड़ते वक्त, धीरे-धीरे गिनती गिनिए और देखिए कि एक साँस में आप कितनी गिनती गिन सकते हैं। Omuzlarınızı arkaya atarak dik durun, ciğerlerinizin alt kısmını dolduracak şekilde soluk alın ve ağır ağır, düzgün bir şekilde sayı sayarak soluğunuzu yavaş yavaş verin; tek solukta mümkün olduğu kadar çok sayı sayın. |
इस बीच, अंतरिक्षयान के लिए गैस से भरी बड़ी-बड़ी हवा-थैलियों का सुरक्षात्मक गद्दा प्रदान किया गया। Bu arada, uzay aracı için gazla doldurulmuş koruyucu hava yastıkları sağlanmıştı. |
क्षण भर में वे हवा में आगे, पीछे, या आड़े-तिरछे मँडरा सकते या उड़ सकते हैं। Havada durabilirler veya bir anda ileri, geri veya yana uçabilirler. |
हम रोज़मर्रा के अनुभव से जानते हैं कि कितनी आसानी से कागज़, यहाँ तक कि मज़बूत चमड़ा भी, खुली हवा में या सीलन-भरे कमरे में खराब हो जाता है।” Kağıdın, hatta kalın derinin bile açık havada ya da nemli bir odada ne kadar kolayca bozulduğunu gündelik deneyimimizden biliriz.” |
Hintçe öğrenelim
Artık हवा भरना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.