Hintçe içindeki जबर्दस्ती करना ne anlama geliyor?

Hintçe'deki जबर्दस्ती करना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte जबर्दस्ती करना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki जबर्दस्ती करना kelimesi icbar etmek, yüküm, zorla açmak, tazyik etmek, geçerlilik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

जबर्दस्ती करना kelimesinin anlamı

icbar etmek

(force)

yüküm

(force)

zorla açmak

(force)

tazyik etmek

(force)

geçerlilik

(force)

Daha fazla örneğe bakın

जब वे उन्हें ढूँढ़ निकालते तब उनसे राजनीति का पार्टी कार्ड खरीदने की ज़बरदस्ती करते
Onları bulduklarında siyasal parti kartı almalarını istediler.
15 धर्म-परिवर्तन कराने के लिए किसी के साथ ज़बरदस्ती करना गलत है।
15 İnsanlara dinlerini değiştirmeleri için baskı yapmak yanlıştır.
कभी-कभी, जब उसने कहा कि वह और ज़्यादा बर्दाश्त नहीं कर पाएगी, तो उसका मैनेजर उसे ऐसा करते रहने के लिए ज़बरदस्ती करता
Bazen buna daha fazla dayanamayacağını söylediğinde patronu kendisini devam etmeye zorluyordu.
क्योंकि परमेश्वर की इच्छा पूरी करने के लिए हम खुद से ज़बरदस्ती करते हैं वह भी इसलिए क्योंकि हम यहोवा से प्यार करते हैं।
Çünkü kendimizi doğru bir nedenle, yani Yehova’ya sevgimizden dolayı, O’nun isteğini yapmaya zorlamış oluyoruz.
१९ सृष्टिकर्ता युवाओं या दूसरों को उसके निर्देशनों का पालन करने के लिए ज़बरदस्ती नहीं करेगा
19 Yaratıcı, gençleri veya diğerlerini rehberliğini takip etmeye zorlamıyor.
11 इसलिए जवानो, यह बात आपको समझ लेनी चाहिए कि बपतिस्मा लेने के लिए न तो आपके माता-पिता और ना ही कलीसिया के प्राचीन आपसे ज़बरदस्ती करेंगे
11 O halde siz gençler, şunu anlamalısınız: Ne ana babanız ne de cemaatteki ihtiyarlar sizi vaftiz edilmeye zorlayacak.
यहोवा अपना अनुकरण करने के लिए किसी के साथ ज़बरदस्ती नहीं करता
Yehova insanları Kendisine benzemeye zorlamaz.
शासन करनेवाली पार्टी के अधिकारियों को जब खबर मिली कि हम राजनीतिक मामले में निष्पक्ष रहते हैं, तो वे हमसे पार्टी का सदस्यता कार्ड खरीदने की ज़बरदस्ती करने लगे।
İktidar partisi yetkilileri, politik alanda tarafsız olduğumuzu öğrenince bize zorla parti üye kartı vermeye çalıştı.
मगर, अपने साथ एक अच्छा रिश्ता कायम करने के लिए वह किसी पर ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करता
Bununla birlikte, Kendisiyle iyi bir ilişki kurmaya bizi zorlamaz.
और यह काम करने के लिए वह अपने चेलों के साथ कोई ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करता
Ve bunu toplumunu zorlamadan yapmaktadır.
हम किसी पर भी हमारा साहित्य लेने की ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करते
Her dinden ve her kültürden insana hitap eder.
इतना ज़बरदस्त निर्माण करना शायद पुराने ज़माने में कोई भी जहाज़ बनानेवाले को नामुमकिन लगे।
Böyle muazzam bir proje eski devirlerde yaşamış tüm gemi yapımcıları için herhalde çok ağır bir iş olurdu.
11 संगीत और उसके बोल भी हमारी भावनाओं या हमारे दिल पर बड़ा ज़बरदस्त असर करते हैं।
11 Müzik ve şarkı sözlerinin duygularımız ve dolayısıyla yüreğimiz üzerinde güçlü bir etkisi olabilir.
यह प्यार हमारी ज़िंदगी पर ज़बरदस्त असर कर सकता है।
Böyle bir sevginin yaşamımızda çok güçlü bir etkisi olabilir.
4 यहोवा अपनी आज्ञा मनवाने के लिए किसी के साथ ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करता
4 Yehova kimseyi emirlerini uygulamaya zorlamaz.
तो अगर आपके साथ पढ़नेवाले आपकी मौजूदगी में सेक्स के बारे में बात करना शुरू करते हैं या उनके जैसा अनैतिक काम करने के लिए आपसे ज़ोर-ज़बरदस्ती करते हैं, तो आप क्या कर सकते हैं?
Öyleyse sınıf arkadaşların senin yanında seks hakkında konuşurlarsa veya seni ahlaksız davranışlarına ortak etmeye çalışırlarsa ne yapabilirsin?
जी नहीं, वे इन लोगों के साथ अपनी विचारधारा बदलने के लिए ज़बरदस्ती नहीं करते
Fakat bu insanları görüşlerini değiştirmeye zorlamazlar.
मुझसे रविवार को जबरदस्ती कम कराया गया था |
Pazar günü çalışmaya zorlandım.
3 शैतान हमारे दिमाग, यानी हमारी सोच को बिगाड़ने की ज़बरदस्त कोशिश कर रहा है।
3 Şeytan zihnimizi ele geçirip düşünüşümüzü yozlaştırmak için tüm gücüyle savaşıyor (2.
वह अपनी इच्छा पूरी करवाने के लिए हमसे कभी ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करता
Kendi iradesini yapmamız için O bizi asla zorlamaz.
लेकिन जब मैं खुद एक मरीज़ बनकर अस्पताल में भर्ती हुआ, तो मैंने जाना कि डॉक्टरों के ज़ोर-ज़बरदस्ती करने पर खून लेने से इनकार करना और अपने विश्वास को बनाए रखना इतना आसान नहीं है।
Ancak kendim hastanede yatan bir hasta durumuna düşünce, kan naklini reddetmenin ve doktorların güçlü ısrarlarına rağmen imanı korumanın kolay olmadığını öğrendim.
लेकिन यहोवा हमसे उसकी तरह सोचने के लिए ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करता
Fakat Yehova bu konuda bizi zorlamaz.
लेकिन इस तरह की बेबुनियादी बातें भी उन लोगों पर ज़बरदस्त असर कर जाती हैं, जिनका विश्वास कमज़ोर होता है।
Ne var ki en mantıksız fikirler bile imanı zayıf olanları etkileyebilir.
(व्यवस्थाविवरण 4:24; यशायाह 42:8) ऐसा होने पर भी, यहोवा हमसे अपनी उपासना के लिए ज़ोर-ज़बरदस्ती नहीं करता
(Tesniye 4:24; İşaya 42:8) Buna rağmen, O bizi Kendisine tapınmaya zorlamaz.

Hintçe öğrenelim

Artık जबर्दस्ती करना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.