Hintçe içindeki पानी देना ne anlama geliyor?

Hintçe'deki पानी देना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte पानी देना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki पानी देना kelimesi sulama, sulamak, yağmurlama, sulandırmak, sulanmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

पानी देना kelimesinin anlamı

sulama

(watering)

sulamak

(irrigate)

yağmurlama

(watering)

sulandırmak

(to water)

sulanmak

(to water)

Daha fazla örneğe bakın

औरत ने कहा, “मुझे वह पानी दे।”
O zaman kadın “Efendim, lütfen bana bu sudan ver” dedi.
वह इतना बड़ा ज़ालिम था कि उसने अपने मरते हुए बाप को पानी देने से इंकार कर दिया।
Baş karakter olan Kərim'in (Elməddin Cəfərov) en büyük amacı babası gibi sinek öldürmekdir.
मान लीजिए कि आप अपने बगीचे में पानी दे रहे हैं।
Bahçenizi suladığınızı düşünün.
क्या आप उसे चारा और पानी देने के लिए अपना भरसक नहीं करेंगे?
Ona yiyecek ve içecek bir şeyler verebilmek için elinizden geleni yapmaz mıydınız?
“मैंने लगाया, अपुल्लोस ने पानी देकर सींचा लेकिन परमेश्वर उसे बढ़ाता रहा” (1कुरिं 3:6)
“Ben diktim, Apollos suladı, fakat Tanrı büyüttü” (1Ko 3:6)
पापा फूलों को पानी दे रहे हैं।
Baba çiçekleri suluyor.
धीरज के साथ बीज को पानी देना
Tohumu Sabırla Sulamak
10 मि: “मैंने पौधा लगाया, अप्पुलोस ने पानी देकर सींचा, लेकिन परमेश्वर उसे बढ़ाता रहा।”
10 dk: “Ben Diktim, Apollos Suladı, Fakat Tanrı Büyüttü.”
निल्स, अपने पिता को पानी देना.
Nils, gidip babana biraz su getir.
आज, यहोवा बड़ी बहुतायत में सच्चाई के पानी देकर ‘हमें सुखदायी जल के झरनों के पास ले चलता है।’
Bugün de Yehova hakikat sularını bol bir şekilde bize sunmakla ‘bizi sakin sular boyunca yürütür.’
एक एशियाई कहावत है कि “लड़की को पालना पड़ोसी की बगिया में पौधे को पानी देने के बराबर है।”
Bir Asya özdeyişi şöyle der: “Kız çocuk yetiştirmek komşunun bahçesindeki bitkiyi sulamaya benzer.”
एक छोटा बच्चा छोटे-से पौधे की तरह होता है, जिसे समय-समय पर पानी देने की ज़रूरत होती है।
Küçük bir çocuk düzenli aralıklarla sulanması gereken bir filiz gibidir.
हमारा सृष्टिकर्ता यहोवा, हमें साँस लेने के लिए हवा, खाने के लिए खाना और पीने के लिए पानी देता है।
Soluduğumuz havayı, yediğimiz yiyecekleri ve içtiğimiz suyu Yaratıcımız sağlıyor.
और वे जब किसी आम आदमी के घर पहुँचते तो वह आदमी उन्हें पैर धोने के लिए बरतन और पानी देता
Sıradan bir insanın evinde ev sahibi gelenleri kapıda karşılar ve ayaklarını yıkayabilmeleri için kendilerine su ve leğen verirdi.
बागबान मिट्टी तैयार करता है, पौधे को खाद-पानी देता है और उसे कीड़े-मकोड़ों और जंगली पौधों से बचाता है।
Bir bahçıvan toprağı hazırlar, bitkileri sular ve güçlenmesi için gübre verir, ayrıca onları haşerelerden ve yabani otlardan korur.
वहाँ बरतन और पानी देने के लिए न तो कोई मेज़बान था और न ही उनके पैर धोने के लिए कोई दास।
Ne su ve leğen verecek bir ev sahibi ne de ayaklarını yıkayacak bir köle vardı.
जैसे-जैसे इक्वेटोरियल गिनी में साक्षी उत्साहपूर्वक सच्चाई के बीज बो रहे और पानी दे रहे हैं, वे निश्चित हैं कि ‘परमेश्वर इसे बढ़ाएगा।’
Ekvator Ginesi’ndeki Şahitler hakikat tohumunu gayretle ekmeyi ve sulamayı sürdürürken, ‘Tanrı’nın onu büyütmeye devam edeceğinden’ emindirler.
ओपोकु के पास बड़ी रकम का सिर्फ एक नोट था और उस लड़के के पास खुले पैसे नहीं थे, तो उसने ओपोकु को मुफ्त में पानी दे दिया।
Opoku’da sadece kâğıt para vardı ve genç adam bunu bozamıyordu; böylece adam Opoku’ya suyu ücretsiz olarak vermişti.
इसलिए उसने उस औरत से कहा: ‘अगर तुम्हें मालूम होता कि कौन तुमसे पानी माँग रहा है, तो तुम उससे माँगतीं और वह तुम्हें जीवन देनेवाला पानी देता।’
Bu nedenle kadına, ‘eğer senden su isteyenin kim olduğunu bilseydin, sen ondan isteyecektin ve o da sana hayat veren suyu verecekti’ der.
इसके लिए कड़ी मेहनत करनी पड़ती है जैसे मिट्टी को तैयार करना, बीज बोना, पानी देना और पौधों की अच्छी देखभाल करना ताकि वे बढ़ें और मज़बूत बनें।
Bitkilerin olgunlaşması için toprağın hazırlanması, tohumların ekilmesi, bitkilerin sulanması ve bakımı çok çaba gerektirir.
उन्होंने समझाया, “आध्यात्मिक फिरदौस में परमेश्वर हमें सच्चाई का ताज़गी देनेवाला पानी देता है, हमारी हिफाज़त करता है और हमें एहसास दिलाता है कि वह हमसे प्यार करता है।
Şöyle devam etti: “Tanrı ruhi cennette bizi sıcaklığıyla sarıyor, koruyor ve bize hakikatin canlandırıcı sularını veriyor.
वह भविष्यवक्ता को पानी देने के लिए राज़ी थी, लेकिन जहाँ तक रोटी की बात थी, उसके पास “केवल घड़े में मुट्ठी भर मैदा और कुप्पी में थोड़ा सा तेल” था।
Kadın İlya’ya su vermeye hazırdı, fakat pişirmek için sadece ‘küpte bir avuç unu testide de birazcık yağı vardı.’
जिस तरह वृक्ष को नियमित रूप से पानी देने से वह अच्छा फल देता है, उसी तरह आध्यात्मिक रूप से मज़बूत परिवार यहोवा की महिमा के लिए आध्यात्मिक फल पैदा करता है।
Tıpkı bir ağacın düzenli olarak sulandığında meyve verdiği gibi, ruhen beslenen aileler de Yehova Tanrı’ya yaraşır meyveler oluşturup O’na övgü getirirler.
मरीबा और कादेश के जंगल में, यहोवा ने ‘चट्टान को जल का ताल, चकमक के पत्थर को जल का सोता’ बनाते हुए, चमत्कारिक रूप से इस्राएलियों को पानी देकर अपनी शक्ति दिखाई।
Yehova çölde, Meriba ve Kadeş’te “kayayı su havuzuna, çakmak taşını su kaynağına döndüre”rek İsrail’e mucizevi şekilde su sağlamakla kudretini gösterdi.

Hintçe öğrenelim

Artık पानी देना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.