Hintçe içindeki रौब जमाना ne anlama geliyor?

Hintçe'deki रौब जमाना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte रौब जमाना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki रौब जमाना kelimesi büyüklenmek, büyüklük taslamak, hava atmak, havalara girmek, hava atmak, dünyaları ben yarattım havasında olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

रौब जमाना kelimesinin anlamı

büyüklenmek

(lord it over)

büyüklük taslamak

(lord it over)

hava atmak

(put on airs)

havalara girmek, hava atmak

(put on airs)

dünyaları ben yarattım havasında olmak

(lord it over)

Daha fazla örneğe bakın

खास तरीके से मदद कीजिए मगर रौब जमाते हुए नहीं
Baskı Yapmadan Somut Yardımlar Sunun
और जब बहस छिड़ती है तो वे पिछली बातों को ज़रिया बनाकर, एक-दूसरे पर रोब जमाते हैं।
Bir anlaşmazlık çıktığında da geçmişte yaşanmış bir olayı koz olarak kullanıyor.
क्या प्राचीनों का पद उन्हें अपने संगी भाई-बहनों पर रोब जमाने का हकदार बनाता है?
Acaba ihtiyarların konumları onlara iman kardeşleri üzerinde hâkimiyet kurma hakkı verir mi?
आपको शायद झगड़ालू या रोब जमाने की प्रवृत्ति को भी दूर करने की ज़रूरत पड़े।
Ayrıca saldırganlık ve hükmetme eğiliminden de kendini kurtarman gerekebilir.
इस वेश्या ने जंगली जानवर की मूरत का समर्थन किया है और उस पर अपना रौब जमाने की कोशिश की है।
Dinsel teşkilatlar canavarın suretini, yani Milletler Cemiyetini ve Birleşmiş Milletleri desteklediler ve onu yönlendirmeye çalıştılar.
प्राचीनों के वर्ग में ही, एक प्राचीन शायद बहुत ज़्यादा दृढ़निश्चयी होगा और दूसरे प्राचीनों पर रोब जमाने की कोशिश करेगा।
İhtiyarlar kurulunda bile bir ihtiyar düşüncesinde çok kararlı olabilir ve diğer ihtiyarların hakkını çiğnemeye çalışabilir.
शास्त्र यह नहीं कहता कि पतियों को अपनी पत्नी पर रौब जमाना चाहिए, मगर पत्नियों से अपने पति के अधीन रहने की माँग ज़रूर करता है।
Kutsal Yazılar, erkeğin despotça davranması gerektiğini ima bile etmez, fakat kadınların kocalarına tabi olmasını açıkça talep eder.
आप अंदाज़ा लगा सकते हैं कि क्यों लोगों को ऐसी बेगारी पसंद नहीं थी, खासकर तब, जब हुक्मरान बेगारों पर रौब जमाते और उनके साथ नाइंसाफी करते थे।
Çoğunlukla büyük bir küstahlık ve haksızlıkla mecbur kılınan böyle hizmetlerin ne kadar itici olduğunu hayal edebilirsiniz.
7 यीशु जानता था कि इस घमंडी दुनिया में उस इंसान को महान समझा जाता है जो दूसरों पर रौब जमाता और चुटकी बजाकर अपना हर काम करवाता है।
7 İsa, bu gururlu dünyada, başkalarını denetim altında tutan, emreden veya her arzusu anında yerine getirilen kişinin büyük biri olarak kabul edildiğini biliyordu.
इसलिए उन्हें बस “इस बात की फिक्र रहती है कि अपने साथियों का दिल जीतने के लिए अच्छे-से-अच्छे कपड़े पहनें, दूसरों पर रोब जमाएँ और डेटिंग में कामयाब हों।”
Bu amaçla, “giyim tarzı, önderlik yeteneği ve flört konusundaki başarılar gibi, popülariteyi etkileyeceğini düşündükleri konulara saplanmış duruma gelirler.”
(सभोपदेशक ७:१६) दूसरों पर रोब जमाने के लिए धार्मिकता का दिखावा करने से या इंसानों के बनाए नियमों को हद-से-ज़्यादा महत्त्व देने से परमेश्वर प्रसन्न नहीं होगा।—मत्ती ६:१.
(Vaiz 7:16) Adalet gösterileriyle başkalarını etkilemeye çalışmak ya da insanların koyduğu kurallara aşırı bağlanmak bize Tanrı’nın onayını kazandırmaz.—Matta 6:1.
(इफिसियों 5:22, 33) अगर एक पत्नी यह सोचकर चले कि उसे अपने कामों से परमेश्वर को खुश करना है, तो वह अपनी काबिलीयतों से अपने पति का साथ देगी, न कि उसे नीचा दिखाने या उस पर रोब जमाने की कोशिश करेगी।
(Efesoslular 5:22, 33) Tanrı’yı memnun etme düşüncesi, yeteneklerini kocasına hükmetmek ya da onu küçük düşürmek yerine, desteklemek üzere kullanmasına yardımcı olabilir.
अध्ययन की रिपोर्ट कहती है: “कुछ दिनों बाद, ज़्यादातर [पहरेदार] कैदियों पर रौब जमाने और गाली-गलौज करने लगे और उन्हें बात-बात पर सज़ा देने लगे। दूसरी तरफ, कैदियों पर उन पहरेदारों का खौफ छा गया और वे उनकी जी-हुज़ूरी करने लगे।”
Şöyle bildiriliyor: “[Gardiyanların] çoğu birkaç gün içinde acımasız, zorbalık eden ve sık sık ceza veren kişiler haline geldi. Mahkûmlar da korkuyla sindiler ve kolayca boyun eğen kişiler haline geldiler.”
(1 पतरस 3:7) बाइबल में भविष्यवाणी की गयी थी कि पति अपनी पत्नी पर रोब जमाएगा और आज यही देखने को मिलता है। लेकिन एक पति जो परमेश्वर की मंज़ूरी पाना चाहता है, वह ऐसा हरगिज़ नहीं करेगा बल्कि हमेशा अपनी पत्नी का आदर करेगा।
Petrus 3:7). Kutsal Yazılar, kocaların eşleri üzerinde genellikle sert bir hâkimiyet kuracaklarını önceden bildirmişti; fakat Tanrı’nın onayını kazanan bir koca bunun tersine, eşine değer verecektir (Tekvin 3:16).
हालाँकि उसने वफादारी दिखायी और अपनी सास का साथ नहीं छोड़ा, मगर रूत ने उस पर किसी बात को लेकर ज़बरदस्ती नहीं की या उस पर रौब नहीं जमाया
Kaynanasına vefayla bağlı kalmakla beraber, ona baskı yapmadı ve hükmetmedi.
जब आप किसी विधवा की मदद करना चाहते हैं तो उन पर रौब मत जमाइए, बल्कि उन्हें साफ-साफ बताइए कि आप किस तरीके से उनकी मदद करना चाहते हैं।
Dul bir kadına yardım teklif ederken, baskı yapmadan açık ve kesin olmak en iyisidir.
तुम तत्परता से सेवा करो न कि बेईमानी की कमाई के लालच से। और जो परमेश्वर की संपत्ति हैं उन पर रौब मत जमाओ बल्कि झुंड के लिए एक मिसाल बनो।’—1 पत.
“Aranızdaki ihtiyarlardan şunu rica ediyorum: Size emanet edilen Tanrı’nın sürüsünü güdün; zorla değil, istekle; yakışıksız kazanç sevdasıyla değil, hevesle; Tanrı’nın emaneti olanlara efendilik taslayarak değil, sürüye örnek olarak çobanlık edin” (1. Pet.

Hintçe öğrenelim

Artık रौब जमाना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.