Korece içindeki 강한 ne anlama geliyor?
Korece'deki 강한 kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte 강한'ün Korece'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Korece içindeki 강한 kelimesi güçlü, kuvvetli, demir gibi, yorucu, karşı koyan, (koku, vb.) keskin, ağır, kesif, kendinden geçiren, kuvvetli, koyu, sağlam, belirgin, şiddetli, sert, şiddetli, güçlü, kuvvetli, dinç, güçlü, kuvvetli, güçlü, kuvvetli (erkek), güçlü, güçlü kuvvetli, koyu, güçlü, kuvvetli, şiddetli, sert, sıkı, kendini beğenmiş, mağrur, kibirli, rekabetçi, ısrarlı, limonlu, aşırı elektrik yüklü, birbirine bağlı, büyük çaplı protesto, sert rüzgar, koyu İtalyan kahvesi, espresso, (okyanus) ters yönlü dip akıntısı, anafor, sert darbe, sert vuruş, ağır darbe, nefret, diyoksin, dioksin, morfin, şiddetli darbe, kayıtsızlık, kuvvetli etkisi olmak, güçlü tesiri olmak, baharatlı, inandırıcı, ikna edici, yurtsever, vatansever (davranış, vb.), cazibe, çekicilik, keskin tat, etkilemek, etki, gururlu, kibirli, kendini beğenmiş, kurumlu, keskin, ağır, azim, kararlılık, tat, lezzet anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
강한 kelimesinin anlamı
güçlü, kuvvetli, demir gibi(mecazlı) |
yorucu(훈련) |
karşı koyan(저항) |
(koku, vb.) keskin, ağır, kesif
저 음식에선 강한 냄새가 난다. O yemeğin çok ağır bir kokusu var. |
kendinden geçiren(술, 약 등) (uyuşturucu, vb.) |
kuvvetli(억양) (aksan, şive, vb. mecazlı) |
koyu(억양) (aksan) |
sağlam(mecazlı) |
belirgin(억양) (aksan, vb.) |
şiddetli, sert(바람) (rüzgar) 강한(or: 거센) 바람이 불며 나뭇가지를 흔들고 있었다. |
şiddetli
|
güçlü, kuvvetli, dinç
아놀드는 힘센 남자다. Ahmet çok kuvvetli bir adamdır. |
güçlü, kuvvetli
상어는 강력한 턱을 가지고 있다. Köpek balıklarının kuvvetli çeneleri vardır. |
güçlü, kuvvetli (erkek)(남자) |
güçlü, güçlü kuvvetli(신체) |
koyu(색깔) (renk) 벽은 진하고 선명한 색으로 칠해져 있었다. |
güçlü, kuvvetli
|
şiddetli
|
sert(rüzgar) |
sıkı(kontrol, vb.) |
kendini beğenmiş, mağrur, kibirli
폴은 매우 독선적이라 자신이 다른 사람들보다 더 낫다고 생각한다. |
rekabetçi(kişi) 그레이스는 경쟁심이 강해서 지는 것을 싫어한다. |
ısrarlı
|
limonlu(상큼한 맛, 신 맛) |
aşırı elektrik yüklü
|
birbirine bağlı
|
büyük çaplı protesto
|
sert rüzgar
거센 바람(or: 강한 바람)이 점점 심해지고 있다. 밖에는 거센 바람(or: 강한 바람)이 불고 있어! |
koyu İtalyan kahvesi, espresso
|
(okyanus) ters yönlü dip akıntısı, anafor(바다, 대양) |
sert darbe, sert vuruş
|
ağır darbe
|
nefret
Bayan Clancy'nin politikaya olan nefreti nedeniyle daha neşeli konulardan konuştuk. |
diyoksin, dioksin(화확) (zehirli bileşik) |
morfin(uyuşturucu ilaç) |
şiddetli darbe
|
kayıtsızlık
|
kuvvetli etkisi olmak, güçlü tesiri olmak
|
baharatlı(yiyecek) 데이브는 손님들을 위해 향이 강한 카레를 만들었다. |
inandırıcı, ikna edici(논쟁) |
yurtsever, vatansever (davranış, vb.)
|
cazibe, çekicilik
|
keskin tat
|
etkilemek(birisini) |
etki
|
gururlu, kibirli, kendini beğenmiş, kurumlu
|
keskin(tat) |
ağır(냄새) (koku) |
azim, kararlılık
|
tat, lezzet
|
Korece öğrenelim
Artık 강한'ün Korece içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Korece içinde arayabilirsiniz.
Korece sözcükleri güncellendi
Korece hakkında bilginiz var mı
Korece, Kore Cumhuriyeti ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde en çok konuşulan dildir ve Kore yarımadasında hem Kuzey hem de Güney'in resmi dilidir. Bu dili konuşan sakinlerin çoğu Kuzey Kore ve Güney Kore'de yaşıyor. Ancak bugün Çin, Avustralya, Rusya, Japonya, Brezilya, Kanada, Avrupa ve ABD'de çalışan ve yaşayan Korelilerin bir bölümü var.