Taylandlı içindeki ลวกผัก ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki ลวกผัก kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ลวกผัก'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki ลวกผัก kelimesi ağartmak, beyazlatmak, ağarmak, temize çıkmak, yarı kaynatmak. anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ลวกผัก kelimesinin anlamı
ağartmak(blanch) |
beyazlatmak(blanch) |
ağarmak(blanch) |
temize çıkmak
|
yarı kaynatmak.(parboil) |
Daha fazla örneğe bakın
แต่ส่วนมากเหยื่อกระสุน มักจะรู้สึกร้อนแบบโดนลวก Ama çoğu kurban bunu yanma hissi olarak tanımlar. |
นั่นไม่ได้หมายความว่าเป็นเพราะผักหรือนํ้ามันมะกอก Bu, kırışıkları azaltan şeyin sebze ve zeytinyağı olduğu anlamına gelmiyor. |
ก็เหมือนกับไข่ลวก แทนที่จะเป็นไข่ต้ม Katı yumurtadan çok rafadan bir yumurta gibi. |
ดัง นั้น แม้ ว่า คุณ ตั้งใจ ปอก เปลือก ผลไม้ หรือ ผัก อยู่ แล้ว ก็ ควร ล้าง ให้ สะอาด ก่อน เพื่อ จะ ขจัด แบคทีเรีย ที่ เป็น อันตราย. Dolayısıyla sebze meyveleri soyacak olsanız bile zararlı bakterileri yok etmek için iyice yıkayın. |
วารสาร ไซโคโลจี ทูเดย์ กล่าว ว่า “นัก วิจัย กําลัง ค้น พบ ว่า การ ปลูก พืช ผัก เป็น อาหาร—ไม่ ว่า ทํา มาก หรือ น้อย—ส่ง ผล ดี ต่อ สุขภาพ ของ คุณ มาก กว่า ที่ ใคร ๆ เคย คิด.” Psychology Today dergisi şöyle diyor: “Araştırmacılar, az ya da çok olsun kendi sebze meyvemizi yetiştirmenin sağlığımız için şimdiye kadar düşünüldüğünden çok daha yararlı olduğunu keşfetti.” |
บทความไม่ได้เกี่ยวกับ เด็กสาวที่โดนไฟลวกนิ Makale yanmış bir kız hakkında değildi. |
ถ้าเธอปัญญาอ่อน ฉันก็ผักแล้วล่ะ Eğer sen geri zekalıysan ben de vejetaryenim. |
เราต้องชื่นชมในรสชาติของพืชผัก Sebzelerden tat alabilmeliyiz. |
ชาว ยิว ใน ฆาลิลาย เหล่า นั้น รู้ ว่า ใน ท่ามกลาง ๆ เมล็ด พืช ชนิด ต่าง ๆ ที่ กสิกร ใน ท้องถิ่น หว่าน เมล็ด พันธุ์ ผักกาด นับ ว่า เล็ก ที่ สุด. Galile’de yaşayan bu Yahudiler, o yöredeki çiftçiler tarafından ekilen değişik tohum türleri arasında, hardal tanesinin en küçük tohum olduğunu biliyordu. |
พ่อ ครัว ที่ มี ประสบการณ์ คน หนึ่ง บอก ว่า บิดา มารดา ควร เสิร์ฟ “ผัก ทุก อย่าง เท่า ที่ หา ได้ ใน ภูมิภาค ที่ เขา อยู่. Tecrübeli bir aşçıya göre, ana-babalar, sofraya “yörelerinde elde edilebilen her sebzeyi koymalılar. |
อย่าง ไร ก็ ดี หนังสือ สาระ สําคัญ ชี้ ชัด ว่า “ไม่ ต้อง สงสัย เพราะ เรา ทุก คน ล้วน เคย มี ประสบการณ์ ของ ความ ปวด แสบ ปวด ร้อน จาก การ ถูก ไฟ ลวก ใน ความ คิด ของ เรา นั้น ไฟ จึง เกี่ยว ข้อง กับ ‘การ ทรมาน แบบ รู้สึก ตัว’. Bununla birlikte, Essentials kitabı şunları kaydeder: “Şüphesiz hepimiz yanmaktan kaynaklanan şiddetli acıyı tatmış olduğumuzdan, zihnimizde, ateş ile ‘bilinçli haldeki işkence’ arasında bağlantı kurarız. |
รากชาเขียวภูเขาย่าง และเค้กข้าว ทานกับผัก Dağdan toplanmış yeşil çaylı ızgara ve sebzeli pirinç keki. |
อย่าง ไร ก็ ตาม แม้ แต่ คน ที่ ไม่ ชอบ กิน ผัก ก็ ยอม รับ ว่า การ กิน ผัก เป็น สิ่ง สําคัญ ที่ ช่วย ให้ มี สุขภาพ ดี. Ancak şimdi onlar bile, sağlıklı kalmak için sebzenin önemli olduğu görüşüne katılıyorlar. |
พระ เยซู ทรง กําชับ สาวก ของ พระองค์ ว่า หาก เขา มี “ความ เชื่อ เท่า เมล็ด พันธุ์ ผักกาด เมล็ด หนึ่ง” จะ ไม่ มี สิ่ง หนึ่ง สิ่ง ใด ที่ เขา ทํา ไม่ ได้. İsa, şakirtlerine kendilerinde “bir hardal tanesi kadar iman olursa”, onlar için hiçbir şeyin imkânsız olmayacağını söyledi. |
ตั้ง แต่ แรก เริ่ม พระเจ้า ทรง เจาะจง ให้ พืช ผัก เป็น อาหาร ของ ทั้ง สัตว์ และ มนุษย์. Başlangıçta Tanrı, bitkileri hem insanların, hem de hayvanların yiyeceği olarak belirlemişti. |
หัวผักกาด? Turp mu? |
▪ น้ํามัน มะกอก จะ ให้ ประโยชน์ ต่อ สุขภาพ เพิ่ม ขึ้น เมื่อ ใช้ ใน การ ปรุง อาหาร แบบ เมดิเตอร์เรเนียน ซึ่ง อาหาร พวก นี้ ประกอบ ด้วย ปลา, ผัก, พืช จําพวก ถั่ว, และ ผลไม้ เป็น ส่วน ใหญ่. ▪ Balık, sebze, baklagil ve meyve bakımından zengin olan Akdeniz beslenme tarzının temel bir unsuru olarak tüketildiğinde zeytinyağı sağlığa daha çok yarar sağlıyor. |
หลายปีมาแล้วที่ ผมไม่ได้เห็นผักงามๆ อย่างนี้ Yıllardır bu kadar leziz sebzeler yememiştim. |
เพราะงั้นฉันถึงสั่งพิซซา หน้าผักให้หนูไงจ๊ะ Bu yüzden sana sebzeli pizza aldım, zeki çocuk. |
ตอนนี้ ไปจะเรื่องพืชผักละ อพาร์ทเม้นของฉันต้องมีสภาพ แปลกออกไป ใกล้เคียงกับอวกาศ Şimdi bir sebze bitkisi için, benim dairem neredeyse uzay kadar yabancı bir yer olmalı. |
สิ่ง นี้ อาจ ได้แก่ มะระ, ปลา ร้า, หัว ผักกาด, เครื่องเทศ ที่ เผ็ด ร้อน, และ ของ ขม ๆ. Bunlar arasında belki zeytin, küflü peynir, şalgam, acı baharatlar ve acı içecekler olabilir. |
ไม่ง่ายเท่าไรนัก เป็นรูปผักอาร์ติโชก Bu bir enginar. |
ข้อ นี้ เห็น ได้ ชัด เพราะ เปาโล กล่าว ถึง งาน ก่อ สร้าง แบบ ลวก ๆ ว่า ถูก ทําลาย ใน ขณะ ที่ ช่าง ก่อ สร้าง เอง รอด ชีวิต. Bu açıktır, çünkü Pavlus inşa eden kurtulurken baştan savma inşa edilmiş işin yok edildiğinden söz eder. |
พืชผัก: อาจจะช่วยรักษาท้องทะเลไว้ได้ Sebzeler! Bunlar denizlerimizi koruyabilir. |
พี่พูดลวกๆได้อย่างไร ว่ามันเป็นเงินสกปรก? Nasıl böyle rahatça bu paranın kirli olduğunu söylersin? |
Taylandlı öğrenelim
Artık ลวกผัก'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.